KAN BAĞIMI, CAN BAĞIMI, YOKSA SADECE İNSAN OLABİLMEK Mİ?

Çocuklukta, hatta gençlikte yaşamımızda kan bağının etkin ve belirleyici olduğu gerçeği ile büyür ve yaşarız.

Hatta bu duygumuz sadece aile bireylerimizle de sınırlı değildir.

Daha doğduğumuz anda hiç bilmediğimiz, anlamadığımız hatta yaşamımızda etkili olacak inanç gibi, ırk gibi, sülale gibi, aşiret gibi vs vs aidiyetlere mecbur ediliriz.

Bu aidiyetlerden memnun olunmasa da övünmek, hatta üstünlük sağlamak veya toplumsal ret ve aşağılanmalara muhatap olunca da utanıp saklanmak herkesin bildiği yaşamında muhatap olduğu duygulardır.

Tüm bu duygulara ve mecburiyetlere kan bağımızdan dolayı mecbur oluruz!!!

Özellikle din gibi, doğuştan Müslüman sayılmak veya Türk, olmak, Kürt olmak gibi duygulara kan bağımızdan dolayı kabul eder ve savunmak durumunda kalırız.

Yaş ilerledikçe, yaşamda bizlere yaşatılanları ve kan bağının etkilerini, dayatmalarını ve mecburiyetleri gördükçe, dostları ve düşmanları tanıdıkça, mutluluk ve mutsuzluktaki rolleri kavradıkça farklı düşünmeye başlarız:

“Kan bağımı önemli, can bağımı önemli” diye kimseye belli etmeden kıyaslamalar yapmak zorunda kalırız.

Çok zordur bu kararı vermek…

Birini seçmeye kalksan toplumsal baskı ve dayatılan değerler vardır.

Özellikle bizde çok etkili olan kan bağı ve “et ve tırnak ayrılır mı” diye her fırsatta yüze vurulan atasözlerimiz vardır.

Yine üzülüp zorda kaldığımızda “Ağlarsa anam ağlar gerici yalan ağlar” gibi kan bağını vazgeçilmez kılınmasını sağlayan sözlerimiz vardır.

Kan bağında vazgeçilemeyen ve en etkili duygu ise hayırlı veya hayırsız olsalar da çocuklardır.

“Çocuk, cennet nimetlerinden biridir.” Diye, hayırlı olup olmadığına, iyi insan olup olmadığına tüm egoistliğine sorumsuzluğuna ve suçlu olup olmadığına bakılmaksızın kabul edilip baş tacı yapılır.

“Dünyadaki hiçbir sevgi, evlat sevgisinin önüne geçemez. “ deriz.

Ve bu duygu hemen hemen tüm insanlarda en etkili ve vazgeçilmez bir kan bağı gerçeğidir.

Yaşamda eğer kan bağının getirdiği güzellikler, olumlu ve saygı sevgi, paylaşım sonucu dayanışmaya dayalı bir ilişkiler içindeyseniz her şeyi kan bağına bağlarsınız farkında olarak veya olmadan.

Ancak yaşam herkese bu tarzda gelişen ve sorgulamanıza olanak vermeden rahat ve huzurlu yaşamlar sunmayabiliyor veya istemeden de olsa kan bağı yük, zül, çile, acı ve olumsuzluklara muhatap edebiliyor.

İşte o zaman canınız çok yanıyor ve ister istemez farklı düşünmeye başlıyorsunuz.

Gelelim Can Bağına:

Eğer yaşamlardaki kan bağı mutsuzluk, olumsuzluk, hatta kıskançlık, fesatlık ve kötülüklerle yaşamlara olumsuz ve zorlayıcı etkiler bırakırsa duygular değişiyor.

Özellikle işin içine mal, mülk, çıkar ve beklenti girdiğinde bu tür durumlar ortaya çıkıyor.

İnsanlar gerçek, çıkarsız, sevgi saygı ve yaşamalara katkı koyan, güzelleştiren, hatta insanlaştıran, destek olan, sevgi ve saygıyla zenginleştiren dostlar edinmişlerse Can Bağı daha önemli oluyor..

Hatta insanlar toplumsal baskı ve geleneklerden dolayı itiraf edemeseler de yaş ilerledikçe ve özgürleştikçe, feodal bağlardan kurtuldukça bu duyguları daha fazla hissederler.

Özgür bireyler ve gerçeklerle yüzleşmekten korkmayan insanlar için, Dostları, yoldaşları ve Can dedikleri çok önemli çok kıymetli hatta vazgeçilmez olur.

Çünkü mutlu, huzurlu, başarılı ve etkili konumdayken tüm kan bağıyla bağlı olanlar zaten yanlarında olurlar.

