Su kaynaklarımız hortumlanıyor!
Saadet; Bursa’nın günden güne tükenen su kaynaklarını masaya yatırdı. Saadet Partisi İl Başkan Yardımcısı ve Mahalli İdareler Başkanı İbrahim Özacar gazetemize yaptığı açıklamada; “Saadet Partisi Bursa İl Başkanlığı adına, siyasi iktidarın ihmalkâr ve ranta dayalı hizmet anlayışından dolayı su şehri Bursa’mızda yaşanan su sıkıntıları hakkında görüş ve önerilerimizi sizler aracılığı ile kamuoyu ile paylaşmak üzere huzurunuzdayım.
Demokrasilerde halk seçimler aracılığı ile siyasi partilere iktidar ve muhalefet görevleri verir. Milli görüş siyasi tarihimizde gerek iktidarda gerek muhalefette bulunduğu süreçte her daim Hakk’a motor şerre fren oldu.
Saadet Partisi Bursa İl Başkanlığı olarak yıllar önce Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yanlış su politikasını görmüş sorumlu muhalefet bilinci ile hareket ederek Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı ve siyasi iktidarı tedbirler almaya davet etmiştik. Gel gör ki hizmette rantı esas alan Ak Parti’li yetkililer, uyarılarımızı dikkate almayarak bugün yaşanan sıkıntıların en büyük müsebbibi olmuştur.
Dün uyardık bugün tekrar uyarıyoruz. Pandemi sürecinin zirvede olduğu bu günlerde su kaynaklarımızın düzenli ve sağlıklı bir şekilde insanımızın istifadesine sunulması için zaman kaybetmeden gerekli çalışmaların yapılması önem arz etmektedir.
Sulu şakaya gerek yok!
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Aktaş’ın “Bursa’da su musluktan içilir.” gibi slogan vari sözleri sulu bir şaka değilse amiyane tabirle kirli suda balık avlama çabasıdır, bu sulu şakalarla ve algı yöntemi ile kaybedeceğimiz tek bir saniyemiz bile yoktur.
Baraj ve su kaynaklarının kuruması ile büyük sondajlarla şebekelere bağlanan sular Bursa’nın birçok bölgesinde kirlenmekte ve balçık oluşumu sebebiyle kötü ve rahatsız edici kokmasına yol açıyor. Bu şikâyetleri sağır sultan duydu, eğer Sn. Aktaş duymadıysa halktan ne kadar kopuk olduğuna bir işarettir, yok eğer duyup da harekete geçmiyorsa oturduğu koltukta ne işi vardır?
Ayrıca Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere belediyenin iştirak ve yan kuruluşlarında suyun muslukta değil hazır sulardan içiliyor olması da manidardır.
Tekraren ikazda bulunmak istiyoruz; her şeyi maddiyattan ibaret gören batının ranta dayalı hizmet anlayışından vazgeçin, tarihinize bakın aslınıza dönün. Su hayattır hayatın bedeli maddiyat olamaz.
Osmanlı’dan kalma Bursa’da yaklaşık 2065 adet çeşme ve sebiller, ecdadımızın suya verdiği önemin vesikaları olarak tarihteki yerini koruyor. Gel gör ki bu tarihin varisleri olan bizlerin Belediye Başkanları şehrin simgesi haline gelmiş ne varsa ranta kurban edildi. Bunun en son örneği heykel kumaşçılar bölgesindeki “basmalı çeşme” olarak simge haline gelen çeşmenin kaldırılmış olmasıdır.
Pandemi sürecinin zirvede olduğu bugünlerde su kaynaklarımızın düzenli ve sağlıklı bir şekilde insanımızın istifadesine sunulması için, zaman kaybetmeden gerekli çalışmaların yapılması önem arz etmektedir. Bu manada payitaht şehir Bursalıların sayın Büyükşehir Belediye Başkanı’nın omuzlarına yüklediği sorumluluğun bilincine varıp bu minvalde hareket etmek mecburiyetindedir.
Sayın Aktaş’a açık çağrımızdır! Zaman kaybetmeden üniversiteler, meslek odaları ve siyasi partiler ile el ele verilerek kısa ve uzun vadeli eylem planı hazırlanmalıdır. Saadet Partisi Bursa İl Başkanlığı olarak her konuda olduğu gibi bu konuda da üzerimize düşen görevi yapmaya hazır olduğumuzu ve Sn. Başkan’ın alacağı olumlu kararlarda arkasında olacağımızı bildirmek isteriz.
Su kaynaklarımız hortumlanıyor!
