Bursa Vatan Medya Grubu Köşe Yazarı Ali Yazır’ın Kaleminden: “Papa Ziyareti Üzerine Derleme Notlar”
Aşağıda okuyacağınız maddeler, son Papa ziyareti kapsamında yapılan ayinler, sonrası gelişmeler, medyada ve sosyal platformlarda dile getirilen yorumlar ile çeşitli videolar ve makalelerden derlenmiştir.
Ali Yazır Bursa Vatan Medya Grubu Köşe Yazarı
Papa ziyareti ve arkasındaki sorular ve cevapları
Aşağıda yazılanlar, belirtilen maddeler;
Papa ziyareti ayini ve sonrası konuşulanları, yazılanları, olayları değişik videolardan makalelerden derleyip toplayarak yazmak istedim. Bu düşünceler benim değil. Bazılarına katıldığım var katılmadığım. Değişik bakış açılarıyla gündemi özetlemek istedim. Belki merak edenlere faydası olur.
Papa’nın Türkiye ziyareti bütün milletimizin kafasını bir anda karıştırdı.
Dünyanın neredeyse %95’lik nüfusunu yok edeceğiz diyen çok güçlü 500 kişilik siyonist küreselci bir yapıyla karşı karşıyayız.
Paraları çok ve istedikleri çoğu şeyi, satın aldıkları kişilere de parayla yaptırıyorlar.
Avrupalı, Amerikalı katolikler bunlara karşı ayaklanmaya başladılar. İslam aleminde ise henüz tık ses yoktu. Aslında kırılma tam olarak da Gazze’de başladı.
Hatta batıda akın akın İslamiyet’e geçenler
oldu. İngiltere’de yeni doğan
erkek bebeklere en çok verilen isim Muhammed olmuş durumda.
Papa’nın bu kritik ziyarette 3.Dünya Savaşı’ndan bahsetmesi ve bu çıkmak üzere olduğu söylüyor, insanlık büyük bir tehlikenin
eşiğinde, buna asla boyun eğmemeliyiz. İnsanlığın geleceği tehlikede demesi işin ciddiyetini gösterdi.
Papalığın başına ilk kez cizvit olmayan (Roma’da merkezi bulunan Katolik Kilisesi’ndeki erkekler için papalık hakkına sahip düzenli din adamlarından oluşan bir kurul) bir Katolik geldi ve Gazze olayında ayağa kalkan tüm Katolik alemini bir araya toplayıp Ortadoğu’nun güçlü devleti olan Türkiye ve Türk devletleriyle bir ittifak sinyali mi vermek istedi?
Biz bu savaşı istemiyoruz ve gerekirse Müslümanlarla işbirliği yapacağımızıda Türkiye’den dünyayı ilan ediyoruz mu demek istedi!. İstanbul’da Sultan Ahmet’i
ziyaret etmesi, ayakkabılarını çıkartarak caminin içine girmesi, yanında imam ile birlikte içeriyi gezmesi, basında bunun görüntülerinin vermesi çok önemliydi.
Perde arkasında acaba neler dönüyor.
Türkiye için bu ziyaretin tehdit olduğunu hatta işgal olduğunu söyleyenler bile var.
Gerçi ayin ile işgale uğrayıp bağımsızlığımızı kaybedecek halimiz yok. Ama kalelerimizi içerden fethetmiş olurlar.
Papa çok önemli noktaları gezdi. Ama ziyaret edemediği tek bir yer vardı. O da Ayasofya idı. Ne hikmetse tam da gelişi sırasında tadilata girmiş oldu. Bu da ilginç bir durum.
Papa geldi halkı korkutanların, bize zarar verecek diyenlerin, bizi perişan edecek, hatta bize büyü yapacak diyenlerin varlığı, hatta bu işin arkasında yepyeni bir oyunun, yepyeni bir çağın başlangıç aşaması mı? Var söylemleriyle geçti.
Papa’nın gelişini sadece İznilik’te yapılacak ayinleri merkeze alarak değerlendirmek bizi yanıltır. Başka bir şeyler olmalı.
Bu gelişten;
Türkiye ne kadar ve neresinden zarar gördü?
Veya karlı mı çıktı? Ne kadar karlı çıktı?
Ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti aslında ne yapmaya çalışıyor?
Neye evet diyor?
Gibi cevap bekleyen sorular oldukça fazla.
