Ahmet Koçak’ın Gözüyle CHP Bursa Kongresi!
Bursa Vatan Medya Gurubu yazarlarından Ahmet Koçak, CHP Kongresini kaleme aldı. Koçak;
Kongreye belediye otobüsü ile gittim. Altıparmak Darrmstat Caddesi’nden ve Merinos Parkı’ndan yürüyerek gittim. Yolda karşılaştığım on insandan dokuzu Arapça konuşan Suriyeliydi.
Atatürk Kongre Merkezi Osmangazi Salonu dolmuş taşmış, dışarıda bile yürümek zordu kalabalıktan. Kürsüde CHP genel başkan aday adayı Örsan Öymen vardı. Örsan Bey genel başkan seçilirse Öymen ailesinden Altan Öymen’den sonra ikinci genel başkanı olacaktır. Ben gelene kadar divan oluşturulmuş, süreç ilemeye başlamıştı.
CHP üyeleri üç gruba ayrılır; Birinci grup hiçbir şeyle ilgilenmez. Kâğıt üzerinde üyedir. Bazen sandıkta görev alanlar olabilir. Bir üyelik kartı bir de parti rozetleri vardır. “Başkaları çalışsın. İktidara gelirse her şeyi hazır bulurum.” diye düşünenlerdir.
İkinci grup iki yılda bir kongrelerde ortaya çıkarlar. Sadece delege seçimlerinde görülürler. Bu dönemde çok aktiftirler. Delege listeleri hazırlar, kıyasıya mücadele ederler. Kongre süreci bitince yeniden kış uykusuna yatarlar.
Üçüncü grup maddi manevi devamlı destek olanlardır. Üyelerin yüzde onunu oluştururlar. Parti bu insanların çaba ve gayretleriyle ayakta durur.
Kongre sürecinde ikinci grupta olanları iki yılda bir görmenin mutluluğunu yaşadım.
“İl başkanlığı protokol başkanlığıdır. İl başkanı olan kişiler maddi sorunlarını çözmüş, zengin kişilerden olmalıdır. Başkanlık yaşamının tamamını kaplar; işine, eşine, çocuklarına zamanı kalmayacağından ununu elemiş, eleğini asmış olanlardan olması uygundur.” denir. Buradaki tanıma eski il başkanlarından Gürhan Akdoğan ve Nihat Yeşiltaş uyuyor. İl başkanı İsmet Karaca milletvekili adayı olunca başkan yardımcısı Av. Turgut ÖZKAN genç bir adaydır. Uyuyor mu bilemiyorum.
Kürsüde her dönem milletvekili Orhan Sarıbal var. Ateş gibi bağırarak konuşuyor. Ardından genel başkan yardımcısı Lale Karabıyık konuşuyor; Büyük şehir belediye başkan adayı olarak Mustafa BOZBEY’i andı konuşmasında. Kaybeden bir kişiyi tekrar aday göstereceklerini söyledi. Bir önceki seçimde kaybetmiş bir adayın tekrar aday gösterilmesi tekrar kaybetme riskini içinde barındırır gibi geliyor bana.
Başkanlık deyince bir anım geldi aklıma. Ankara’da yurt dışı görevi için İngilizce kursuna alındım. Kırktan fazla öğretmen Beşevler’deki Ankara Turizm Otelcilik Okulu’ndayız. İngilizce öğretmenimiz Ertuğrul Bey, “Arkadaşlar, bakanlık içinizden birini sınıf başkanı seçmenizi istiyor” dedi. Ankara merkezde ilköğretim okulu müdürü olarak görev yapan biri, Kayseri Anadolu Lisesi Müdürü bir öğretmen ve Doçentlik sınavlarına hazırlanan bir resim öğretmeni başkanlık için aday oldular. Ev arkadaşım Kalender de beni aday gösterdi. Durduk yerden aldık başımıza belayı. Kendimizi beğendirmek için başladık propaganda konuşmalarına. Ben aslen Yozgatlı olduğumu, özverili, özgüvenli bir yapım olduğunu anlattığım güzel bir propaganda konuşması yaptım. Düz öğretmen olmam nedenleriyle beğenilmemiş olmalıyım ki sonuçta doçentlik sınavına hazırlanan resim öğretmeni arkadaş kazandı. Ben ikinci oldum. Ertuğrul hoca yüzümün düştüğünü, yıkıldığımı görünce beni başkan yardımcısı yaptı sağ olsun. Yozgatlı olmam ve Atatürkçü bir öğretmen olmamın çok zararını gördüm. Er olarak başladığım mesleğimi er olarak bitirdim. Elçiliklerle bütün işleri ben yaptım. Koltukta resim öğretmeni oturdu.
O gece ve diğer gecelerde uyku uyuyamadım. Kaybetmek çok zoruma gitti. Kaybedecek başkan adaylarını çok iyi anlayacağım.
Bir karikatürde bir öğrenci yazılı kâğıdına itiraz eder; hoca tekrar inceler ve çocuğun haksız itiraz ettiği nedeniyle notunu düşürür. Karikatürün ikinci bölümünde ”Bir daha hiçbir şeye itiraz etmedi,” yazar karikatürün ikinci bölümünde. Ben de o çocuk gibi bir daha hiç başkan adayı olmadım.
Çok başkan yardımcısı oldum ama hiç başkanlığa aday olmadım. Başkan yardımcılığı çok iyidir; sorumluluğu yoktur. Başkan olmayınca kimse hesap sormaz. Maaşınızdan başka hesap vermezsiniz. CHP genel başkanları da muhalefeti pek sever, iktidar olmaktan korkarlar benim gibi. CHP hep muhalefettedir.
İl başkanlığı yarışında kazanamayan adaylar beni asıl düşündüren. Kim bilir kaç gece uyku uyuyamayacaklar? Ben böyle durumlarda kazanandan çok kaybedenleri düşünürüm.
Kürsüde sinema sanatçısı Berhan Şimşek var. Sanatçı kişiliği ve yeteneği ile çok güzel konuşuyor. Sesini bir yükseltiyor, bir alçaltıyor. Ne kadar güzel bir hatiptir; “Ben Bayburt’un ücra bir köyünde dünyaya geldim. Köyde amcam oğlu yaşar. Kendisi ve eşi yedi bin beş yüz lira emekli aylığı alırlar. Yılda bir tosun satar, iki yüz bin lira kazanırlar. Gül gibi geçinip giderler. Köyün en zengini sayılırlar. Bu hükümete oy veririler. Böyle, ülkede sekiz milyon seçmen var. Kentlerdeki gibi kira, doğalgaz gibi masrafları yoktur ; tezek yakarlar yani masrafları yok.” diyerek hükümete bağlı insanları kendi ailesinden anlattı.
Dostlarım Vedat Sezer ve Rüstem Toksöz den sonuçları bana WhatsApp’tan göndermelerini rica ettim. Vedat Bey sandıkta görevli olduğu için sonuçları gönderemedi sanıyorum. Rüstem Bey kardeşim gönderdi;
Sarı liste: 120
Beyaz Liste: 152
Mavi Liste: 323
Sarı liste, Turgut ÖZKAN,
Beyaz liste, Gürhan AKDOĞAN
Mavi liste, Nihat YEŞİLTAŞ.
Böylece Kazanan liste, Mavi liste ve eski Yıldırım İlçe Başkanı Nihat YEŞİLTAŞ olmuş.
Yeni başkana ve yönetim kurulu üyelerine başarılar diliyor, iyi akşamlar diliyorum.
ahmet.kocak16@hotmail.com