Güler Buğday yazdı; 14 MAYIS ÇİFTÇİLER GÜNÜ ANCAK ÇİFTÇİMİZ VE ÜRETENLER KAN AĞLIYOR. EN ZOR KOŞULLARDA ÜRETEN VE TOPRAĞINA SAHİP ÇIKAN ÇİFTÇİLERİMİZE MİNNET VE TEŞEKKÜRLER.

Taşından toprağından bereket fışkıran ülkemizde, iktidarın hatalı, kasıtlı ve ithalata dayalı tarımı yok eden politikaları nedeniyle halkı açlık ve yoksulluk bekliyor.

Emek veren, eken biçen ve en zor koşullarda üreten, toprağına bağlı, mütevazi yaşayan ancak artık kendi karnını bile doyuramayan çiftçilerimiz iflas ediyor.

İktidarların özellikle 23 yıllık yönetemeyen iktidarın üretene değil, ithal edene, kendi köylüsüne değil dünyadaki tüm çiftçilere kazandıran politikaları tarımımızı ve çiftçimizi yok etmektedir.

Bu hatalı veya kasıtlı uygulamalara birde doğal afetlerin getirdiği felaketler yaşanıp gerekli destek verilmeyince çiftçi ve üretenler toprağını yok pahasına satıp üretim araçlarını icradan kurtaramaz oldu.

İşte böyle bir konumda olan ülkemizde 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü nasıl kutlayalım?

Oysa ülkemizin her bölgesini kuşatmış emperyalist uşağı olan ülkeleri aç sefil ve inanılmaz zor koşullarda yenerek özgürlüğümüzü kazandıran dünya liderimiz Mustafa Kemal Atatürk:

“Köylü milletin efendisidir ve Türkiye’nin gerçek sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür.” sözleri ile Tarıma ve üretime verdiği destekle mucizeler yaratılmıştır.

Bugün üreten ve toprağına sahip çıkmaya çalışan çiftçimiz ve köylümüz emeğinin karşılığını alamıyor ve iktidarın bir avuç rantçıyı ve yandaşı varsıl etmek için adeta bile isteye tarımı yok ettiriyor.

Üretenin elinde kalıyor. Çiftçimiz artan maliyetlerin altında eziliyor.

Tarım Kanunu’ndaki üretene verilmesi gereken yüzde 1’lik destek verilmiyor ve üreten adeta cezalandırılıyor.

Çiftçimize verilmesi gereken destek verilmediği gibi alınması gereken ürünlerde alınmıyor veya aylarca paraları ödenmeyerek üretimden vaz geçmeleri sağlanıp ithal edenlere olanak sağlanıyor.

Oysa ülkemizde bu hatalar veya kasıtlı uygulamalar yapılmasa bırakın ülke insanımızın aç ve yoksul kalmasını dünyaya örnek olacak ve tarımda kafa tutacak bir konumda olurduk.

Örnek fındıkta dünya lideri oluruz. Zeytinde marka oluruz.

Kısaca bizler bu kötü uygulamalardan dolayı adeta hepimiz tarım uzmanı olduk…

Buna karşılık iktidar sağır ve kör olmuş halkımızı açlığa ve çaresizliğe mahkûm ederek sadece kendilerini ve yandaşlarını varsıllaştırıyorlar.

Sürekli ekilemeyen topraklarımız ve üretim kaybımızı yaşarken yoklar ülkesi oluyoruz.

Ne yazık ki üretilemeyen topraklar ucuza veya icralarda satılırken kimler toprak sahibi oluyor ve haksız varsıllaşıyor bunları görmek zorundayız.

İşte bu koşullarda bugün 14 Mayıs çiftçiler günü kutlanıyor.

Gerçekleri görelim, yüzleşelim ve “MIŞ” gibi yapmayalım.

Yine Atamızın izinden yürüyerek Köylüyü milletin efendisi olacak konumda destekleyelim.

Ülkemizi bu konuma sokanlardan da hiç beklemeden kurtulmak için hemen seçime gidip emek ve alın terinin kıymetini bilen kadroları seçerek alık ve yoksulluğa çare bulalım.

Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.

GÜLER BUĞDAY