Eğer, maddi manevi zordalarsa, yardıma ve desteğe ihtiyaçları varsa, kendilerini sorgulamadan sevip, sayan ve huzur veren insanlara gereksinimleri varsa insanlar durup düşünürler:

“Kan bağımı, Can bağımı yaşamlarına anlam katıyor?” diye.

Gelişmiş ve kendine güveni olan ve gerçeklerle yüzleşmekten korkmayan insanlar bilirler ki varsıllık, güzellik, mutluluk, itibar, güç ve özel imtiyazlar özellikle kan bağı olanlarla paylaşılır.

Ancak; başımıza gelen zorluklarda, sıkıntılarda, yoksunluklarda ve belalarda acıyı paylaştığımız insanlar kim olursa olsun özeldir ve çok değerlidirler.

Hatta bu insanlar vazgeçilmezleriniz olur, kan bağının önüne geçer ve Can Bağınız olurlar.

Herkesin yaşamında böyle güzel ve anlamlı dostları vardır veya olmasını isterler.

Ancak çok emek ister. Özveri ve dürüstlük ister, en önemlisi çıkarsız ve beklentisiz sevgi saygı ister.

Çünkü O konumdaki insanlar gönüllere şifadır, sorunları aşmanıza ilaçtır ve yüreklerinize huzur mutluluk ve güvendir…

Ayrıca bu tür dostlarınız veya yoldaşlarınız, “CAN” diyebildikleriniz; hesapsız, kitapsız, beklentisiz, çıkarsız kurulan ve ne olursa olsun ihanete asla başvurmayan insanlardır.

Bunun için CAN BAĞI çok daha önemli ve değerlidir. Bu güzel duygular herkesle yaşanamaz.

Bu duygular, vazgeçilemeyecek kadar değerli ve çok nadir insanlarla yaşanacak kadar özeldir ve kıymeti bilinmelidir.

Eğer başınız sıkıştığında, yüreğiniz sıkıldığında, kendinizi mutsuz ve hak etmediğiniz halde yaşamda, siyasette, işinizde veya evinizdeki bireylerin kırıp incitmesine, hatta ihanetine, her konuda zorlamasına uğramış hissettiğinizde o limana sığınmak istesiniz.

İşte bu insanlar sizleri için CAN BAĞIDIR.

Keşke bu tercihler olmadan her iki duyguyu birlikte yaşayabilse insanlar.

Bu iki güzel duyguya tercihlere zorlanmadan, bir kıyaslama olmadan, en önemlisi mecburiyet olmadan insanlar sahip olabilse ve sevgi ile zenginleşebilse.

Bu duyguları insanlar, birlikte bir yemek yemede, bir fincan kahve içmede veya bir kadeh içki eşliğinde görebilse, hissetse ve mutlu olsalar.

En önemlisi de aynı ideolojide, aynı toplumsal duyarlılıklarda, aynı fedakârlık ve özverilerde halkların eşitliği için birlikte olabildiklerinde yakalayabilseler.

Yine insanlık için, ülkenin bağımsızlığı için, tüm çocukların ve evlatlarımızın geleceği için, yok sayılan, öldürülen ve haksızlığa uğrayan kadınlarımızın güvenceleri ve hak ettikleri yerde olmaları için bir ve yoldaş olabilseler.

Bu ülkenin dağına taşına, toprağına, ormanına, denizine, ırmağına velhasıl yer altı ve yer üstündeki tüm zenginliklerine ve bu topraklarda yaşayan, yurt bilen herkesi eşit yurttaşlar olarak görenlere kardeş olabilenlere “Dost, Yoldaş ve Can” olabilseler.

Unutmasınlar, bazen dertleşmek için, bazen, birlikte yol yürümek için, bazen, yardımlaşmak için bazen de korunup kollanmak için ama en çokta sevmek ve sevilmek için; sıkı sıkı sarılabilmek için Can Bağı çok kıymetli, değerli ve vazgeçilmezdir.

Bu duygulara sahip olmak en büyük hazinedir zor bulunur.

Bu değerler ve birliktelikler kolay kolay herkese nasip olmaz ama eğer bulunmuşsa yaşam iksirinizdir.

Kıymetini bilmek, korumak, hiçbir muhterise veya hırsı aklından öte giden egolara ezdirmemek ve yok etmemek en büyük kazanımınız olacaktır!!!

Bu nedenle iyi, namuslu, vicdanlı, ahlaklı ve tüketmeden üreten, emeğe saygılı, paylaşmayı ve yardımlaşmayı bilen, sevgi ile bütünleşen insanlar hangi statüde olurlarsa olsunlar öncelikli olsunlar ve asla üzülmesinler.

Hak edenler hangi statüye uyuyorsa kıymetlerini bilin ve mutlu olun.

Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.