HEKİM NECİP KOZALI’NIN TÜRKİYE’DEN GİDİŞİNE ÇOK ÜZÜLDÜM VE İSYAN ETTİM.

Geçmiş dönem CHP Parti Meclis Üyesi Güler Buğday; yazdığı yazıda; “Kendisini Bursa Medikal Park Hastanesi Genel Müdürüyken çok zor riskli 6,5 saat süren ve her iki böbrekten birden ameliyat olduğumda tanıdım.

Necip Kozalı, bulunduğu makam ve oturduğu koltuktan güç alan bir insan değildir.

Bulunduğu makama ve kuruma kalite katan, farklılık sunan ve herkese güven duygusu veren saygın ve bir o kadarda zarif bir insandır.

En önemlisi çok merhametli, duyarlı, insanları ayırım yapmadan seve4n ve sayan çok örnek bir insandır.

Tanıdığım günden bu yana benim yaşamımı zenginleştirdi.

O kadar çok dostluk ve güzellik yaşattı ki isminin varlığını bile mağdur insanların yaşam garantisi olarak gördüm.

Yaşamımda kendisi ile ilgili yaptığı iyiliklerle ilgili onlarca örnek anlata bilirim.

Kısa 2 örnek anımsatayım:

Hiç unutmam gece yarısıydı, İstanbul’da bir grup üniversiteli gencin bir biçimde başları belaya girmiş ve yardıma ihtiyaçları varmış beni aradılar.

İçlerinden bir genci tanıyordum ve ben Bursa’da onlar İstanbul’da yaşayan paraları da olmayan gençlerdi.

Beni tanıyanlar bilirler; beni (Güler Buğdayı” bir ilaca benzetseler mutlaka “ASPİRİN” olurdum!!!!

Herkes her konuda kimseye ulaşamayınca sabaha karşı bile olsa yakın olup olmamak önemli değil, hata tanışmam bile olmayan insanlar bile beni arar derdini anlatır ve yardım etmemi isterler.

Asla kimseyi terslemem ve başımdan savmam.

Elimden ne gelirse hatta fazlasını yapmaya çalışırım.

O gece yarısı Necip Kozalı’yı uyandırıp yardım istedim, anında ilgilendi ve ses tonunda bir “OF” bile olmadan saatlerce uğraştı ve o gençlerin sorununu çözdü.

Yine bende asla unutamayacağım bir başka anısı var:

Necip Kozalı hiçbir mecburiyeti olmadan bu gün sayesinde yaşayan bir kadının, bir annenin yaşamını kurtardı.

Üstelik o kadını ne ben tanıyordum nede sayın Kozalı!!!

Beni gece yarısı 02.30 sırasında bir dost arayarak olmayacak bir konuda yardım istedi.

Pandeminin zirve yaptığı günlerdi.

Hiçbir hastanede yoğun bakım yatağı kalmadığı ölümlerin en fazla olduğu günleri yaşıyorduk.

Bana bilgi verildiğinde kadın çok zor durumdaymış ve tüm uğraşlara karşın ne Bursa’da ne yakın illerde mutlaka yatması gereken yoğun bakımda yer bulunamamıştı.

Hasta kadınınsa yaşam durumu aciliyet içindeymiş ve çok az bir zamanı kalmış.

Ciğerlerde ciddi sorun oluşmuş ve acil makineye bağlanmazsa yaşam şansı hiç kalmamış bir konumdaymış.

Beni arayan dost adeta yalvarıyordu.

“Abla ne olur bir çare bul. Çok genç bir kadın. Tek bir kızı var nişanlıymış ve kadının tek arzusu kızının bir yuva kurmasını görmekmiş…

Aramadığımız yer kalmadı tüm vekillerden bile yardım istedik. Tüm ambülânslara bilgi verdik. Kadıncağızın çok az süresi kalmış…” diye

sürekli arayıp anlatıyordu.

O saatte ben yine İstanbul’dan Necip Kozalıyı aradım ve bana anlatılanları kendisine ilettim.

Ben Gürede, hasta Bursa’da Necip Kozalı İstanbul’daydı.

O geceyi asla unutamam.

Kalktım balkona çıktım ve inanın sabaha kadar telefon kulağımdan inmeden önce Bursa’daki dostlarımı Vekilimiz Erkan Aydın ve Medicana Baş Hekimi Neşe Tunalı olmak üzere herkesten de ayrıca uyandırıp yardım istedim.

Necip Kozalı da benimle beraber bir daha uyumadan her yeri arıyor ve sürekli bilgi veriyordu.

Sonunda beklenen müjdeyi Necip Kozalı verdi.

İstanbul’da bir hastanede bir yoğun bakım yatağı boşaldı ve acilen transferini yapmamız gerekiyordu.

Gerisi de hiç kolay olmadı. Saatlerce uğraştık.

