“Soruşturma süreçlerindeki ciddi sorunlar ve adil yargılanma ilkesi ele alınmalıdır”
Saadet Partisi Bursa İl Başkanı Hamza Gürsel, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türkiye’de temel hak ve özgürlüklerin korunması adına atılması gereken adımlara dikkat çekti.
Gürsel’in mesajından satır başları:
“İnsan hakları, yalnızca metinlerle değil; uygulamayla, adaletle ve şeffaf yönetim anlayışıyla güvence altına alınabilir.”
“Özellikle soruşturma ve kovuşturma süreçlerinde yaşanan keyfiyet, hak ihlallerinin en büyük kaynaklarından biridir.”
“Adil yargılanma hakkı, sadece mahkeme salonlarında değil; gözaltıdan itibaren her aşamada eksiksiz uygulanmalıdır.”
Hamza Gürsel, insan onuruna yakışır bir yaşamın ancak hukukun üstünlüğü ve bağımsız yargı ile mümkün olduğunu vurgulayarak, 10 Aralık’ın sadece bir anma değil, aynı zamanda hak ihlallerine karşı toplumsal farkındalığın yükseltilmesi gereken bir gün olduğuna dikkat çekti.
“Adaletin olmadığı yerde huzur olmaz” diyen Gürsel, mesajını şöyle tamamladı:
“Saadet Partisi olarak insan haklarının evrensel standartlarda uygulanması, özgürlüklerin teminat altına alınması ve her vatandaşımızın adalet önünde eşit muamele görmesi için mücadelemizi sürdürüyoruz.”

Saadet Partisi Bursa İl Başkanı Hamza Gürsel, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla yaptığı kapsamlı basın açıklamasında, Türkiye’de insan hakları alanında yaşanan yapısal sorunlara dikkat çekti. Gürsel, temel hak ve özgürlüklerin korunmasının ve insan haklarına dayalı bir adalet sisteminin tesis edilmesinin hem birey hem de toplum açısından hayati önem taşıdığını belirtti.
Hamza Gürsel açıklamasında, Türkiye’deki hukuki gelişmelerin insan hakları örgütlerinin yayımladığı raporlar çerçevesinde değerlendirilmesinin zorunluluk haline geldiğini ifade ederek şu değerlendirmelerde bulundu:
“SORUŞTURMA SÜREÇLERİNDE CİDDİ SORUNLAR VAR”
Gürsel, uzun tutukluluk süreleri, makul sürede yargılanma hakkının ihlali, savunma hakkının kısıtlanması ve soruşturma süreçlerinde yaşanan ciddi sorunların, adil yargılanma ilkesi ile yargı bağımsızlığını zedelediğini kaydetti. Mevcut uygulamaların hukukun temel prensiplerinin aşınmasına yol açtığını vurguladı.
“TOPLANTI VE GÖSTERİ ÖZGÜRLÜĞÜ KEYFİ ŞEKİLDE ENGELLENİYOR”
Türkiye’de sivil toplum kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki organların kamuya açıkladığı raporlara değinen Gürsel, toplantı ve gösteri özgürlüğünün keyfi biçimde sınırlandırılmasının, ceza ve infaz kurumlarındaki koşulların beklenen seviyeye ulaşmamasının ve mülteciler ile sığınmacılara yönelik hukuki yeknesaklık eksikliğinin önemli sorun alanları olduğunu belirtti.
“İNSAN HAKLARI RAPORLARI YAPISAL SORUNLARA İŞARET EDİYOR”
Saadet Partisi olarak insan hakları konusundaki tespitlerin, siyasi görüş ya da toplumsal aidiyet ayrımı yapılmaksızın ortak vicdani ve hukuki bir sorumluluk çerçevesinde ele alınması gerektiğine inandıklarını söyleyen Gürsel, hak ihlallerinin sistematik nitelikte olduğuna dikkat çekti. Gürsel, insan hakları raporlarının daha adil, şeffaf ve katılımcı bir yönetim anlayışının eksikliğini gözler önüne serdiğini ifade etti.
“YARGI BAĞIMSIZLIĞI VE ŞEFFAFLIK HAYATİ ÖNEMDE”
Hamza Gürsel açıklamasını, yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi, hak ihlallerine yönelik etkin soruşturma mekanizmalarının oluşturulması ve kamu yönetiminde şeffaflık ile hesap verilebilirliğin sağlanmasının Türkiye’nin demokrasi standartlarının yükselmesi için zorunlu olduğunu vurgulayarak sürdürdü.
“10 ARALIK, ADALET VE İNSAN ONURUNA DAYALI BİR YÖNETİMİN TESİSİNE VESİLE OLSUN”
Gürsel, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nün Türkiye’de adaletin tecelli ettiği, toplumsal barışın güçlendiği ve insan onurunu esas alan bir yönetim anlayışının yaygınlaştığı bir geleceğe vesile olmasını temenni ederek sözlerini tamamladı.
