CHP’DE SEÇİMLER KÖŞE KAPMACAYA DÖNMESİN. HAK EDEN, YARARLI OLACAK, BİLGİ, BİRİKİM, LİYAKAT VE TECRÜBE BU DÖNEMDE ÇOK ÖNEM TAŞIYOR.

Ömrünü siyasetin içinde geçirmiş bir insan olarak yapılacak milletvekili seçimlerinde ilk kez bu kadar belirsizlik yaşıyorum.

Oysa beni tanıyan özellikle basın mensubu dostlarım her zaman fikrimi sorar ve güvenerek yazarlardı çünkü doğru tahminler yapardım.

Bu sefer sıralama veya tercih etmek gerçekten çok zor.

Tek ve kesin olansa Cumhurbaşkanlığı seçiminde tereddütsüz Kemal Kılıçdaroğlu’nun tercih edileceğini biliyor olmam.

Milletvekilliğinde durum hem zor hem çok karışık!!!

Beş milletvekilimiz tekrar aday olmak için başvurdular.

Üstelik şu andaki vekillerimiz daha önceki dönemlere göre hem çok çalıştılar hemde tecrübe sahibi oldular.

Seçimlere galiba 82 veya 84 başvuru aday adayı olmuş.

Aday adayı olanların bir kısmını tanımıyorum ve bu nedenle haksızlık yapmak istemiyorum.

Ayrıca kırıcı olmak istemiyorum ama birde kadrolu adaylar varki onları önemsemiyor ve ciddiye almıyorum!!!!

Onlara güneşli havanın solcuları (!) diyorum.

Zor zamanlarda illegaller, ülkede haksızlıklar ve hukuksuzluklarla yoksul halklar inim inim inlerken ortada yoklar.

Kendilerini asla riske sokmazlar ve vekillik konu olunca hepsi birer demokrasi kahramanı gibi ortaya dökülüyorlar!!!!

Birde kendi şahsi ikbali için, milletvekilliğinin ömür boyu sağladığı imtiyazı ve gücünü elde etmek için aday adayı olanlar var…

Ayrıca Millet İttifakı olarak en büyük özveriyi CHP’nin göstereceği anlaşıldığından mutlaka diğer siyasi partilerden kontenjan beklentisinin olması da kafaları karıştırıyor.

En önemlisi aylardır zaman olduğu halde ne örgüt seçimleri yapıldı nede kurultay…

Keşke yapılabilse ve yorgun örgüt yapısı yenilenebilseydi.

Hadi örgütü yenilemediniz hatta doğu Anadolu’yu hallaç pamuğu gibi atan ve kendine yakın örgütler (kurultay delegeleri) kuran Sayın Oğuz Kaan Salıcı ön seçimi engellemeseydi.

Tabiki böyle dönemlerde herkes seçimi konuşur tahminler yapar ve anketler havalarda uçuşur.

CHP’nin ve Millet İttifakının artık ülkenin kurtuluşunun temel taşı olduğunun anlaşılması ve Emek ve Özgürlük partisi ve tüm demokrasi güçlerince de desteklenmesi neticesinde tahminler muhtelif oluyor.

Çoğunluk CHP’nin beş olan vekil sayısının 7 olacağını veya sürpriz beklenti ile 8 olacağını konuşuyor.

Aday adayı başvurusu Bursa’da 84 olduğu düşünülünce en iyi tahmin ancak %10 ismin kazanabileceği yönünde.

Sevgili Dostalar, Yoldaşlar ve Canlar, bu koşullarda hem objektif olup, hem vicdanlı olup hemde gerçekten önce ülkemizi, sonra partimizi ve daha sonrada Bursa’daki örgütümüzü düşünerek liste yapmak hiç kolay değil.

Birde yenileme yapılırken gençlere ve kadınlara seçilebilecek yerlerin belirlenmesini istememizde düşünülünce keşke ön seçim yapılsaydı hem haksızlık olmaz hemde gerçekten hak edenler ve yararlı olacaklar şaibesiz ve dedikodusuz seçilirlerdi.

Küsen kırılan ve o öfke ile başka sulara dalmayacak bir ortam yaratılırdı.

Neden mi böyle düşünüyorum.

Malum ben bu partinin siyasi tarihine mal olmuş, sol/sosyal demokrasiye asla ihanet etmemiş ve kendimi yarıştırmadığım içinde objektif davranabilen bir insanım.