Sonunda sabah 8.10 da Necip Kozalı bana müjdeyi verdi, kadın hastaneye ambulansla yetiştirilip makineye bağlanmış ve ucu ucuna yaşama tutunmuştu.

Tanımadığım genç bir kadın ve bir anne 20 gün sonra bu amansız hastalıktan kurtuldu.

Sevgili Necip Kozalı bana müjdeyi verdiğinde hiç unutmam sevinçten ağlamıştım.

Böyle o kadar çok örnek anlatabilirim ki inanmanız imkânsız.

İşte benim ülkem böyle saygın, böyle mükemmel, böyle vicdanlı ve ahlaklı bir insanı yani bir hekimi daha kaybediyor…

Kendisi saygın bir insan ve mükemmel bir yöneticidir.

Kurulumunda bulunduğu hastanelerin mükemmelliğiyle de Tıp Dünyasına inanılmaz hizmetleri olan bir hekimdi.

Şimdi bu güzel insan ve hekim Türkiye’den gidiyor…

Ülkem bu kadar önemli ve değerli bir hekimi daha kaybediyor NEDEN???? NEDEN????

Tabiî ki kendisinin verdiği karara saygı duyacak ve yeni yaşamında Necip Kozalı’ya mutluluklar dileyeceğiz ama ben üzüntümü, ve isyanımı da Dostlara, Yoldaşlara ve Canlara anlatmak zorundayım.

Sevgili Dostum Necip Kozalı bu açıklamayla bizlere veda ediyor:

Bu durumu bana çok daha önce söylemişti ve inanın çok üzülmüş hatta vazgeçer diye ham bir hayale bile kapılmıştım.

Şu ifadeler beni çok üzdü.

“Geldiğimiz noktada, Hekimliğimin 25. senesinde; bundan sonraki yaşamımın bir kısmını, kendimi daha da geliştirebilmek, kendime yeni ufuklar açabilmek, farklı deneyimler edinebilmek için, Almanya’da devam etme kararı aldım.”

Lanet olsun biz neden bu olanakları kendilerine sunamadık. Benim ülkem neden bu kadar kör ve sağır oldu.

Bu yılın son yedi ayında 1402 doktor ülkeyi terk etti bu sayı yılın sonunda 3000 doktor olabilirmiş.

Doktorlarımızla birlikte geleceğimizin güvenceleri gidiyor.

Bu arada Afgan, Suriyeli, Ortadoğulu ve her ülkenin ipini koparanları, şiddet yanlıları ve kanlı katilleri de ülkeme doluyor.

Tehlikenin farkına varın ve susmayın.

Kabul etmeyin ve bu tehlikeli gidişe dur demek için TEK ADAM Faşizmine son vermek için gece gündüz kapı kapı insanları aydınlatın.

SAYIN NECİP KOZALI’NIN VEDASI

Değerli Arkadaşlarım,

Sizlerle bir bilgi ve gelişmeyi paylaşmak isterim;

Hekim olarak, ülkemizde özel sağlık sektöründe, uzun yıllar boyunca, hepsi birbirinden değerli, farklı sağlık grupları hastanelerinde üst düzey yöneticilikler yaptım,

Çok severek ve tutku ile çalıştığım bu süreçte, karınca kararınca da olsa katkılarım olmuş ise, ne mutlu bana…

Geldiğimiz noktada, Hekimliğimin 25. senesinde; bundan sonraki yaşamımın bir kısmını, kendimi daha da geliştirebilmek, kendime yeni ufuklar açabilmek, farklı deneyimler edinebilmek için, Almanya’da devam etme kararı aldım.

Bu vesile ile bugün itibariyle, sürdürmekte olduğum Memorial Sağlık Grubu Şişli Hastanesi Direktörlüğü görevimden de ayrılmış bulunmaktayım.

Eylül ayının ikinci yarısından sonra Almanya Stuttgart’da ,Tübingen Üniversitesine bağlı bir eğitim araştırma hastanesinde, “Psikyatri- Psikoterapi branşında ” kariyer yolculuğuma devam ediyor olacağım.

Ailem ile birlikte çıktığım bu yeni yolculukta, siz kıymetli arkadaşlarımın da bilgisinin olmasını istedim.

Hep sevgiyle kalınız…

Saygı ve sevgilerimle,

*****

Sevgili Necip Kozalı, çaresiz ve çok üzülerek size “güle güle” diyor ve başarınızdan eminim ama huzur ve mutluluklar diliyorum.

Zaten son çeyrekte birçok sağlık sorunu yaşayan bir insan olarak bir daha görüşebilir miyiz bilmiyorum ama umarım görüşürüz.

Bursa’da ve Gürede unutmayın bir eviniz var.

Sizi seven, sayan ve asla unutmayacak bir dostunuz var.

Yolunuz açık olsun.” dedi.