BU KOŞULLARDA İKTİDAR OLAMAYAN MUHALEFET UTANSIN!!!!!! BİZLER MUTLUYUZ, UMUTLUYUZ, GURURLUYUZ VE GÜÇLÜYÜZ. CUMHURİYETE HALKLARIMIZ SAHİP ÇIKTI.

Bu yazımı yüreği olan tüm namuslu, ahlaklı ve CHP’li olan veya oy veren insanlar okumalıdır.

Anıtkabir’de toplanan vatandaşlara Andımızı okutan bu küçük çocuktan tüm muhalefet edenler ve CHP’liler ders almalıdır.

Artık eminim milyonlar dün yaşanan ve dünyaya örnek olan tüm engellemelere ve yok saymalara karşın Cumhuriyetine ve tartışmasız dünya lideri olan Mustafa Kemal Atatürk’e yani ATASINA sahip çıkmıştır.

Ülkemin her yerinde, her bölgesinde her kurumunda, her evde tüm halklar, yediden yetmişe, Laik Cumhuriyetine ve kurucusu Atasına inanılmaz bir bağlılıkla sahip çıkıp coşku ve birlik içinde Cumhuriyet Bayramını kutladılar.

Daha doğrusu ister sokakta, ister meydanlarda, işyerlerinde, evlerinde bağında- bahçesinde, hatta hasta yatağında gerçek yurtseverler, namuslu, vicdanlı, ahlaklı olan tüm insanlar Cumhuriyetine sahip çıkarak yeri göğü kırmızı yaparak hainlere ders vererek kutladılar.

21 yılda planlı, programlı ve görevli olarak iktidarda olanlar, Laik Cumhuriyeti yıkarak, Atatürk devrimlerini yok sayarak, halkları bölüp, parçalayıp düşmanlaştırarak ve kuru ekmeğe muhtaç ederek İslamo-Faşizmi ülkede egemen kılmak istediler.

Tüm seçimlerde hile, hurda ve tüm devlet olanaklarını haksız hukuksuz kullanıp, yargıyı kendilerine bağlayıp 21 yılda yıkım ve talan ekonomisi ile Laik Cumhuriyetimizi yok etmek istediler.

Cumhuriyet ve laiklik düşmanı siyasi partilerle, kimliğini, ideallerini ve iktidar olma arzusunu kaybedip yancı olan faşizmin temsilciler ile Tek Adam Diktatoryasıyla ülkeyi yaşanamaz duruma sokup özgürlüklere kast ederek cehenneme çevirdiler.

Uzatmaya gerek yok birlikte yaşadık bu ilkel ve ortaçağ kafalı, kompleksli ve soygun düzeninin işgalci ve despot demokrasi düşmanı yönetemeyen iktidarının Cumhuriyetin 100. yıl kutlamalarını engellemelerini.

Ne oldu bu kadar yıllık ihanetin sonucu?

Bana göre hak yerini buldu.

Ülkedeki cumhuriyetimizin gerçek sahibi olan halklarımız dün Cumhuriyetin 100. yıl kutlamaları ile inanılmazı başardılar.

Bırakın ülkedeki ne kadar gerici, bağnaz, tarikat, cemaat, faşist ve dinci bağnaz partilerin ve satılık kalemlerle işgal ettikleri TV’lerle bu önemli günü ve yüzyılıncı anmasını adeta yok etmek için boşuna uğraştılar ama bu topraklarda hainden çok yurtseverler olduğunu unuttular.

Açlıkla, yoklukla, haksızlık ve hukuksuzluklarla korkutup sindirip konuşanları tutsak ederek kendilerine biat etmiş devlet gücü ve olanaklarıyla sadaka ekonomisine kurban ettikleri, dinle korkuttukları insanların kendilerini haklı ve değerli bulduklarını sandılar!!!

Çok ama çok yanıldılar…

Hatta şaşkına döndüler ama daha çokta ülkedeki ve halklardaki uyanıştan ve laik cumhuriyete 7den 70’e sahip çıkan, kükreyen, meydan okuyan, hesap soran ama daha çokta coşkuyla, gururla, onurla Atasına koşanlardan şaşkına döndüler.

Milyonlarca dayanışan insanın, “Barış diyen, Dostluk diyen Bağımsız Özgür ve Demokrasiyle taçlanacak Cumhuriyet” diyen, meydanlarda haykıran halklarımızdan çok korktular.

Şimdi soruyorum herkese bu duyarlı, yürekli, bilinçli, bir arada barış içinde dayanışan ve İslamo-faşistlere, ülkeyi soyan ve halklara, çocuklarımıza yokluğu reva görenlere meydan okuyan bu insanlar kaybedilen seçimlerde neredelerdi?

Bu coşkuyla Cumhuriyeti kutlayan, geleceğine ve ülkesine sahip çıkan milyonların seçimleri kaybetmesi mümkün müdür????

Bu durumu akılla, mantıkla, siyasi bilinçle ve ülke gerçekleri ile açıklamak olanaklı değildir.

