Zirvede Haber

Siz anketleri yaparken CHP Genel Merkezi’nde mi yoksa Kandil’de mi geziyorsunuz?

Siz anketleri yaparken CHP Genel Merkezi’nde mi yoksa Kandil’de mi geziyorsunuz?

Partisinin TBMM’deki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan MHP lideri Bahçeli, anket şirketlerini hedef aldı. Bahçeli, “Kokuşmuş araştırma şirketleri alayınıza soruyorum; Siz anketleri yaparken CHP Genel Merkezi’nde mi yoksa Kandil’de mi geziyorsunuz?” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM’deki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Sözlerine merhum Alparslan Türkeş’i anarak başlayan Bahçeli’nin hedefinde MHP’nin baraj altında kaldığını öne süren anket şirketleri vardı. Anket sonuçlarını sert sözlerle eleştiren Bahçeli şunları kaydetti:

“MAHCUBİYET DUYACAĞIMIZ HİÇBİR KARANLIK İLİŞKİMİZ BULUNMAMAKTADIR” 

* Merhum Türkeş bey, Türk siyaset ve devlet hayatının muhterem bir yüzüdür. Türkiye’nin zorlu yıllarında sahip olduğu engin tecrübesiyle dikkat çekmiştir.

* Aramızdan ayrılışının 25. yıldönümünde ona karşı duyduğumuz sevgide herhangi bir zayıflama emaresi görülmemiştir. Bazıları vardır geçmişinin borçlarını geleceğinden ödünç alarak ödemek zorunda kalmıştır.

* Bizim geçmişten borç değil bilakis alacağımız vardır. Nitekim veremeyeceğimiz hiçbir hesabımız, hiçbir açığımız yoktur. Mahcubiyet duyacağımız hiçbir karanlık ve karışık ilişkimiz de bulunmamaktadır.

* Geçmişimize bakıldığında görülecek tek şey Türk milletine feda ve emanet edilmiş ülkücü ömürlerin haklı ve şerefli mücadeleleridir. Bu mücadele yol başımız da merhum Türkeş beydir.

* Bir ara bizim denizimizde yaşayıp şimdilerde kendi yapay dereleriyle övünenlerin, merhum Türkeş beyi ağızlarına almaya ne hakları ne vefaları yetecektir.

“MHP YÜZDELERE SIĞMAZ”

* Dün haklıydık, bugün haklıyız, yarın da haklı çıkacağız. Buna karşılık hakkımızı yiyenlerle, halkımızı incitenlerle, hakikatimizi inkar edenlerle hem bu dünyada hem mahşerde mutlaka hesaplaşacağız.

* MHP, yüzdelere sığmaz, oranlara sıkışmaz, barajlarla sınırlanamaz. Türklüğün baraja takılacağını ileri sürenler akıl dağılması yaşayan münafıklar korosudur.

* Devamlı servis edilen algı operasyonlarıyla kamuoyu nezdinde partimizin eridiğini, gerilediğin, inişe geçtiğini yazan, çizen ve açıklayan kokuşmuş araştırma şirketleri alayınıza soruyorum; Siz anketleri yaparken CHP Genel Merkezi’nde mi yoksa Kandil’de mi geziyorsunuz?

* Lejyoner anketçilere, siyasi işbirlikçilerine diyorum ki bizim ölümüz bile sizin dirinizi, sizin hepinizi, sizin topunuzu yerle yeksan etmeye yetecektir. 2023 Haziran ayında sokağa çıkacak yüzünüz bile olmayacaktır.

“HİÇ KİMSE BİZE ANKETLERLE AYAR VEREMEZ”

* Hiç kimse yalan anketlerle bize ayar veremez, gözümüzü korkutamaz, ufuk çizgimize karanlık perde çekemez. Gönlümüze kuşku düşürmek kimsenin harcı olamaz. Biz kendimizden eminiz. Biz aziz milletimize şüphesiz inanıyor ve güveniyoruz.

* Biz Türk Milleti’ni canımızdan aziz biliyoruz. Durduğumuz yer doğrudur, baktığımız doğrudur, doğrulduğumuz bereketli toprak Türk vatanıdır. MHP bugün çok daha güçlü, çok daha şuurludur. Gelecek Cumhur İttifakı ile birlikte MHP’dedir.