Medyada anlatılan komplo vari, korkutucu, ürkütücü bütün unsurların yanında bir devlet anlayışı var mı?
Bu sorulara cevap için bazı şeyleri hatırlamak lazım.
İyi bir siyasi anlayışın iyi bir sürecini yönetmek istiyorsanız bazen çok sessiz, bazen hiçbir şey söylememeniz lazım.
Devlet bazen susar. Her şey anlaşıldıktan sonra da gereken yapılır. Eğer gereken yapılmazsa işler sıkıntılı demektir.
1-1700 yıl önce İznik’te ne oldu.
Tam 1700 yıl kadar önce hristiyanlar tek parçaydı. Ortodoks ve Katolikler ayrımı yoktu. Roma imparatorluğu güç sahibi olmak için dine hakim olmak istedi. Hristiyanlar Roma’ya boyun eğdi.
1700 yıl bugün hristiyanların iki önemli dini liderin yürüdüğü İznik’te kendilerine karşı gelen Roma’ya boyun eğmeyen 120’den fazla rahibin kafası kesildi.
Roma’nın bütün baskılarıyla doğuya egemen olabilmek yolunda Hristiyanlığın Yahudilik inancının altına peşkeş çekilerek Paulus’un yöneticiliği altında dünyaya boyun eğdirildiği yerdir İznik.
2-Bugün niçin aynı ay orada yapılıyor.
1700 yıl sonra İznik’te aynı yerde, bugün iki önemli dini lider (ortodoks ve katolik) yeniden birleşme kaygısıyla bir aradalar. Şimdi ise daha önce Roma’ya boyun eğmiş olan Hristiyan dünyasının bugün de Amerika Birleşik Devletleri’ne boyun bükme mecburiyeti dünyaya duyuruldu.
Ve bu ayin 1700 yıl sonra şunu söylüyor. Geçmişte Roma’ya boyun eğdiğiniz gibi şimdi de eğmezseniz ve bizim çatımız altında birleşmezseniz, değil İsrail dünyadaki hiçbir yapıyı ayakta tutamayacaksınız. Trump; gerçekleştirmiş olduğu bu ayine büyük desteğini sunarken ve Sayın Cumhurbaşkanından da bunu ricacısı olurken elbette bunun karşılığında bir şeyleri de vermek zorunda kalacak mı? Zaman gösterecek.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti şimdilik görüntüde sessiz.
3- Türkiye Neden izin verdi bu ayine?
Çünkü Türkiye Cumhuriyetinin Sayın Cumhurbaşkanının, Amerika Birleşik Devletleri’ne yapmış olduğu seferde, Trump Sayın Cumhurbaşkanından da bu geziyi desteklemesini istemişti.
Ve bu buluşma ile Sayın cumhurbaşkanımız Sayın Trump‘ın isteğini yerine getirmiş oldu.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ise buna evet derken ana hedefi bu birleşmenin yine kendi topraklarında İznik, İstanbul’da meydana gelmesi içindi. Sayın Cumhurbaşkanı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin böyle bir organizasyona izin vermesinin temelinde eğer iki din birleşecekse bunun birleşebileceği tek toprak parçası burasıdır. Eğer iki dini ayıracaksak bunu yapabilecek olan tek yapıda biziz demekteyiz. Ama Türk milleti bunu nasıl anlayacak? Mesele bu.
4-Amerika Birleşik Devletleri niçin bu tür bir çalışma içerisinde.
Trump böyle bir ayinle Roma’ya boyun eğmiş olan Hristiyan dünyasının bu kez de Amerika Birleşik Devletleri’ boyun eğerek Rusya’ya sırtını dönmesini istiyor. Böylece geçmişte Hristiyanlığı nasıl altüst ettilerse, bundan sonraki süreçte de kendilerinin belirleyeceği Romalılaşma süreciyle aslında Ortodoks ve Katolik anlayışı arasındaki o bütün kalın duvarları yıkmak istiyorlar.
5-Bu organizasyona Trump‘ı iten sebep ne?
Trump geçmişte var olan Roma’laşma sürecinin tarihi yeniden okumayı düşünce kuruluşlarından istemiş ve Rusya’nın yeniden ayağa kalkarak Avrupa başta olmak üzere, Afrika’da, Çin’in de varlığıyla ADD’nin büyük bir zorluk altına gireceğini kendisine iletilmiş.
