BURSA ŞEVKET YILMAZ HASTANESİ’NDE İNSANLIK SUÇU MU İŞLENİYOR?

Kadınlı Erkekli Hastalar ‘Üryan’ Anjiyo Sırası Bekliyor!
Yer: Bursa Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Yoğun Bakım ünitesi.
Tanık: Bursa Vatan Medya Grubu köşe yazarı Ahmet Hakan Yazıcı.
Konu: İnsan onurunu, mahremiyeti ve inançları hiçe sayan, vicdanları sarsan bir uygulama.
Bursa’dan gelen bu haber, sağlık sisteminde yaşanan ciddi bir çürümeyi gözler önüne seriyor. İddialara göre, anjiyo için sıra bekleyen kadınlı erkekli hastalar, üzerlerinde yalnızca ameliyat gömlekleriyle, hiçbir mahremiyet önlemi alınmadan “ÜRYAN” vaziyette yoğun bakımda sıraya diziliyor. Mahremiyet perdeleri çekilmiyor, kadın hastaların en mahrem bölgelerine, hiçbir cinsiyet hassasiyeti gözetilmeden, erkek personeller müdahale ediyor.
75 yaşındaki bir kadın hastanın “Ne olur kadın personel olsun!” diyerek yalvardığı, buna rağmen azarlanarak işlemin yapıldığı ve ardından gözyaşları içinde odadan çıktığı anlatılıyor. Bu esnada sırada bekleyen erkek hastaların gözü önünde gerçekleştirilen uygulamalar için herhangi bir mahremiyet önlemi alınmadığı belirtiliyor.
“Burası Hastane, Burada Ayıp Olmaz!”
Yazıcı’nın aktarımına göre, hasta bakıcıların sözleri şok edici:
“Burası hastane, burada ayıp olmaz. Biz her gün görüyoruz.”
Ancak hastaların cevabı daha da sarsıcı:
“Siz her gün görüyorsunuz ama ben ömrüm boyunca hiç göstermedim ki…”
Bu tür muameleye maruz kalan kadın hastaların, ağlayarak çıktıkları yoğun bakım sonrası söyledikleri ise hafızalardan silinmeyecek nitelikte:
“Bulgaristan’dan Belene zulmünden kaçmıştık. Meğer yerli gavurlar da oradakilerden farksızmış.”
ZULÜMSE ZULÜM, BU MÜSLÜMAN’A REVA MI?
Ahmet Hakan Yazıcı, yazısının devamında yaşananların yalnızca fiziksel değil, manevi bir işkence olduğunu vurguluyor. Özellikle fakir, yaşlı ve dindar kadın hastaların yaşadığı bu durumun; inanç, edep ve hayâ gibi değerleri alt üst ettiğini belirtiyor.
“Bu davranışı ne Yahudiye yaparlar, ne Hristiyan’a… Çünkü onların cemaatleri var. Ama Müslüman’ın yok! Sahipsiziz.”
Yazıcı ayrıca, devlet kadrolarındaki “kadın pozitif ayrımcılığı”na rağmen, mahremiyet gerektiren alanlarda kadın personel bulunmamasını “ideolojik çarpıklık” olarak nitelendiriyor.
“Güçlü kadın” ideolojisi, yalnızca vitrinlik memuriyet kadrolarında geçerli; iş gerçek mahremiyete geldiğinde ortada kadın personel yok!”
İnsanlık Nerede, Vicdan Nerede, Mahremiyet Nerede?
Yazıda yer alan iddialar, yalnızca bir sağlık uygulaması ihlali değil, aynı zamanda inanç temelli bir toplumsal yarayı kanatıyor. Ahmet Hakan Yazıcı, “Doktora ayıp olmaz” gibi kalıplarla bastırılmaya çalışılan bu sorunların artık “görmezden gelinemez” olduğunu söylüyor.
“Doktor da insandır. Kadınsa kadındır, erkekse erkektir. Herkesi kutsallaştırmak, sorgulamayı yasaklamak yeni putçuluktur.”
Tepki Nerede? Sessizlik Suça Ortaklık Değil midir?
Yazıcı’nın yazısı sadece bir olay aktarımı değil, aynı zamanda ciddi bir uyarı niteliği taşıyor:
“Bu ülkede Müslüman halk, hakkını aramaktan korkutulmuş, susmaya mahkûm edilmiş. Sahipsiz bırakılmış. Ve bu sahipsizlik içinde en kutsal değerlerini kaybediyor.”
Olay, Bursa gibi tarihî ve manevî birikimi yüksek bir şehirde yaşanıyor.
Diğer şehirlerde neler olup bittiğini hayal etmek bile ürkütücü.
