BAL-GÖÇ’ün Geleceği İçin Birlik Olmaya Geliyoruz!

  • 24 Aralık 2025
BAL-GÖÇ’ün Geleceği İçin Birlik Olmaya Geliyoruz!

Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-GÖÇ) yaklaşan genel kurulu öncesi önemli bir adaylık açıklaması geldi. “BAL-GÖÇ’te demokrasi, şeffaflık ve birlik için adayım” diyerek yola çıkan isim, derneği daha katılımcı, kapsayıcı ve güçlü bir yapıya kavuşturmayı hedefliyor. “BAL-GÖÇ sadece bir dernek değil, binlerce insanın hafızası, kültürü, geçmişi ve geleceğidir. Bu büyük camianın daha demokratik, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim anlayışıyla yol alması gerektiğine inanıyorum. Ayrıştıran değil birleştiren, koltuk için değil hizmet için çalışan bir yönetim için bu yola çıktım.” Öncelikli hedefleri arasında gençlerin ve kadınların yönetime aktif katılımı, kurumsal şeffaflık, mali disiplin, kültürel mirasın yaşatılması ve Türkiye ile Balkanlar arasında köprü vazifesi görecek projelerin geliştirilmesi yer alıyor. Tüm üyeleri sandığa sahip çıkmaya, BAL-GÖÇ’ün geleceği için birlik olmaya davet ederek, “Bu bir şahıs yarışı değil, vizyon mücadelesidir. Hep birlikte başaracağız” mesajını verdi.

BAL-GÖÇ’TE DEMOKRASİ, ŞEFFAFLIK VE BİRLİK İÇİN ADAYIM

BAL-GÖÇ Derneği’nin kurucuları Ali Osman Cesur ve Zülkef Yeşilbahçe, şube başkanları, yöre dernek başkanları, eski dönem yöneticileri ve üyelerin katılımıyla düzenlenen basın toplantısında, Prof. Dr. Fahriye Vatansever Ağca, 20. Genel Kurul’da BAL-GÖÇ Yönetim Kurulu Başkanlığı’na adaylığını açıkladı. Ağca, adaylık sürecini sert bir dille eleştirerek, camiadaki mevcut durumu ağır şekilde eleştirdi.

“BU DERNEK KİMİN TARAFINDAN YÖNETİLİYOR?”
Prof. Dr. Fahriye Vatansever Ağca, 1989 yılında zorunlu göçle Türkiye’ye gelen ve Bulgar zulmünü çocuk yaşta yaşamış bir Balkan Türkü olarak, adaylığını açıklarken şu sert ifadeleri kullandı:
“BAL-GÖÇ yalnızca bir dernek değil; kimliğini, onurunu ve varlığını korumak için bedel ödemiş Balkan Türklerinin ortak hafızasıdır. Bugün BAL-GÖÇ’ün geldiği nokta, kişisel değil, tarihsel bir sorumlulukla ele alınması gereken bir durumdur.” Ağca, derneğin son yıllarda ciddi bir iç kopuş yaşadığını ve aidiyet duygusunun zedelendiğini söyledi:
“15 bin üyesi olan bir derneğin genel kuruluna 2 bin civarında üyenin katılması, camiadaki ciddi bir kopuşu gösteriyor. Bu tablo, üyelerle bağın tamamen zayıfladığını ve derneğin birleştirici gücünü kaybettiğini açıkça ortaya koyuyor.”

“İYİ NİYETLE BAŞLADIK, AMA ŞU ANDA DEMOKRASİ ÇALIŞMAYAN BİR SÜREÇ VAR”
Ağca, üyelerin oy hakkının gasp edildiği, demokratik süreçlerin yok sayıldığı bir kongre süreci yaşandığını belirterek, “Aidatını ödeyen üyeler, hazirun listelerine alınmıyor. Hazirun listeleri dahi paylaşılmıyor ve kongre tarihleri, üyelerin iradesini sınırlamak amacıyla sıkıştırılıyor. Bu, BAL-GÖÇ’ün nasıl ve kimler tarafından yönetildiğini açıkça gösteriyor!” ifadelerini kullandı.

“BU DAVA KİŞİSEL BİR İKTİDAR MESelesi DEĞİLDİR”
Ağca, başkanlığa seçilmesi durumunda, dernekteki antidemokratik uygulamalara son vereceklerini ve şeffaf bir yönetim anlayışı getireceklerini vurguladı:
“Genel kurullarda oy kullanma şartı olarak uygulanan aidat zorunluluğunu kaldıracağız. Şeffaf, hesap verebilir ve ulaşılabilir bir yönetim anlayışını hayata geçireceğiz. Gençleri, kadınları ve çocukları merkeze alan projelerle BAL-GÖÇ’ü hepimizin derneği haline getireceğiz.”
Ağca, aynı zamanda, genel başkanlık görevini en fazla iki dönemle sınırlayacak bir tüzük değişikliğini de gündeme alacaklarını duyurdu. “Bu dava, kişisel bir iktidar meselesi değildir. Bu dava, BAL-GÖÇ’ü birlikte hak ettiği yere taşıma davasıdır” diyerek camianın birleşmesi için çağrıda bulundu.

“KORKUNÇ İFTİRALARLA YILMAYACAĞIZ”
Ağca, kendisine yönelik iftira ve karalama kampanyalarının olduğunu, ancak bunların hiçbir şekilde yolundan döndüremeyeceğini belirterek, “Bizler Bulgar zulmünü ve asimilasyonu bizzat yaşamış bir kuşağız. Kalaşnikofların gölgesinde yürüdük, kimliğimizi inkâr etmeyi reddettik. Bu nedenle, ne korkakça oyunlarla, ne iftiralarla, ne de baskılarla yılmayız” dedi.

“BAL-GÖÇ’Ü YERİNE GETİRMEK İÇİN EL BİRLEŞTİRECEĞİZ”
Prof. Dr. Fahriye Vatansever Ağca, “Camiamız çöple samanı birbirinden ayırabilen bir camiadır. Ve ben inanıyorum ki, bu dakikadan itibaren BAL-GÖÇ, kendi içinde çöpleri barındırmayacaktır” diyerek, camianın birleşmesi gerektiğini ve birlikte güçlü bir BAL-GÖÇ yaratacaklarını ifade etti.

Prof. Dr. Fahriye Vatansever Ağca Kimdir?
Prof. Dr. Fahriye Vatansever Ağca, 1989 yılında Bulgaristan’dan Türkiye’ye göç eden bir Balkan Türküdür. Kardiyoloji uzmanı olan Ağca, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde profesör olarak görev yapmaktadır. Evli ve iki çocuk annesidir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