Topuk Kanı Zorunluluğu: Çocukların Üstün Yararı mı, Yoksa Rant mı?

  • 19 Ağustos 2025
Topuk Kanı Zorunluluğu: Çocukların Üstün Yararı mı, Yoksa Rant mı?

Av. Cüneyt Bülent Şeker – Bursa Vatan Medya Grubu Köşe Yazısı

Türkiye’de doğan her bebeğe uygulanan “topuk kanı testi”, resmi söylemde “çocukların üstün yararı” için yapılan bir sağlık taraması olarak sunuluyor. Ancak işin perde arkasına baktığımızda, ailelere yapılan baskının boyutu ve uygulamanın sorgulanamaz bir tabu haline getirilmesi ciddi soru işaretleri doğuruyor.

Benim kanaatim şudur:
Topuk kanı uygulamasının, “çocukların üstün yararı” için yapılmadığının en büyük kanıtı, bu teste itiraz eden ailelere yapılan eşi benzeri görülmemiş baskıdır.
Adeta terörist muamelesi gören bu ailelerin maruz kaldıkları durum, demokratik ve hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmamaktadır.

REKLAM ALANI

Peki şimdi gelin birlikte şu soruları soralım:


1- Sağlık Bakanlığı ve sağlık sektörü sizin çocuğunuzu sizden daha çok sevebilir mi?

Bir anne-babanın evladına duyduğu sevgi, hiçbir kurum veya sektörün “koruma” iddiası ile kıyaslanamaz. Üstelik performans ve kâr odaklı işleyen bir sağlık sisteminde, bu baskının tamamen “çıkar gözetmeksizin” yapıldığına inanmak mümkün müdür?


2- Türkiye sağlık alanında gerçekten bağımsız mı?

Bugün sağlık politikalarının önemli bir kısmı DSÖ, Dünya Bankası ve BM güdümüyle şekillenmektedir. Peki, bağımsızlığı tartışmalı bir zeminde yapılan dayatmalar, ne kadar “milli sağlık politikası” olarak kabul edilebilir?


3- Neden sadece bazı hastalıklara odaklanılıyor?

Türkiye’de 6000 genetik, 500 metabolik hastalık olduğu ifade edilmektedir. Bunların içinde çok daha sık görülen ve daha tehlikeli olan hastalıklar varken, neden sadece bazı testlere bu kadar önem veriliyor?


4- Topuk kanı testleri kesin sonuç veriyor mu?

Sağlık Bakanlığı’nın kendi yayınladığı “Yenidoğan Metabolik ve Endokrin Tarama Programı” raporuna göre bu testler kesin sonuç vermemektedir. Peki, kesinliği tartışmalı bir test için ailelere baskı yapılması ne kadar hukukidir?


5- Genetik hastalıkların tedavisi var mı?

Bugün SMA ve DMD gibi genetik hastalıklar için ortaya atılan ilaçların fiyatları dudak uçuklatıyor:

  • Zolgensma (SMA ilacı): Tek dozu 2.100.000 Dolar

  • DMD ilacı: 3.400.000 Dolar

Üstelik bu ilaçların kesin bir iyileşme garantisi bulunmamaktadır. Aileler mahkemelerde süründürülürken, aynı zamanda bu ilaçlar için kent meydanlarında yardım kampanyaları düzenlemek zorunda kalmaktadır.


6- Asıl kazanan kim?

Bu milyon dolarlık ilaçları üretenler Türk firmaları değil, yabancı şirketlerdir.
O halde şu soru önemlidir:
Zorla uygulanan testler ve yönlendirilen ilaç politikaları üzerinden kim kazanıyor?
Cevap açıktır: Yabancı şirketler ve aracılar.


7- Hukuki açıdan durum nedir?

Türk hukukuna göre:

  • Ailenin tıbbi müdahaleyi seçme ve reddetme hakkı vardır.

  • Zorla yapılan testler birden fazla suçun oluşmasına yol açmaktadır.

  • Sağlık Bakanlığı’nın bu testleri ve sonuçlarını bağımsız şekilde denetleme yetkisi yoktur.

Üstelik, topuk kanı veren ve vermeyen çocukların gelişimini karşılaştıran bağımsız, halka açık bir istatistik çalışma da bulunmamaktadır.


Sonuç: Çocuklarımız Kime Emanet?

Ortaya çıkan tablo şunu göstermektedir:

  • Ailenin çocuğu üzerindeki en temel hakkı elinden alınmak isteniyor.

  • Çocuklarımız “kobay” statüsüne indirgeniyor.

  • Sağlık sektörü ve aracılar üzerinden büyük bir rant döngüsü kuruluyor.

  • İstendiği takdirde bu sistem, nüfus kontrolü için de kullanılabilir.

Şimdi soruyorum:
Bağımsız ve milletinin çıkarlarını gözeten bir devlet, çocuklarını kobaylaştıran, ailelerini baskı altına alan böyle bir uygulamayı “çocukların üstün yararı” kisvesi altında yapabilir mi?

Cevabı siz verin…


Av. Cüneyt Bülent Şeker
Bursa Barosu Avukatı
Köşe Yazarı – Bursa Vatan Medya Grubu

İşte o yazının tamamı…

AİLELERE YAPILAN TOPUK KANI BASKISI KİMİN FAYDASINA?

Bence topuk alınmasının “çocukların üstün yararı”
için alınmadığının en büyük kanıtı;

TOPUK KANI REDDİ YAPAN AİLELERE YAPILAN EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ BASKIDIR!