İslam dünyasının Gazze olaylarından sonra bir araya gelmek için verdiği çaba da bunda pay sahibi.
Dünyada şu an iki görüş var.
Birinci görüş dinin gereksizdir. İkinci görüş dinin hala dünyanın en geçerli olduğunu savunuyor.
6-Peki bu duvarların önündeki en büyük engel kim mi?
Katolikler hiç değil. Katolikler şimdiden Amerika Birleşik Devletleri’nin bütün istediklerini zaten yerine getirmiş durumdalar.
Ortodokslarsa (Rusya hariç) İstanbul’da olmanın getirdiği özgüvenle Trump’a göz kırparak ve ondan yardım isteyerek oradaymış gibi görünüyor.
Dünyanın en önemli diğer hristiyan mezhepleri olan Keldaniler, Süryaniler ve Ermeni patriği gördüğümüz gibi bu ayinde yer almadılar.
Amerika Birleşik Devletleri’nin bütün hristiyan dünyasına yeni Roma’nın yeniden ayağa kalkma ve dirilme süreci için bir ihtiyaç olduğunun altı çizildi.
7-Bu ayinler yapılırken çevremizde hangi olaylar meydana geldi.
Bütün bu ayinler gerçekleşirken Karadeniz’de hiçbir şey yokmuşçasına her şey sütliman devam ederken gemiler bombalandı.
Neye karşılıktı bu bombalamalar? Mesaj neydi?
Bombalamalar tam da Papa’nın bu ziyaretinin üzerine denk getirilerek Avrupa’ya net bir mesaj verildi. Bu mesaj Ortodoks’aydı. Katolik dünyasını ayağa kaldırmak içindi.
Çünkü Karadeniz’den gelen sinyal bir an önce Ortodoksların da Amerika Birleşik
Devletleri’ne boyun eğmesi, Katoliklerle birleşmesi gerekliliğini ortaya sürmekte. Çünkü bombalanan bu geminin görüntüleri Karadeniz’de gerçekleştiği anda hiç şüphesiz Akdenizde bunun bir karşılığı olacak mı zaman gösterecek.
Karadeniz’de bu sinyal Ruslara Noel gelirken, bayramınız gelirken mallarınızı yaktık denildi. Mallarınız yanmasın istiyorsanız, Karadeniz’in bir iç deniz gibi yaşamınıza devam etmek istiyorsanız mutlak surette bizimle bir araya gelmek zorundasınız söyleminin altı çizildi.
8-Bu operasyonun arkasında kimler var?
Ve hiç şüphesiz bu operasyonun en büyük destekçisi de Amerika Birleşik Devletleri ve bu birlikteliği savunan Elon Musk.
9-Bu eylem zamanlama olarak daha önce dünyada yapılan hangi eyleme benziyor?
Tıpkı ikiz kulelerin yıkılışından önce yapılan Noel ayinliği sonrasında gerçekleşen Büyük Ortadoğu projesine ilişkin adımlar atılmıştı. 11 Eylül’den sonra Afganistan operasyonu da başlamıştı. Acaba bundan sonra neler planladı ABD.
10- Ruslar bu birlikteliği kabul eder mi? Etmezse neden etmez.
Rusya böyle bir birlikteliği kabul etmez. Çünkü Rusya bu bugün için hala Ortodoks inancının getirisini kullanarak Avrupa’ya savaş ilan edebilme ihtimalini rahatlıkla konuşabiliyor.
11-Neden Kilise Değil Arena?
Kilise değil, arenada yapılmasının sebebi aslında Trump’ın bütün Ortadoğu coğrafyasına “Hristiyanlar birleşmek zorundasınız. hem de hemen ve şimdi” emriydi.
Mor kaftanıyla Papa arenada Noel hazırlıkları için yapılan o ayinde yerini aldı.
Bu birlikteliğimizin merkezi
İstanbul’dur deniyor.
Türkiye buna izin verince pek çok İslam ülkesinde bu durum olumsuz algılandı. Bu bizim için de negatif bir karar.
Pozitif tarafı var mı? Anlamak zor. Belki Ortodoks Kilisesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin uygulayacağı politikalarına uymaya mecbur kalır.
12-Avrupa’da bu ayin nasıl karşılandı.