Bu nedenle hala Tek Adam diktasıyla yönetiliyorsak, insanlar açken emekliler ölüme terk edilmişken ve kadınlarımız öldürülüp gençlerimiz açlık ve yoksulluktan okumayı bırakmak zorunda kalıyorlarsa suçluda sorumluda MUHALEFETTİR:

En başta da Cumhuriyeti ve CHP’yi kuran, ülkenin ulu çınarı olan partimizi yönetenler bu sonuçtan sorumlulardır.

Merak ediyorum hala koltukta kalkmamakta direnen, başarısızlıktan sorumsuzca kurtulmaya çalışan ve aynı AKP deki gibi Tek Adam mantığı ile CHP’nin tüm genleri ile oynayarak soldaki insanları bile çaresizliğe sürükleyip kendine mahkûm eden anlayışa destek verilecek mi????

Ben her koşulda “DEĞİŞİM” derken bir isim veya illa genel başkan şu olsun bu olsun demiyorum.

Çünkü ben CHP’nin tüm dayatma ve zorlamalarına karşın, tekrar belediye başkanı, meclis üyesi veya PM’ye seçilip MYK ve Genel Başkan Yardımcısı veya il ilçe yöneticisi, yâda farklı avantajlardan yaralanmak isteyen insanların asker delege yazmalarının bu koşullarda sonuç vermeyeceğine inanıyorum.

Çünkü bu hatayı yaparlarsa ülkeye de CHP’ne de ihanet ve hıyanet içinde davranmış olurlar.

SON SÖZ:

Saygıdeğer, emeğin temsilcisi, özgürlüklerin, barışın ve geleceğin teminatı ve temel taşı olan CHP örgütü susmayın ve uyarın bu durum sizlerin görevi ve sorumluluğudur:

Halklarımızın 21 yıllık ihanet temsilcilerine verdiği ders gibi kendi koltuğunu veya elde ettiği mevkileri korumak için hala aynı hatalarda direnen ve yenileşmeye olanak vermeyen her kim olursa olsun uyarın ve karşı koyun.

Aksi halde ülke resmen bir Ortadoğu ülkesine dönüşecek ve dün meydanları dolduran o güzel, o duyarlı, o vicdanlı, ahlaklı ve barışı- kardeşliği, dostluğu, dayanışmayı önceleyen halklarımıza yaşam cehennem azabına döndürülecektir.

EY…..CHP’LİLER, SOL/SOSYAL DEMOKRAT OLANLAR UYANIN VE KENDİNİZE GELİN.

Hiçbir mazeret veya bahane bugünkü anlayışa destek vererek başarısızlığa prim vermeyi haklı kılamaz.

Hiçbir solcu, sosyalist veya halklara dost olan siyasi bu haksızlığa kurgulanmış ve siyasi bilinçleri, hatta CHP’ye sosyal demokrasiye bağlılıkları tartışılacak yazılmış delegelerle ülkenin ve halkların kaderi ile oynayamaz.

Lütfen bırakın egolarınızı. Lütfen bırakın sol söylemler ve sloganlarla algı yapmayı, lütfen bırakın elde etiklerinizi kaybetmemek için değişim, dönüşüm ve yenileşerek halkalar umut olmanın önünde engel olmayı.

Dün bu ülkede yaşananların ve milyonların umutlarını bir kez daha kırmayın.

Ayrıca anlamsız karalamalarla ve sanki parti dışından bir kurtarıcı aranıyormuş ve onunda gökten ineceğini düşünüyor gibi aday olanlara karalama yapılmaması gerekmektedir.

Tek ölçünüz TBMM’de yıllardır en gür sesle ve dik duruşuyla tüm soysuzlara hesap sorabilen, yapılan soygunu belgelerle AKP ve Yandaşlarının yüzüne haykırabilen ve kirlenmemiş siyasilere destek vermekle başlamak olmalıdır.

Her koşulda reddedeceğimiz ve karşı koyacağımızda şu anlayışta olanlardır:

Birincisi:

Genel merkezde palazlanan, sürekli sağa yaslanan, varsıllaşan, örgütün gücünü budayan, doğuda ve güneydoğuda parti içi demokrasiyi yok edip seçilenleri budayıp kendilerine bağımlı yönetimler ve delegeler sağlayan velhasıl solu kirletenler olmalıdır.

İkincisi:

Partinin sol kanadında mücadele etmiş, mağdurlara ses soluk olmuş ama ait oldukları hizip, grup ve benzeri etkili olan anlayışlara mahkûm olanlara uyarı yapılmalıdır.

Seçim sonucu partideki bölünmede olan karşıtlıklardan dolayı sapla samanın birbirine karıştığı için savrulanların statükoya sığınarak başarısızlığı savunmak zorunda olanları uyarıp destek vermeyerek yenileşmeye imkân tanımalıyız.

Tüm CHP’liler, tüm solcular, tüm sosyal demokratlar, tüm yurtsever ve halklara dost olanlar, ülkenin kurtuluşunun temel taşı olan ve ulu bir çınar olarak kök saldığını gördüğümüz CHP’nin kadınları ve gençleri, ülkemizin kurtuluşuna ve aydınlığa çıkması için DEĞİŞİM meşalesini yakın…

Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.