“Sanatın Evrensel Yolculuğunda Bir Türk İmzası: İmren Eroğlu”

Bursa Vatan Medya Grubu Köşe Yazarı Zeki Baştürk Yazdı: “Sanatın Evrensel Yolculuğunda Bir Türk İmzası: İmren Eroğlu”

Bugün içimde tarifi zor bir sevinç var. Kelimeler kifayetsiz, sözcükler dar geliyor. Çünkü bu sevinç sadece kişisel değil; bir sanatçının başarısıyla aydınlanan kolektif bir umut, bir gurur…

Değerli dostum İmren Eroğlu, Londra merkezli Turkish Painting Association tarafından özgeçmişi ve eserlerinden oluşan özel bir seçkiyle onurlandırıldı. Bu gelişme, yalnızca bireysel bir takdir değil; aynı zamanda Türk sanatının uluslararası sanat arenasındaki duruşunun da tescilidir.

İmren’in “Ben de varım” deyişi sadece bir cümle değil, sabrın, emeğin, inancın ve yıllara yayılmış üretkenliğin sessiz ama güçlü bir haykırışıdır. Sessiz çığlıklarla yoğrulan, zaman zaman yalnız bırakılan ama özünden asla taviz vermeyen bir sanatın sesi…

Bu başarı; tuvalin başında geçen uzun saatlerin, Anadolu’nun renklerinin, gelenekten kopmadan çağdaşa uzanan çizgilerin ödülüdür. O renklerin içinde köy var, şehir var, acı var, neşe var, kadim bir geçmişin izleri var.

İmren Eroğlu’nun yurtdışında böyle bir takdirle anılması, Türkiye’deki nice isimsiz sanatçının da önünü aydınlatacaktır. Bu bir ilhamdır, bir duruştur, sanatın sınır tanımadığının ispatıdır.

Sevgili İmren;
Seninle ne kadar gurur duysak az. Yolun açık, ışığın daim olsun. Senin renklerin solmasın.
Biz seni sadece alkışlamıyoruz; aynı zamanda içimizdeki sanat sevgisini, evrensel değerlerle buluşturduğun için sana teşekkür ediyoruz.

Senin başarın, sanatın saf, onurlu ve evrensel gücüne inanan herkes için bir kıvılcımdır.
Nice yeni sergilerde, yeni coğrafyalarda adını duymak dileğiyle…

SANATIN EVRENSEL DİLİYLE GURUR DUYUYORUM.

Bugün içimde tanımlanamaz  bir sevinç var. Sözcükler yetersiz kalıyor sevincimi, mutluluğumu anlatmaya.

Sanatla yoğrulmuş bir emeğin, ülke sınırlarını aşarak dünyaya açılması; yalnızca bir sanatçının değil, onu tanıyan, seven, inanan herkesin yüreğini aydınlatıyor.

Arkadaşım İmren Eroğlu, Londra merkezli Turkish Painting Association tarafından özgeçmişi ve eserlerinden oluşan özel bir seçkiyle onurlandırılmış. Bu, yalnızca bireysel bir başarı değil; aynı zamanda Türk sanatının evrensel dildeki yankısıdır, yansımasıdır.

“Ben de varım” , demiş İmren. Bu tümce de ne büyük bir kararlılık, ne derin bir inanç var! Sessiz çığlıkların, sabırlı üretimlerin, zaman zaman yalnız bırakılmış sanatın iç sesi var. Bu sesi duyanlar ve duyuranlar, sanatın gerçek taşıyıcılarıdır.

Sanat yolculuğunda ülkesini temsil etmek, kendi rengini evrensel tuvalde buluşturmak büyük bir emek ister. İmren Eroğlu’nun bu başarıyla anılması, hepimize umut, esin  ve gurur veriyor.
Onun renklerinde Anadolu’nun sesi var; onun çizgilerinde bir halkın belleği, bir sanatçının iç sesi saklı.

Sevgili İmren!
Seninle ne kadar gurur duysak az. Sanat yolculuğunda ışığın hep güçlü yansın. İçindeki renkler hiç solmasın.
Ve bizler de, seni alkışlayan kişiler olarak hep yanındayız.

Senin başarın, hepimizin içindeki sanata inancın, sanat sevgisinin  bir göstergesi, bir belirtisi oldu.

Yolun açık, fırçan özgür, eserlerin hep konuşur olsun.

Zeki BAŞTÜRK