Bu aileler adeta terörist muamelesi görmektedir.

Şimdi şu soruları sorun kendinize;

1-) Sağlık Bakanlığı ve Sağlık Sektörü sizin çocuğunuzu sizden daha çok SEVER Mİ?
(Sağlık Sektöründe yaşadığınız tecrübeleri bir düşünün.)

2-) Kâr ve Performans odaklı özelleşmiş bu sağlık sektörü bu baskıyı ÇIKARSIZ YAPAR MI?
Türkiyede insana gerçekten fayda sağlayan ve bedava olan bir şey var mı?

3-) Türkiye (Özellikle) sağlık alanında BAĞIMSIZ BİR ÜLKE Mİ?
(Yoksa DSÖ-Dünya Bankası-BM güdümünde mi?)

4-) Çocuğunuzun iyi beslediği, anne sütü almadığı, hatta zararlı gıdalar ile beslendiği için bir baskı görüyormusunuz?

5-) Türkiyede her türlü sağlık hizmeti çocuklar için BEDAVA MI?

6-) 6000 genetik, 500 metabolik hastalık olduğu belirtiyor ve bunların içinde çok daha SIK GÖRÜLEN VE DAHA TEHLİKELİ HASTALIKLAR yok mu? (Var!) Peki niye onlarla ilgilenen yok?

7-) Bu topuk kanı denen testler kesin DOĞRU SONUÇ VERİYOR MU? (Vermiyor. Bknz Yenidoğan Metabolik ve Endokrin Tarama Programı sf;15)

6-) Genetik Hastalıkların bir TEDAVİSİ VAR MI?
Cevap: Ne bakanlık, ne ilaç şirketleri iyileşme vaad etmiyor.
Sadece muallak ve bilimsel ispatı olmayan yuvarlak vaadlerde bulunuluyor.

7-) Bir iyileşme vaad etmemesine rağmen birkaç kimyasaldan ibaret bir ilacın fiyatı (SMA ilacı Zolgensma tek dozu 2.100.000 Dolar, DMD ilacı 3.400.000 Dolar) NEDEN BU KADAR YÜKSEK OLABİLİR?

😎 Topuk kanı testi için aileleri mahkemelerde süründürenler, topuk kanı ile taranan SMA ilacı Zolgensma için aileleri neden kent meydanlarında DİLENDİRDİ?

9-) Bu milyon dolarlık ilaçları üretenler Türk Firmaları m?
Yoksa yabancı firmalar mı?
Acaba idare ve yargı baskısı ile zorla test ve ilaç mı pazarlanıyor ve bu paralar (Bir kısmını SGK ödese dahi) YABANCI ŞİRKETLERE mi gidiyor?

10-) Bir çocuğun hayatı için milyonlarca dolar da harcansa azdır, feda olsun.
Ama bu çocuklar gerçekten iyileşiyor mu?
(Ör; SMA’nın 5 tipi vardır; 0,1,2,3,4 ve testler bunların arasındaki ayırımı yapamaz.

O ve 1 tipi zaten doğumdan bir hafta ve 6 ay içinde ölüyor, ilaçlar bunlar için değil, ama 2,3,4 tipi sadece SMA geni taşıyanlar, bunlar hasta olacağı bir varsayım.

Sakın zaten hasta olmayacak çocuklar hasta kabul edilip, güya iyileştiriliyor ve hatta bu ilaçlar ile hasta ediliyor olmasın?

11-) Sağlık Bakanlığını Sağlık Hizmeti vermek gibi bir görevi var mı?
Cevap: 112 hariç Yok…

Sağlık Bakanlığının yapılan tedavi ve testleri denetlemek gibi bir yetkisi var mı?

Cevap: yok, sağlıkta dönüşüm ve Dünya Bankası ile yapılan antlaşmalar gereği bu yapılamıyor.

Sağlık Bakanlığının topuk kanı veren ve vermeyen çocukları kıyasladığı (Halka açık ve ilaç şirketleri tarafından yapılmamış) bir bilimsel-istatistik çalışması var mı?
Cevap; Yok…

12-) Sağlıklı doğan her çocuğa genel sağlık tarama testlerinin zorlanacağına dair bir kanun var mı?

Cevap: Yok, aksine ailenin tıbbi müdahaleyi seçme ve ret etme hakkı var. Ailenin izni olmadan zorla test yapılmadı ise 7 ayrı suç’a sebebiyet veriyor.

Siz bu sorulardan ne çıkartırsınız bilemiyorum, ancak benim çıkarımım şu dur;

A-) Ailenin tıbbi müdahaleyi seçme-ret etme hakkı elinden alınıp, kâr ve performans odaklı, tamamen özelleşmiş-dışardan yönetilen çocukların hasta ilan edilmesinde çıkarı olan SAĞLIK SEKTÖRÜNE devredilmek isteniyor, özetle ÇOCUKLARIMUZA EL KOYULUYOR, çocuklarımız hukuken KOBAY statüsüne indirgeniyor.

2-) Bu yapılırken SAĞLIK SEKTÖRÜ (Ve aracıların) RANT’I ARTTIRILIYOR.

3-) Böyle bir yetki bir silahtır, İSTENİRSE NÜFUSU DA KONTROL EDİLİR.

Peki bu yazılanları değerlendirdi iseniz, bağımsız ve Milleti için var olan bir Devlet, Milletine bu zulmü yapabilir mi?

Cevap: bu cevabı da siz verin.

Av.Cüneyt Bülent Şeker

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