Bursa’nın yer altı su kaynaklarının bulunduğu bölgelerde 20 yıl önce yapılan rasata ölçümlerinde, suya 1-2 metre derinlikte ulaşılırken aynı bölgelerde bugün yapılan ölçümlerde 6-7 metre derinlikte suya ancak ulaşılabiliniyor. Bu endişe veren tablonun en büyük sebebi su kaynaklarımızın kontrolsüz kullanılmasıdır.
Yıllardır Bursa’nın su kaynakları uluslararası şirketlerin istilasına uğradı!
Kanun tanımayan Cargill firması, İznik Orhangazi bölgesindeki tarım arazilerinin ve çeşitli canlı türlerin can damarı olan İznik Gölü’nü yok etmektedir. Geçtiğimiz haftalarda Büyükşehir Belediye Meclisi’nde AK Parti ve MHP oylarıyla firma lehine bir karar daha alındı. Bununla yetinmeyen siyasi iktidar Yenişehir Kirazlıyayla’nın verimli tarım arazisinde kurulmak istenen Meyra Madencilik firmasına ait çinko, kurşun, bakır zenginleştirme tesisi için İznik Gölü’nden üç-dört yüz bin metre küp su kullanma yetkisinin verilmesi kabul edilemez, Büyükşehir Belediyesi bu yanlış karardan derhal dönmelidir.
“Sudan ucuzdur.” deyimimiz AK Parti iktidarı yüzünden Bursa’da anlamını yitirmiştir. Zira Bursa’da su Bursalıya pahalı, emperyalist firmaları için hala sudan ucuzdur.
Yer altı su kaynaklarımızın bulunduğu bölgelerde, kökü dışarıda Siyonist sermayeli onlarca yabancı şirket, Milli çağrışımlı yöresel simgeler ve sembollerimizin marka ve patent haklarını alarak yerli imajı ile Bursa’nın sularını dünyanın her tarafına pazarlıyor. “Bursa kamuoyu, siyasi parti ve çevreci kuruluşlar, bu firmaların yeterince denetlenmediğini, denetlenmeyen firmaların siyasi iktidardan aldığı cesaretle sözleşmelerde belirlenen üzerinde su çıkarıldığını her fırsatta dile getiriyor, gel gör ki siyasi iktidar bu konuda endişeleri giderecek açıklamalar yapmıyor.
Kısa vadeli çözüm önerilerimiz şunlardır:
Kaçak sondaj çalışmaları söylentileri ayyuka çıkmış yetkililerden ses seda çıkmıyor.
Çağrımızdır! Suyu en fazla kullanan kökü dışarıda bulunan maden araştırma ve su paketleme şirketleri, kontrol altına alınarak sözleşmelere aykırı durum olup olmadığı hakkında durum tespiti yapılmalı, ihtiyaç halinde izinleri iptal edilerek Bursa’mızın her damla suyuna sahip çıkılmalı.
Fabrikalara, temizlik firmalarına, kamu iştiraklerine, kooperatiflere, oto yıkama ve evsel eşya yıkama tesislerine ve vatandaşlarımıza su israfı hakkında inancımızın emirleri hatırlatılarak, yazılı ve görsel eğitimlerle su israfı en aza indirilmeye çalışılmalıdır. Bunun için ek bütçeye gerek yok. Büyükşehir Belediye Başkanımızın gerek şahsı gerek Bursa’nın, sözüm ona, tanıtımı için ayırdığı bütçenin bir kısmını ayırsalar yeterli olacaktır.
Modernleşme sanat görsel şovlarla su israf edilmemeli, peyzaj vb. alanlarında israfa varan konulardan kaçınılmalıdır.
Baraj ve su kaynaklarınızı besleyen bölgelerde denetlemelerin özel ekipler tarafından sıklıkla yapılmalı.
Ani yağışlarda batçıkların tıkanması sonucu taşan sular, can ve mal kayıplarının yanında su kaybına da yol açmaktadır. Bunun önlenmesi için yetki kargaşasından uzak belediyeler ve ilgili kurumlar sorumluluk bilinci ile hareket etmeli, artık taşın altına ellerini koymak mecburiyetindedirler.
Bir litre atık yağın bir milyon litre suyu kirletmesine sebep olduğunu hesaba katarsak; özellikle yemek sanayileri ve evlerde biriken yağların geri dönüşüm için biriktirilerek su faturalarından düşürülmesi, su kaynaklarımızın korunması ve vatandaşlarımızın bütçesi için önemli bir hizmet olacaktır.” ifadelerini kullandı.