Özkan Rona’dan Sert Tepki: “Okullar Halkındır, Tarikatların Değil!”

Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, son günlerde devlet okullarında öğrencilerin kullanılarak çekilen yılbaşı karşıtı videolarla ilgili sert bir açıklama yaptı. Bu videoların kurumsal hesaplardan paylaşılmasına tepki gösteren Rona, eğitim sistemindeki bu uygulamanın, toplumu kutuplaştırma amacı taşıdığını ve çocuklar üzerinden dini dayatmalarla ayrımcılığı meşrulaştırmaya yönelik tehlikeli bir proje olduğunu ifade etti.

“Din Devleti Olmayan Ülkelerde Dahi Görülmeyen Ayrımcılık Türkiye’de Sergileniyor!”

Rona, Türkiye’de son dönemde yaşanan bu uygulamanın, din devleti olan ülkelerde bile görülmeyen bir ayrımcılığı gün yüzüne çıkardığını vurguladı. Özellikle yılbaşı kutlamaları gibi toplumsal bir gelenekle ilgili olarak yapılan dini dayatmaların, toplumu keskin hatlarla böldüğünü belirten Rona, “‘Müslüman yılbaşı kutlamaz’ gibi söylemlerle toplum keskin çizgilerle ayrılıyor. Bu büyük bir yalandır!” diyerek bu yaklaşımın tamamen yanlış ve yanıltıcı olduğunu söyledi. Rona, Suudi Arabistan dışında tüm İslam ülkelerinde yılbaşı kutlamalarının meşru olduğunu hatırlatarak, bu tür söylemlerin dini hoşgörü ve birliktelik yerine bölücülük yaratma amacını taşıdığını belirtti.

“Bu Faaliyetler Açıkça Suçtur!”

Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı, eğitim kurumlarında böyle bir görevlendirmenin olmamasına rağmen, öğretmenlerin ve okulların bu tür videolarla gerici propagandaya alet edilmesinin açıkça suç olduğunu vurguladı. Eğitimdeki temel amacın öğrencileri bilgilendirmek, onlara evrensel değerleri öğretmek olduğunu hatırlatan Rona, bu tür dini dayatmaların okul ve öğretmenlerin işlevine aykırı olduğunu belirtti.

Özellikle imam hatip okulları ve ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum) gibi projeler kapsamında yapılan bu faaliyetlerin, eğitim sisteminde ciddi bir gerici kuşatma yaratma potansiyeline sahip olduğunu ifade etti. Rona, bu tür uygulamaların eğitimdeki bağımsızlık ve tarafsızlık ilkesine zarar verdiğini ve çocukların psikolojik gelişimlerini olumsuz etkileyebileceğini dile getirdi.

“Çocuklardan ve Okullardan Karanlık Ellerini Çekin!”

Rona, açıklamasının devamında, devlet okullarının sadece eğitim kurumları olmadığını, aynı zamanda halkın, farklı sosyal ve kültürel kökenlerden gelen çocukların buluştuğu yerler olduğunu vurguladı. “Okullar halkındır, tarikatların değil!” diyen Rona, bu tür dayatmalara karşı toplumu ve yetkilileri duyarlı olmaya çağırarak, eğitimdeki gerici etkilere karşı direnmenin önemini belirtti.

Eğitim-İş Başkanı, toplumda eğitimle ilgili bu tür yanlış uygulamalara karşı güçlü bir tepki verilmesi gerektiğini ifade ederek, yetkililere seslendi: “Toplum olarak bu karanlık kuşatmaya karşı birlikte durmalıyız. Çocuklarımıza yönelik yapılan bu tür manipülasyonlar, toplumsal barışı zedeler. Eğitim, sadece bireyleri değil, tüm toplumu etkileyecek en önemli unsurdur ve bu konuda ne olursa olsun taviz verilmemelidir.”

Eğitimdeki Gerici Kuşatma ve Tehdit

Son olarak, Özkan Rona, eğitimdeki gerici baskılara karşı toplumu ve yetkilileri göreve davet etti. Eğitimdeki bu tür uygulamaların sadece çocukların gelişimini engellemekle kalmadığını, aynı zamanda toplumda bölünmelere ve gerilime yol açtığını söyledi. Rona, eğitimin, çocukların özgür ve çağdaş düşüncelerle büyüdüğü, farklılıkların kabul edildiği ve hoşgörü ortamlarının oluşturulduğu bir alan olması gerektiğini belirterek, bu tür dayatmaların eğitim sisteminin temel amacına ters düştüğünü yineledi.