Benimle konuşan çok güvenilir ve saygın partili dostlar, hiç tereddüt etmeden “eğer yapılacak listeleri beğenmezsek Kılıçdaroğlu’na tamam ama milletvekilliğinde İşçi Partisine veririz” diyen ciddi bir kitle oluşmuş.

Şu an için Bursa CHP’de böyle bir belirsizlik, hatta kaos yaşanıyor.

Aday Adayları ilçelere ziyarete gidip bol bol resim çektirip adaylık açıklamalarında da inanılmaz ölçekte kahramanlıklarını ve önerilerini ne yapacaklarını (!) anlatıyorlar.

Gerçekten merak ediyorum bu güne kadar ellerini tutan mı vardı????

Neyse benim tanımadıklarım kusura bakmasın kimseye haksızlıkta yapmak istemiyorum.

Ancak gerçekten hak eden, emek vermiş, özellikle Tek Adamın tahrip ettiği, hatta yıkıp yok ettiği ülkemizde sorunları çözebilecek tecrübede ve birikimde olan vekillerimize haksızlık yapılmasın istiyorum

Bu vekillerimiz, bugüne dek yaptıkları çalışmalarla mutlaka bir kez daha değerlendirilmelerinin önemi olduğuna inandığım için bir kez daha anımsatmak istiyorum.

İşte bu değerli vekillerimizden biride benim “SESSİZ GÜÇ” olarak nitelediğim Prof. Dr. Yüksel Özkan’dır:

Kendisini yakından tanıyanlar bilirler.

Liyakati, bilgi birikimi, özverili çalışmaları ve CHP’nin eksik kaldığı dış Türkler ve Balkanlardaki önemli çalışmaları ile asla ihmal edilmemesi ve yeri zor doldurulacak milletvekillerinin başında gelmektedir.

Yüksel Özkan, mesafeli ve saygın bir isimdir.

Ancak kendisini arayan herkese yanıt veren veya sonradan dönen, yardım isteyenlere de mutlaka elinden geleni yapan bir siyasidir.

Popülist değildir.

Reklam peşinde koşmaz ve çok yardım severdir şahsen ben bu konularda tanığıyım.

Kendileri insanları kırıp dökmeyen, kirli pazarlıklara asla itibar etmeyen, insan eksiltmek için Ankara’ya karargâh kurmayan ve hırsı aklını yemeyen saygın bir milletvekilidir.

Gerek kendi yaşam biçimi, gerekse aile bireyleri ile aynı duyarlılıkta ve saygınlıkta sol/sosyal demokrasiye yakışan bir yaşam biçimiyle toplumda yer almaktadır.

En önemli özelliklerinden biriside 5 dil bilen (Bulgarca, Rusça, Almanca, İngilizce ve Türkçe) olarak CHP’deki çok az sayıdaki vekillerimizden birisidir.

Ayrıca kendisi ile birlikte yol yürüyen arkadaşları da kendisine göreve devam dediler:

Beraber yol yürüdüğü dava arkadaşları Yüksel Özkan’a devam dedi

18.03.2023

14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimleri için geri sayım başladı.

CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Yüksel Özkan sivil toplum örgütleri ile yaptığı istişareler sonucunda, yıllarca beraber yürüdüğü dava arkadaşları göreve devam dedi.

Bilindiği üzere genç yaşta üyesi olduğu Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği BAL-GÖÇ Derneğinin tüm kademelerinde görev yaptıktan sonra, üyelerin oybirliği ile seçilerek 3 dönem genel başkanlık görevini yürüttü.

Türkiye’de bulunan göçmen derneklerinin üst çatı organı olan Balkan Türkleri Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu BGF Genel Başkanlığına da seçilerek 3 dönem başkanlığını yaptı.

20 yıl süren bu görev süreleri içerisinde Balkan Göçmenlerinin sorunlarına vakıf olarak, sosyal güvenlik sorunu, oturum izinleri, çalışma izinleri, istisnai vatandaşlık, diploma denklik gibi birçok sorunun çözümü için çalıştı.

Göçmen camiasının yoğun istek ve desteği ile CHP Bursa Milletvekili olarak görev yaptığı TBMM’de, Balkan göçmenlerinin birçok sorununu meclis gündemine taşıdı, bu sorunlar, Bursa ve ülkemizin birçok sorunları hakkında soru ve araştırma önergeleri, kanun teklifleri verdi.

