“Öcalan, siyasi muhatap haline getirilerek serbest bırakılma süreci mi başlatıldı?”

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr Ümit Özdağ, Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında kurulan ve kamuoyunda “Öcalan Komisyonu” olarak adlandırılan yapının çalışmalarına çok sert tepki gösterdi. Özdağ, komisyonun ilk toplantısıyla birlikte PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın siyasi bir aktör haline getirildiğini savundu ve “serbest kalma süreci başlatılmıştır” diyerek bu gelişmeyi Türk milletine ve Türk tarihine ihanet olarak niteledi.

---

ÖZDAĞ: “BU KOMİSYON, MİLLİ DEVLETİN SONU OLUR!”

TBMM’deki bu yapının gizli kapılar ardında yürütülmesinin Türk milletinden bir şeylerin gizlendiğinin en açık göstergesi olduğunu belirten Özdağ, şunları söyledi:

“Eğer saklanacak bir şey yoksa, bu komisyon neden şeffaf değil? Türk milletinin varlığına, birliğine doğrudan etki edecek bir süreci kapalı kapılar ardında yürütmek, siyasi sorumluluktan kaçmanın ve tarihi bir suça ortak olmanın göstergesidir.”

REKLAM ALANI

---

TÜRK DEVLETİNİN ÜNİTER YAPISI ADIM ADIM TASVİYE Mİ EDİLİYOR?

Özdağ, Türkiye’nin üniter ve milli devlet yapısını tehdit eden bu sürecin, PKK ve Öcalan’ın taleplerini adım adım anayasaya sokma planının ilk adımı olduğunu vurguladı. Gündeme getirdiği 13 soruyla, Meclis komisyonunun perde arkasındaki gerçek amacı ifşa etti.

---

ÜMİT ÖZDAĞ’IN “ÖCALAN KOMİSYONU”NA SORDUĞU ÇARPICI SORULAR:

1. Anayasa’nın 66. maddesi değiştirilecek mi?
   “Türk Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı herkes Türk’tür” ibaresi kaldırılarak etnik ayrışmanın önü mü açılacak?

2. Kürtçe ikinci resmi dil mi olacak?
   Anayasa’nın 42. maddesine Kürtçe de dahil edilip çift dillilik mi getirilecek? Bu durumda eğitim sistemi nasıl işleyecek?

3. Etnik ve mezhepsel kota mı geliyor?
   Cumhurbaşkanlığı yardımcılıkları “Kürt”, “Alevi” gibi kimlikler üzerinden mi belirlenecek? Bu, anayasanın 10. maddesindeki eşitlik ilkesini ortadan kaldırmayacak mı?

4. Bakanlar ve bürokratlar kimlik dağılımına göre mi atanacak?
   TBMM Başkanı, Genelkurmay Başkanı, MİT Başkanı gibi üst düzey pozisyonlar etnik temsiliyetle mi şekillenecek?

5. Bahçeli’nin önerisiyle ABD’nin planları mı örtüşüyor?
   Devlet Bahçeli’nin cumhurbaşkanı yardımcılıklarıyla ilgili önerisi, ABD Büyükelçisi’nin “Osmanlı modeli” çağrısıyla eşzamanlı yapılması bir tesadüf mü?

6. Yumuşak üniter devlet söylemiyle milli yapı mı tasfiye ediliyor?
   TBMM Komisyonu, İsrail’in güçlü üniter devlete karşı yürüttüğü stratejiye bilinçli şekilde mi hizmet ediyor?

7. Anayasa’nın girişine “etnik gruplar” mı yazılacak?
   Türk, Kürt, Arap şeklinde tanımlamalarla anayasa girişine çok etnisiteli devlet mi inşa ediliyor?

8. Bu gruplar ilerde ayrılmak isterse ne olacak?
   Kurucu unsur haline getirilen etnik kimlikler, “kendi kaderini tayin hakkı” isterse, devletin buna cevabı ne olacak?

9. Komisyon, PKK’yı meşrulaştırma aracı mı?
   Komisyonun Öcalan’ı muhatap alması, PKK’yı siyasi yapı olarak tanımak anlamına gelmez mi?

10. Lozan Antlaşması hedef mi alınıyor?
    PKK’nın Avrupa’da Lozan’a karşı sürdürdüğü faaliyetler karşısında sessiz kalmak, bu ihaneti kabul etmek değil midir?

11. Üniter devlet, Öcalan’ın stratejisine uygun şekilde mi tasfiye ediliyor?
    Federasyon ve özerklik gibi terimlerden kaçınarak “pozitif entegrasyon” adı altında milli birlik mi parçalanıyor?

12. Suriye politikasıyla İsrail’e hizmet mi edildi?
    2011’den itibaren yürütülen politikalar, Suriye’yi bölerek İsrail’in hedeflerini gerçekleştirdi. Şimdi mi bu durumdan şikayet ediliyor?

13. Gizlilik neden?
    Komisyon neden kapalı kapılar ardında çalışıyor? Türk milletinin geleceği ile ilgili kararlar halktan niçin saklanıyor?

---

“BU SÜREÇ, SİYASİ DEĞİL, VARLIK MÜCADELESİDİR!”

Ümit Özdağ, açıklamasını şu çarpıcı ifadelerle tamamladı:

“Bu artık bir siyasi tercih meselesi değil, bu milletin varlık-yokluk meselesidir. PKK’yı muhatap kabul eden, Öcalan’ı meşrulaştıran herkes, tarih önünde hesap verecektir. Bu soruları yalnızca bugünün iktidarına değil, geleceğin tarihçilerine ve gelecek kuşaklara sormak için kayda geçiriyorum.”