Fransa, Almanya ve İngiltere’deki televizyonlar arenadaki bu gösteriyi sadece bazı kanallarında verdiler. Günlerce, saatlerce, dakikalarca CNN’de olduğu gibi anlatıp durmalılar.
Çünkü böyle bir birleşme sonucunda Ortadokslar, Katolik dünyasının kesinlikle vazgeçmesi gereken şeyler olduğuna inanıyorlar. Bu ise Katolikler için kabul edilemez bir durum.
13- İstanbul bu işin neresinde.
Öyle ki biat edilmesi gereken Amerika
değil, Rusya da değil. Bu saatten sonra biat edilmesi gereken yerin İstanbul olması gerektiğini söyleyenler az buz değil.
14-Türkiye ekümenikliğe evet der mi?
İstanbul’da devam eden ekümeniklik tartışmasına evet demek mümkün değil. Türkiye Cumhuriyeti buna evet diyemez.
15- Ankara Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki dünyanın en önemli kütüphanesinin önündeki tören de ilahi dinletisi doğru mu?
Arenadan sonra Ankara’da Sayın Cumhurbaşkanıyla bir devlet başkanı olan Papa’yla bir araya geldiğinde İlahi neden dinletildi? Tam bir rezalet.
Elinize Katolik dünyasının lideri gelmiş. Ortodoks dünyası zaten avuçlarınızın içinde sayılır. Sayın Cumhurbaşkanı mesajı Gazze ile beraber verdi. Papa bunu ifade de etti. Eyvallah ama Ama bu arka planda devletimizin kendi korosu varken neden Hatay korosu görev almış.
İznik’te yapılan ayin Ortodoks ve Katolikler barışacaksa da kavga edecekse de bu bizim elimizdeki ip ile mümkün dediğimiz yerde cumhurbaşkanlığı da dünyanın en önemli kütüphanesinin ortasında dünyaya biz şunu söyledik. “Lazım olduğunda da biz de bazı şeylerden vazgeçebiliriz.” Bu ne şimdi.!
Sayın Cumhurbaşkanının bunu farketmemesi mümkün olamaz olmamalı..
Bu görüntünün yıllar boyunca bize döndürülüp döndürülüp seyretilecek olması gerçeği daha önce attığımız iki önemli adımın üzerine gölge düşürmüştür.
Çünkü burada Hatay korosu var ve bunlar dinler arası diyalog meselesinde çok önemli ortaya çıkmış olan bir koroydu.
Ve bu koro her zaman bu işi yapmaya çalıştı. Bu olay bizde var olan din bilincinin ne kadar kaybolduğuna dair önemli bir gösterge.
Dinlerarası diyalog projesi sadece bir cemaatin ya da bir cemiyetin ya da geçmişten kalan kırıntıların arzusu değildir. Dinlerarası diyalog projesi 1969 yılında Papa ı Urban tarafından teorize edilmiş ve teorikten pratiğe aktarılırken hemen her şeyi kullanmayı merkeze almış olan bir yönetimdir.
Türkiye’de daha bunu konuşulmazken 69 yılında bu harekatı başlatanlar hemen
arkasında Türkiye’deki yeşil hattı kurarken burada büyük bir hataya düştüler.
Aziz Pavlus’un bir Yahudi olarak Hristiyan dünyasını nasıl parçaladığını anlatmamız gerekirken dinler aradı diyalog mesajı veren koro şu ana kadar olan bütün süreci perişan etmiş midir? Önemli ölçüde evet.
Peki geriye döndürmek mümkün mü?
Her şeyin çözümü vardır ama…
16-Papa Türkiye’den ayrılıp Lübnan’a gitti neler dedi.
Papa’nın Lübnan’da karşılama töreni bütün dünyaya, hristiyanların birleşmeye neden mecbur olduklarının anlattı.
Papa Lübnan’da ve şunu diyordu.
“İstanbul’dan geliyorum, İznik’ten geliyorum. Çünkü birleşmek zorunda olduğumuzu görüyorum. Rusya ve Venezuela ile olan çatışma sürecinin batıyı da doğuyu da özellikle Doğu Avrupa’yı da perişan edecek. Bu perişanlığı ortadan kaldırmanın bir tane yolu var. Birleşmek zorundayız.”
17-57 İslam ülkesi bu birleşmeyi desteklemeli mi yoksa ayrıştırmalı mı?