Balkan Ülkelerinde yaşayan Türk ve Müslüman azınlıkların sorunlarını da TBMM’de gündeme getirerek onların sesi oldu.

Türkiye’de yaşayan Balkan Göçmenlerinin ve halen Balkan Ülkelerinde yaşamlarını sürdüren soydaşların sorunlarına kurumsal anlamda çözüm üretmek için CHP Genel Merkez Balkan Masasını kurulmasını sağladı.

CHP Balkan Masası’nda Genel Başkan Yardımcısı ve Balkan Masası Başkanı Sayın Faik Öztırak’ın yardımcısı olarak görev yapıyor.

Türk Devletleri Parlamenterler Asamblesi komisyonunda görev aldı.

Türkiye Bulgaristan Parlamentolar arası dostluk grubunda yer aldı.

Akademisyen kimliği ve sağlık alanında uzun yıllar görev yapması nedeniyle insanlarla içi içe oldu.

Bulgarca, Rusça, Almanca ve İngilizce dillerine hâkim olan Yüksel Özkan, Balkanlar ve Türk Dünyası ile ilgili partisinin çalışma gruplarında yer aldı.

Türk Dünyası Ülkelerindeki çalışmalarında önemli katkılar sağladı. Kısa adı TÜRKPA olan Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi’nde Hukuk ve Dış ilişkileri Komisyonunda da görev yapıyor.

Pandemi döneminde Bursa’da bulunan hastanelerde meslektaşlarının ve hastaların yanında oldu.

Deprem sonrası günlerce bölgede kalarak depremzedelere destek oldu.

Beş yılda edindiği TBMM tecrübeleri ile tüm bu çalışmalarını daha ileri bir safhaya çözüm odaklı taşımak için yıllarca görev yaptığı sivil toplum örgütleri ile diyalog ve istişare içinde tekrardan aday adaylığı başvurusunda bulundu.

Sevgili Dostlar, Yoldaşlar ve canlar, Sayın Yüksel Özkan’a Bulgaristan Sofya’dan yapılan bir yorumu da burada paylaşmak istedim.

Sevda Dukiantzi.

Sayın Yüksel Özkan, Balkan Ülkelerinde yaşayan Türk ve Müslümanların TBMM’de sesi oldu. Pandemide hastanelerde ön cephede çalıştı,

Depremin 2. gününde bölgeye gitti ve günlerce arabasında soğukta yattı, ihtiyacı olanları yalnız bırakmadı.

Komşu Bulgaristan medyasına o bölgeden sesimiz, kulağımız oldu.

Düzgün kişiliği ile bireysel menfaat gütmedi. Herkese saygılı, “sen başkan, sen köyde inek bakan” diye ayırt etmedi.

Sorunu olana Ankara’da, sağlık problemi olanı Bursa’da karşıladı,

Rodop’ların köyünden su içti, Filibe sevdasını dostluklara taşıdı.

Gülen yüzüyle siyasete insanlığı taşıdı, bürokrat olmadan da söz sahibi olunacağını kanıtladı.

Türkiye ile Bulgaristan arasında köprülerin kurulmasında öncü oldu.

Ortak coğrafyamızın, kadim tarihiyle Balkan insanın adını Türkiye Meclisinde duyurdu.

Atatürk’ün Sofya izlerini sürerken, günümüzde de o izlerin daha güzel bir komşuluk ilkelerine taşınmasında da etkisi oldu.

vs.vs…

Bu benim Yüksel Özkan için kişisel değerlendirmemdir.

Tarafsız gözlem ve Sofya’da gazeteciler arasında ona duyulan minnettarlığın bir ifadesidir.

Not: ben seçmen değilim.

BGP HABER

Sevgili Dostlar, Yoldaşlar ve Canlar, bu yeterliliği, birikimi ve saygınlığı olan vekilimizi yok saymak, illa yenilere yer verilsin diye harcamak hem CHP’ye hem ülkemize haksızlık olur diye düşünüyorum.

Ayrıca yaşam biçimiyle çok saygın, seviyeli, mütevazı, lüks ve şatafattan uzak ve hiçbir menfi dedikoduda ismi geçmeyen Yüksel Özkan’ın listelerde mutlaka öncü rol almasını şahsen gönülden isterim.

Sevgili CHP’li yoldaşlardan da fanatizmden uzak, arkadaşlık, dostluk yakınlık ve yandaşlığın dışında objektif olmalarını isterim.

Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.