* Günümüz şartlarında savaşların çehresi, çatışmaların çerçevesi, köklü değişimlere uğramıştır. İnsanlık tarihinde uzun barış dönemlerinin yalnızca küresel dengenin kurulduğu zaman olduğu görülmektedir.

* Tarih boyunca değişmeyen kural şudur. Bir devletin rakiplerine karşı aşırı derecede silahlanıp tehdit odağı haline gelmesi savaş riskini de beraberinde getirmiştir.

“HİÇBİR YANLIŞ KARARIN BAHANESİ OLAMAZ”

* İnsanlık tarihinde uzun barış dönemlerinin yalnızca küresel dengenin kurulduğu zaman olduğu görülmektedir.

* Tarih boyunca değişmeyen kural şudur: Bir devletin rakiplerine karşı aşırı derecede silahlanıp tehdit odağı haline gelmesi savaş riskini de beraberinde getirmiştir.

* Hiçbir mağlubiyetin, hiçbir yanlış kararın bahanesi olamaz. Öyle bir dönemdeyiz ki kara propagandalar çatışmanın önündedir. Rusya-Ukrayna savaşında bunu çok açık görmek mümkündür. Yalan haberler, siber müdahaleler, ekonomik manipülasyonlar, diğer araçların tümü devreye alınmaktadır.

* Son günlerde Ukrayna’nın Buça şehrinde yaşandığı iddia edilen sivil ve masum insanların katledilmesiyle ilgili haberlerin sağanak haliyle gündeme yansıması her açıdan incelenmeye muhtaç bir meseledir.

“KARA KAMPANYALARA ALET OLMAYIZ”

* Buça’daki toplu mezarda 410 sivilin cansız bedenine ulaşıldığı, bunun Rusya tarafından işlenen bir savaş suçu hatta katliam olduğu iddia edilmiştir. Dünya kamuoyunda ciddi ses getirmiş, büyük tepkilere neden olmuştur. Elleri arkadan kelepçeli ölü sivillerin paylaşılan fotoğrafları insanların vicdanında ilk bakışta infiale neden olmuştur.

* Biz kimsenin sefil propagandasına yataklık yapamayız, kara kampanyalara alet olamayız. Şuurlu hareket etmek güvenli yol bulmamızı sağlayacaktır.

* Derinlemesine kazılması gereken asıl nokta, istikrarla barış görüşmelerinin mesafe aldığı anda sivil katliamların dünya gündemine bomba gibi düşmesidir. Rusya beklendiği üzere yalanlamıştır, tekzip etmiştir.

“MÜZAKERELERİN KESİLMESİNİ İSTEYENLER VAR”

* Üzerinde durulması gereken konu neden böyle bir zamanda katliam iddiası gündeme taşınmıştır? Buna kimler gerek duymuştur? Müzakerelerin kesilmesini isteyenler vardır ve bunlar gün yüzündedir!

* Özellikle geçtiğimiz hafta Dolmabahçe’de Rusya-Ukrayna temsilcilerinin bir araya gelmeleri pek çok ülkeyi telaşlandırmıştır. Katliam iddialarının bu görüşmeden sonra gündeme gelmesi ya tesadüf ya da kara bir tezgahtır.

* CHP’nin ne dediği, İP’in neyi üfürdüğü, diğer zillet partilerinin hangi yalanlara başvurduğu önemsizdir. Dünya üzerinde savaşın durmasına, silahların susmasına, masumların hayatta kalmasına Türkiye’den başka hizmet eden ikinci bir ülke görülmemiştir.

* Artık hiçbir şey eskisi gibi olamayacaktır. Güvenlik ve diyalog açıkları günden güne genişlemektedir. Türkiye bütün karşı çıkışlara, yıldırıcı politikalara rağmen barıştan sapmayacağını göstermiştir.

* Buça olayından sonra görüşmelerin nasıl sürdürüleceği kısa sürede belli olacaktır. Putin ya da Zelenski’nin İstanbul ya da Ankara’da bir araya gelerek el sıkışıp bu savaşa son vermeleri beklentimizdir.

