KADINLAR EKONOMİYE KATILDIĞINDA TOPLUM KAZANIR
Sevgi Yıldız – Vatan Medya Grubu, Köşe Yazısı
Kadınların ekonomideki rolü, sadece bir “eşitlik” meselesi olarak görülmemeli. Bu, aynı zamanda büyümenin, verimliliğin ve sürdürülebilir kalkınmanın temel taşıdır.
1. Kadının İş Gücüne Katılımı = Ekonomik Büyüme
Kadınların istihdama katılımı arttıkça:
– Milli gelir artar,
– Hane bütçesi güçlenir,
– Yoksullukla mücadele etkinleşir.
Araştırmalar, kadın istihdamındaki %10’luk artışın, ülkelerin GSYH’sine önemli katkı sunduğunu ortaya koyuyor.
2. Kadın Girişimciler Ekonomiye Can Veriyor
Kadın girişimciler;
– Yeni iş sahaları açıyor,
– Yerelde kalkınmayı hızlandırıyor,
– Sosyal faydayı, sürdürülebilir kârla buluşturuyor.
Kadınların kurduğu işletmeler; eğitim, sağlık, bakım, yeşil ekonomi gibi alanlarda kalıcı etki yaratıyor.
3. Yönetimde Kadın = Güçlü ve Dengeli Şirketler
Kadınların karar alma süreçlerinde yer aldığı kurumlarda:
– Finansal başarı artıyor,
– Riskler daha sağlıklı yönetiliyor,
– Kurumsal şeffaflık ve etik duruş güçleniyor.
4. Kadının Geliri Topluma Yatırımdır
Kadınlar kazandıkları parayı çoğunlukla:
– Çocukların eğitimine,
– Sağlık harcamalarına,
– Ailenin refahına yönlendiriyor.
Bu da toplumsal kalkınmada çarpan etkisi yaratıyor.
5. Görünmeyen Emek Görünür Olmalı
Kadınların ev içi emeği, ekonominin görünmeyen ancak taşıyıcı unsurlarındandır.
– Bu emek, iş gücü sürdürülebilirliğini sağlar,
– Sosyal refahın omurgasını oluşturur.
Bu emeğin tanınması, ekonomik adaletin bir gereğidir.
Kadınların güçlendiği bir ekonomi, sadece kadınlar için değil, herkes için daha adil, daha üretken ve daha sürdürülebilir bir gelecektir.
Kadın varsa üretim var. Kadın varsa kalkınma var.
Unutmayalım; kadın ekonomideyse, toplum kazanır.