Bizim ülkemizdeki özellikle ilahiyat öğrencilerimize, Katolik, Ortodoks ayrımını çok iyi anlatmaya, böylelikle doğu batı arasındaki ayrımın İslam’a karşıt duranların birleşmesini engellemeye yönelik neler yapılması gerektiğini izaha mecburuz. Eğer bunları izah edemezsek bunun arkasından gelecek olan süreci islamın zararına olur. Ruslar ne kadar bize yakın durarsa biz Rusya’nın Avrupa’ya karşı yürüteceği operasyonların her birisinde kendimize daha rahat bir alan açabiliyor olacağız.
Elbette Avrupa ile Rusya arasında gerçekleşebilecek böyle bir çatışma ortamına ait olarak da siyasi düşünce üretmemiz lazım.
18-1700 yıl sonra kendi yaptığı zulmü, kendi kestiği kafayı, değil bir din birleşmesi, Roma’ya boyun eğme sürecini bu denli yüksek bir minvalde ele alanlara karşılık bugün İslam dünyasının önderleri, öncüleri, vaizleri, alimleri, özellikle Diyanet işlerinden sorumlu olan başkanları ne yapacak?
Katoliklerle Ortodokslar arasındaki birleşmeyi sağlamak için şu an Amerika Birleşik Devletleri yüz milyarlarca dolarlık bir hazırlık yapıyor.
İngiltere buna Anglikan Kilisesi olarak sadece küçük bir destek vereceğini ilan ediyor.
Fransızlar böyle bir şeyde biz olmayız. Olursak Rusya’nın tarafında yer almakta bile zorlanırız. Biz ateizmin ta kendisi olmuşuz diyorlar.
Geriye İtalya kalıyor, İspanya kalıyor, Portekiz kalıyor, Almanya kalıyor.
O zaman 57 İslam ülkesinin liderlerinin, vakıf yöneticilerinin, alimlerinin bir araya gelerek bugünden tezi yok, Ramazan’ın ilk gününden itibaren İslam dünyasının sembol merkezlerinde beraberce bir toplantı yapmaya mecburiyeti vardır. Bu mecburiyet İslam işbirliği teşkilatıyla yapılamaz. Dünya bu yeni savaşı mutlak surette dinin gerekleriyle olacağını fark etmiş. Trump bu farkı yaşatmak uğrunda Sayın Cumhurbaşkanından mecburen rica etmiş. Sayın Cumhurbaşkanı o ricanın karşılığını vermiştir. Ama devletin suskunluğu şimdi bu cevapla gelirse yerine oturabilecektir.
Bu karşılığı bertaraf etmenin en önemli yolu camilerimizi güçlendirmektir. Camilerimizde var olan birliği güçlendirmektir.
Bu birliğin altını çizmekten öteye kendi camiasını üst tutup camiasını cemaat camisinden, cami cemaatinden ayrı tutmaya gayret edenlerin de bu gayretlerini bertaraf etme gerekliğidir.
Cami cemaatini cemaatlerin tamamına ayırmaya gayret edenlerin birleşmeye odaklandırılması gerekiyor. Camilerimizin güçlenmesi gerekiyor.
Ortodoks ve Katolik kiliseleri arasındaki ayrımın da ayrıca çizilmesi gerekiyor.
19-Karadeniz’de Tivari gemilerinin karasularımızın sınırında vurulması Türkiye’nin politikası ne olmalıdır?
Sessizlikten öteye geçemez.
Çünkü burada Rusya’ya verilen karşı söylem Karadeniz’de karasular meselesi biraz karışık bir konu. Ege kadar değil elbette ama şunu söylemekte fayda var. Vurulan gemi Rus gemisi olunca, bu noktada Türkiye’nin sessizliği önemlidir. ama Putin’in buna karşılık, , anlaşma çerçevesini İstanbul üzerinden göstermesi ve hala buna dirayet etmesi sanki Trump’ın Ortodoks Katolik oyununa, “Evet, hadi bakalım ben de varım demesi gibi görünmekte.” Putin’in de son 8 aydan beri özellikle İslam dünyasına yakın söylemleri bu anlamda çok kıymetli ve önemlidir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti için Putin’in Rusya’da yönetimde kalması gerek İslam dünyası için gerek Ortadoğu coğrafyası için şu an önemlidir.