* Kimlerin stratejik kazançlar elde ettiği artık gizlenemez boyutlardadır. Ülkemiz kendi güvenliği ve dünya güvenliği için çabalamaktadır.

* Türkiye’nin direnci ve diri tutumu olmadan Avrupa güvende olamaz, güvenceye ulaşamaz. Yeni bir dünya düzeni kurulacaksın Türkiye ve Türk mileti hor görülemez, rencide edilemez.

* AB’nin vizyon eksikliği, stratejik iflası, diplomasi başarısızlığı kendi kendini yiyen bir organizmaya dönüştüğüne çok açık bir işarettir. Türkiye ne Doğu’dan ne de Batı’dan kopacak bir ülkedir. Dünya dünya olur ama dünya Türksüz olamaz.

* Bir başka ele alınması gereken siyasi gelişme Macaristan’da yaşanmıştır. Başbakan Orban liderliğinde kurulmuş ittifak, muhalif 6 partinin ittifakını ters köşeye yatırmış, AB’nin engellerini aşma becerisini göstermiş ve 4. defa seçimlerde zafer kazanmıştır.

“PİRENİN DEVE YAPILMASINA DUYARSIZ KALMAYIZ, HAYAT PAHALILIĞI GEÇİCİDİR”

* Bugünkü şartlarda enflasyon artmış olabilir, hayat pahalılığından şikayet ve sızlanmalar da görülebilir, ama Allah’ın izniyle bunların hepsi geçicidir. Daha huzurlu, daha güvenli, daha müreffeh günlere ulaşabilmek için sabırla, sağduyuyla ve metanetle tarihi yolculuğumuza devamdan başka seçeneğimiz yoktur.

* Objektif bir şekilde diyebiliriz ki, ülkemiz ve tüm dünya benzerine çok az rastlanan bir sınavdan geçmektedir. Bunu görmeden, buna dikkat etmeden, Türkiye ekonomisiyle ilgili felaket tamtamları çalmak; bittik, tükendik, iflas ettik, perişan olduk masalları anlatmak sorumlu bir tavrın alameti olarak değerlendirilemez.

“BUGÜN ELİMİZDE YOKSA YARIN OLACAĞINA İNANIRIZ”

* Hiç kimsenin mağdur olmasını istemeyiz. Hiç kimsenin aç ve açıkta kalmasına göz yumamayız. Allah nimetin kefilidir, bugün elimizde yoksa, yarın olacağına inanırız.

* Ancak pirenin deve yapılmasına, bir kaşık suda fırtınalar koparılmasına asla duyarsız, asla ilgisiz kalmayız, kalamayız. Unutmayalım ki, insan kemale erdikçe tavır ve davranışlarında sükûnete ulaşacak, bu da hüsnü tabiatını gösterecektir.

* Boşa sallayıp dolu tutmanın merak ve arayışında olanlar suizan içindedir ve zillet çarkına kapılmışlardır. KDV indirimlerine rağmen hala fiyat etiketlerini indirmeyenler insafsızlığın ve izansızlığın pençesindedir. Stokçuluk kanalıyla cebini ve cüzdanını düşünenler ülkesine ve milletine nankörlük ve namertlik yapan fırsatçılardır.

“ÇIKAN ENFLASYON EL BİRLİĞİYLE İNECEKTİR”

* Bizim fırsatçılığı, karaborsacılığı geçim kapısı görenler değil faziletli duruşa ve basirete sahip olanlar baş tacımızdır. Çıkan enflasyon el birliğiyle indirilecektir, dün yaptık, gene yaparız. Hayat pahalılığının üstesinden milli birlik ve dayanışma ruhuyla geliriz.

* CHP’nin, İP’in ve diğer güdümlü zillet partilerinin küresel ekonomideki sarsıntıların Türkiye’ye yansımasından rant devşirme gayesi ve bunu istismar etme hırsları hastalıklı bir siyasettir. Türk milleti hangi geceyi görmüştür de sabahına çıkamamıştır?

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