Bugün İlçe Başkanı Olan İsim Bana Karşı Cephe Aldı
CHP Yıldırım’da Şok İddia: “Silahlı Ölüm Tehdidi Davasında Mağdurum, Bugün İlçe Başkanı Olan İsim Bana Karşı Cephe Aldı”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yıldırım İlçe Teşkilatı’nda sular durulmuyor. Partinin içinden gelen çarpıcı bir iddia, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Geçmiş dönem ilçe başkanı ve CHP üyesi, geçmişte silahlı ölüm tehdidiyle karşı karşıya kaldığını ve bu süreçte mağdur olmasına rağmen, şu an ilçe başkanlığı görevini yürüten ismin kendisine destek olmak yerine cephe aldığını öne sürdü.
İddiaya göre, söz konusu tehdit olayı yargıya taşınarak dava süreci başlatıldı. Mağdur olduğunu ifade eden partili, “Ben yargı önünde hakkımı ararken, partimin beni yalnız bırakmasını asla beklemezdim. Ancak ne yazık ki bugün ilçe başkanlığı koltuğunda oturan kişi, destek olmak bir yana, tehdit edeni korurcasına bana karşı cephe aldı. Bu durum hem şahsımı hem de parti içi demokrasi anlayışını derinden yaralamıştır” dedi.
Söz konusu iddialar üzerine CHP Yıldırım İlçe Örgütü’nden ve adı geçen ilçe başkanından henüz resmi bir açıklama yapılmazken, gelişmelerin parti içinde nasıl bir etki yaratacağı merak konusu.
Konu kamuoyunun ve CHP Genel Merkezi’nin gündemine oturmuş durumda. İddiaların doğruluğu ve partinin bu konuda atacağı adımlar yakından takip ediliyor.
CHP YILDIRIM’DA AĞIR İDDİALAR:
“SİLAHLI ÖLÜM TEHDİDİ DAVASINDA MAĞDURUM, BUGÜN İLÇE BAŞKANI OLAN İSİM BANA KARŞI CEPHE ALDI”
Cumhuriyet Halk Partisi Yıldırım İlçesi’nde yaşanan gelişmeler, parti içi dayanışma, etik ve hukuk anlayışını tartışmaya açan son derece vahim iddialarla yeni bir boyut kazandı. CHP Yıldırım İlçe Başkanlığı görevini geçmiş dönemde yürüten İlhami Gün, kamuoyuna yaptığı sert açıklamayla, yalnızca kişisel bir mağduriyeti değil, partinin kurumsal ahlakını zedeleyen bir tabloyu gözler önüne serdi.
Gün’ün açıklamasına göre; ilçe başkanlığı görevini yürüttüğü dönemde, ilçe yönetiminde sekreter olarak görev yapan bir kişi tarafından silahlı ölüm tehdidine maruz kaldı. Bu olayla ilgili yargı sürecinin halen devam ettiği belirtilirken, asıl skandalın burada bitmediği vurgulandı.
İddialara göre, söz konusu tehdidi gerçekleştiren zanlının avukatlığını üstlenen isim, bugün Cumhuriyet Halk Partisi Yıldırım İlçe Başkanı sıfatıyla görev yapıyor. Gün, bu durumun yalnızca hukuki değil, siyasi ve ahlaki açıdan da kabul edilemez olduğunu ifade ederek, “Bu tablo CHP’nin temsil ettiği değerlerle bağdaşmamaktadır” sözleriyle sert tepki gösterdi.
İlhami Gün, açıklamasında özellikle 09 Aralık 2025 tarihinde görülen duruşmaya dikkat çekti. Duruşmada, maruz kaldığı silahlı ölüm tehdidinin; “kurgu”, “manipülasyon” ve “siyasi kazanç amacıyla uydurulmuş bir senaryo” olarak nitelendirildiğini belirten Gün, bu beyanların yalnızca şahsına değil, adalet duygusuna ve mağduriyet kavramına açık bir saldırı olduğunu vurguladı.
“Bir partilinin, hem de ilçe başkanı sıfatını taşıyan bir hukukçunun; mağdur sıfatıyla yargı önünde bulunan bir yol arkadaşına iftira atmasını, kişisel niteliklere saldırmasını ve küçültücü ifadeler kullanmasını kabul etmem mümkün değildir” ifadeleri, parti içindeki kırılmanın ne denli derinleştiğini gözler önüne serdi.
Daha da dikkat çekici olan ise, Gün’ün tüm bu yaşananlara rağmen, partinin zarar görmemesi adına uzun süre sessiz kalmayı tercih etmiş olması. İlçe kongresi sonrasında herhangi bir gerilim yaratmamak için alanlarda, etkinliklerde ve çalışmalarda partisine destek vermeyi sürdürdüğünü belirten Gün, gelinen noktada bu iyi niyetin karşılığının ayrıştırma, dışlama ve ötekileştirme olduğunu dile getirdi.
Bu nedenle, ekip arkadaşlarıyla birlikte ilçe başkanlığı tarafından düzenlenen “dayanışma yemeğine” katılmama kararı aldıklarını açıklayan Gün, bu tutumun bir kırgınlık değil, ilkesel bir duruş olduğunun altını çizdi.
Açıklamanın en çarpıcı bölümlerinden biri ise şu değerlendirme oldu:
“Mevcut ilçe başkanının tutum ve davranışları, Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyasal mücadele anlayışına, ideolojik duruşuna ve kurumsal kimliğine zarar vermektedir.”
Bu sözler, meselenin kişisel bir ihtilaf değil, partinin iç işleyişini ve kamuoyundaki güvenilirliğini ilgilendiren ciddi bir kriz olduğunu ortaya koydu.
İlhami Gün, açıklamasını CHP’nin ilgili yönetim kademelerine açık bir çağrıyla tamamladı. Parti yönetiminden bu süreci dikkatle izlemelerini ve gerekli hassasiyeti göstermelerini beklediklerini ifade eden Gün’ün açıklaması, CHP Yıldırım’da yaşananların üstü örtülemeyecek kadar ağır olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Bu noktada kamuoyu şu soruları sormaktadır:
Bir ilçe başkanı, mağdur olduğu bir davada partilisini hedef alabilir mi?
CHP’nin “adalet” vurgusu, kendi örgüt yapısında sınanmayacaksa nerede sınanacaktır?
Parti yönetimi bu tabloya sessiz mi kalacaktır?
Yanıtlar geciktikçe, tartışma büyümekte; sessizlik ise iddiaları daha da ağırlaştırmaktadır.
