TÜRKİYE YERALTI KAYNAKLARIYLA YÜKSELEN STRATEJİK OYUNCU
Türkiye, sahip olduğu geniş mineral çeşitliliği ve son yıllarda hızla gelişen teknoloji yatırımlarıyla küresel madencilik sahnesinde dikkat çekici bir yükseliş yaşıyor. Yapay zekâ destekli analizlerden drone haritalamaya kadar uzanan dijital süreçler, ülkenin yeraltı potansiyelini daha görünür kılıyor.
Harita Mühendisi Dr. Öykü Alkan, modern madenciliğin geldiği noktayı Türkiye’nin gelecekte üstlenebileceği rolü değerlendirdi.
Drone’lar Gökyüzünde, Yapay Zekâ Yeraltında Dr.Alkan, “Artık sahayı sadece gözle değil, algoritmalarla da okuyoruz. Madencilikte yeni dönem başladı. Uydu görüntüleri, yapay zekâ ve drone haritalama… Bu üçlü, yeraltını görme ve anlama biçimimizi tamamen değiştirdi. Geleceğin madenciliği,yapay zeka destekli uzaktan algılama ve drone haritalama ile hassas kaynak tespiti ile yapılabiliyor. Bu sistem sayesinde, yüzeydeki en küçük jeolojik izler dahi analiz edilip, potansiyel rezerv alanları tespit edilebiliyor. Bu yöntem, hem zaman hem maliyet açısından büyük avantaj sağlıyor” dedi.
Dr.Alkan’a göre yapay zekâ, madencilikte artık sadece destekleyici bir teknoloji değil, oyunu değiştiren bir güç” diye konuştu.
Uluslarası projelerde ve araştırmalarda bu konu üzerine çalışan ve şirketinin yeni markası olan Alkan-Techapp ile uzaktan algılama ve drone teknolojilerini bir arada kullanarak maden araştırmalarında yeni nesil uygulamalara imza atıyor. Uydu ve drone verileri ile jeolojik veriler, tek bir analiz sisteminde birleşiyor. Böylece maden arama süreçleri büyük ölçüde hızlanıyor. Son yıllarda drone teknolojisi, madenciliğin vazgeçilmez unsurlarından biri haline gelmiş durumda. Dronelar gökyüzünde, yapay zeka yeraltında akıllı maden avcılığının yeni modeli. Alkan “Dronelar artık sahadaki gözümüz. 3D modeller, topoğrafik analizler, çatlak hatları…Bu yüksek çözünürlüklü veriler yapay zeka tarafından işlendiğinde, sahaların dijital bir haritası ortaya çıkıyor. Bu da hem keşfin hızını artırıyor hem de riskli alanlara insan göndermeden veri toplanmasını sağlıyor.Türkiye’nin sahip olduğu jeolojik çeşitlilik, modern teknolojilerle birleştiğinde çok daha güçlü bir görünürlük kazanıyor. Veri füzyonu yöntemi ile uydu görüntüleri, jeofizik veriler ve drone haritaları tek bir analiz çatı altında buluşuyor.Türkiye’nin 3,5 trilyon dolarlık yeraltı potansiyeli, teknolojinin desteğiyle artık daha net okunuyor. Gizli rezervler görünür hale geliyor. Türkiye sadece bir üretici değil küresel madencilikte oyun kurucu olma yolunda ilerlemeye devam ediyor” açıklamasını yaptı.