İşte o yazı…
Kadınlı erkekli hastalar
Üzerlerindeki ameliyat gömleği ile “ÜRYAN” anjiyo sırası bekliyorlar.
Yer Bursa Şevket Yılmaz Hastanesinin Yoğun bakımı:
Biri kadın biri erkek 2 hasta bakıcı geliyor.
Anjio için kasık temizliği yapacaklar.
Biri teyzenin bir bacağına, diğeri, diğer bacağına yapışıyor.
“75 yaşında ömrü boyunca kocası hariç kimseye bileğini bile göstermemiş teyze yalvarıyor. ”
“Lütfen kadın personel… Lütfen….”
– Hadi teyze işimiz var. Burası hastane burada ayıp olmaz. Biz hergün görüyoruz.
“Siz hergün görüyorsunuz ama ben hergün göstermiyorum ki. Her günü geç ömrüm boyunca hiç göstermedim ki” diye içinden geçiren teyze direniyor:
– Teyze bir sürü bekleyen var. Daha fazla uğraştırırsan seni geçeceğiz. Anjio olamayacaksın.
– Hiç olmazsa perdeleri çekseniz. Diğer hastalar görmese…
Onu da umursamıyorlar. Çekilmiyor o perdeler.
Bir kol mesafesindeki perde kenarda dururken sıra bekleyen erkek hastalara göstere göstere yapıyorlar işlerini.
Teyze kapıdan çıkarken ağlıyordu. Ardından çıkan Laz teyzede…
Bulgaristan’dan gelirken “BELENE’de Müslümanlara böyle böyle” yapıyorlar diye anlatmışlardı. O yüzden kaçıp buraya gelmiştik, diye söyleniyor bir başka teyze.
Ne bilsin TEYZE “Yerli gavurların MÜSLÜMANA eziyeti bulgar gavurundan aşağı kalmaz.” Allah ellerine düşürmeye…
Bu sahipsiz, bu sessiz, bu hakkını aramaktan aciz, bu şikayet etmeye korkan, bu ülkede “hiç bir şey talep etmeme karşılığında sığınma hakkı verilmiş” Müslüman halkı arını, edebini, hayasını, utanmasını kaybedenlerin eline düşürme Ya Rabbi.
Zeyl 1: Bu sahne Suriye’deki SEDNEYA hapishanesinden daha mı az İŞKENCE eder Müslümana?
Kabul ediyorum HAYASINI, edebini, utanmasını yitirmişler için muhtemelen hiç bir sorun yoktur. Ama insanda bu değerler varsa MANEVİ İşkencelerin maddi işkencelerden daha az azab verdiğini kim iddia edebilir?
Zeyl 2: BU konuları Ecnebilerle konuşmak çok daha kolay. Zira biliyorlar kendilerinin MÜSLÜMAN olmadığını ve farklı bir medeniyetin, paradigmanın, değerler hiyerarşisinin mensubu olduklarını.
Bizimkilerin kafaları gavurların parametreleri ile işliyor, uyguluyor, yapıp ediyorlar ama babaları Müslüman diye kendilerini MÜslüman görüyorlar.
Dolayısı ile GAVUR kafası ile düşünen Müslümanla meseleyi konuşacak zemin bulmak mümkün olmuyor.
Anlamıyorlar Müslümanca düşünerek bunu yapamayacaklarını.
Zeyl 3: İnanın bu ülkenin en aşağı tabakası fakir MÜSLÜMAN ahalidir.
Bu davranışı ne YAHUDİLERE yapabilirler ne de Hristiyan’a.
Çünkü onların “dindaşlarının haklarını savunan” CEMAATLERİ vardır. Yahudi Cemaati, Ermeni Cemaati, Ortodoks Cemaati, Katolik Cemaati vs.
Müslümanın bu ülkede Müslüman haklarını savunan Cemaatleri yoktur.
Zeyl 4: “Güçlü Kadın” ideolojisi ile kadına pozitif ayrımcılıkla tüm memur kadrolarını KADINLARLA doldurmalarına rağmen İŞ fakir MÜSLÜMANLARA yarayacak bir alana gediğinde ne kadın doğumcu, ne kadın cerrah, ne kadın asistan buluna biliyor.
“Doktor erkek gözü ile bakmaz; Doktora ayıp olmaz” YALANINI, hastasına tecavüz eden , hemşiresi ile acaip işler çeviren, escorta takılan Doktor haberlerinin SORGULAMASINA müsaade edilmez.
Yalan bu! DOkTOR da Kadındır, Doktor da ERKEKtir.
Zeyl 5: Payitaht şehri, Evliyalar diyarı Bursa’da durum bu. Diğer şehirleri varın siz tahmin edin.
Sahi, bu topraklarda bundan rahatsız olacak hiç mi Müslüman kalmadı?