MEB; Eşitlik İlkesine Aykırı Davranmıştır!

Bursa’da Kuran Kurslarında öğretici ve öğrenci olanlarla hafızlık eğitimi veren öğretici ve öğrencilerin sokağa çıkma yasağından muaf tutulması yönündeki İl Hıfzısıhha Kurul Kararı’na Eğitim-İş Sendikası’ndan tepki geldi. 18 milyon öğrencinin neredeyse bir yıldır örgün eğitime devam edemediğini hatırlatan Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, kararın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu söyledi.

Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy’un açıklamaları şöyle;

“Bursa Valiliği tarafından 13.02.2021 tarihli açıklamaya göre İl Hıfzısıhha Kurul kararı ile 15.02.2021 tarihinden itibaren Kuran Kurslarında öğretici ve öğrenciler ile Hafızlık eğitimi veren öğretici ve öğrenciler sokağa çıkma yasağından ve toplu taşıma araçlarını kullanma kısıtlamasından muaf tutulacaktır.

18 milyon öğrencinin neredeyse bir yıldır örgün eğitime devam edemediği, yalnızca köy okullarının kısmi olarak açılabildigi bir dönemde LGS ve YKS’ye hazırlanan 8. ve 12. sınıf öğrencilerine dahi hafta sonu kurs izni verilmezken Kuran Kursu öğenci ve çalışanlarına hafta sonu da dahil sokağa çıkma izni verilmesi, eğitimde gelinen noktanın apaçık göstergesidir.

Bu karar, Anayasa ile düzenlenen eşitlik ilkesine aykırıdır, ayrımcı bir karardır. Devletin görevi; eşitliği, adaleti sağlamaktır. Milyonlarca öğrencinin eğitim hakkını teslim etmektir.

Uzaktan eğitim verimli olmadığı gibi erişilebilir de değildir. Dünyada okullarını en uzun süre kapatan ülkelerin başında gelen Türkiye, Sudan gibi ülkelerle aynı seviyeye gelmiş, onlar kadar uzun süre okullarını kapalı tutmuştur. Avrupa’ya baktığımızda yalnızca birkaç haftalık kısa dönemler halinde okulların kapatıldığını görüyoruz. Bilimsel araştırmalara göre okullar kapalı kaldığı sürede 5.3 milyon ilkokul çocuğu 3 milyon yıl kaybedecektir. Okulların açılmadığı her gün istismar, çocuk işçiliği, psikolojik sorunlar artacaktır.

15 Şubat itibariyle köy okullarının açılacağını duyuran bakanlık, yalnızca ilimizde 700 kadar köy okulunu yıllar içinde kapatmış, esasında bir avuç köy okulu bırakmıştır.

Oysa gelinen noktada tüm kademelerde yüz yüze eğitime acilen geçilmesi gerekmektedir ve okulların açılmaması halk sağlığı sorunudur.

Yüz yüze eğitime geçilmesinin önündeki tek engel: Alınması gereken önlemleri devletin almamasıdır. Güvenli şekilde okulları açmak mümkündür. Salgın bahane edilerek uzaktan eğitime geçilmesi ve uzatılması, salgın geçtikten sonra da uzaktan eğitimin, eğitim-öğretim faaliyetlerinin bir parçası olacağına dair açıklamalar yapılması kabul edilemez.

Okulların açılmaması, gelirlerini garantilemiş dev özel okul zincirlerine yarar sağlamaktadır. Özel okulların en büyük gideri olan öğretmen maaşlarının yüzde 60’ı devletten KÇÖ ile alınmış fakat veliler, özel okullara tam ücret ödemiştir.

Bu süre içinde Milli Eğitim Bakanlığının da masrafları azalmıştır. Okullarda ısınma, elektrik, su, kırtasiye malzemesi sarfiyatı, temizlik gibi pek çok giderden kâr edilmiştir.

Güçlü pozisyondaki bu paydaşların sağladığı yarar, yüz yüze eğitime geçilememesinin temel nedenidir.

Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu UNICEF ve Avrupa Hastalık Kontrol ve Önleme Dairesi ECDC gibi kurumların raporlarında acilen okulların açılması çağrısı vardır.

Özel okulların çıkarlarını koruyan, Kuran Kurslarına öncelik tanıyıp muafiyet sağlayan, eşitlik ilkesine aykırı karar ve temeldeki politikalara karşı Eğitim-İş olarak mücadele edeceğimizi kamuoyuna duyururuz. “