Engelliler İçin Yüreklerin En Derin Sesi
- 04 Aralık 2025
Bazı insanlar vardır…
Hayat, daha doğarken omuzlarına ağır bir yük bırakır. Bir bebeğin ilk bakışı bazen, göremeyen bir gözün umut ışığı olur. İlk ağlayışı, duyulamayan bir sesin çığlığıdır.
Doğuştan engelli çocuklarımız… Onların masumiyeti, dünyanın tüm günahlarını bile temizleyecek kadar berraktır. Kalpleri, bir milletin vicdanını yumuşatacak kadar büyüktür. Onlar engelli değil; insanlığın özü, merhametin en güzel tanımıdır.
Engellerin Büyümeden Büyüyen Yürekler
Zaman geçer…
Büyürler, ama engelleri büyümez. Yürekleri büyür, umutları büyür, tutunma güçleri büyür.
Kimisi konuşamaz ama bakışlarıyla insanın içindeki fırtınaları susturur. Kimisi yürüyemez ama cesaretiyle dağları aşar. Kimisi duyamaz ama insanlığın sessiz çığlığını herkesten daha net duyar.
Onları anlamak, bir lütuf değil; insanlık borcudur.
Engelli Bireyler, Toplumun Vicdanını Ayakta Tutan Direklerdir
Bir de hayatla mücadele eden, alın teriyle, emeğiyle geleceğini kurmaya çalışan engelli büyüklerimiz vardır.
Bir kapı açıldığında, o kapıdan yalnızca bir insan değil; umuduyla, emeğiyle, alın teriyle koskoca bir hayat girer içeri. Bu kardeşlerimiz toplumun yükü değil; toplumun vicdanını ayakta tutan görünmeyen direkleridir.
Gazilerimiz, Gerçek Kahramanlarımız
Ve işte kalemin en çok titrediği yer…
Gazilerimiz…
Bir mayının altında kaybedilen bacak, bir çatışmada kaybolan kol, bir kurşunla kararan göz…
Bunlar eksiklik değil;
Bu vatanın şerefi, bu milletin namusu, özgürlüğümüzün bedelidir.
O kaybolan kol, bu bayrağın dalgalanması için verilmiştir. O kaybolan göz, bu toprakların ufkunu aydınlatmıştır. O kayıp bacak, binlerce insanın huzur içinde yürüyebilmesi için feda edilmiştir.
Bedenlerinin bir parçasını değil, yüreklerinin tamamını vermiş kahramanlardır onlar.
Bir Toplumun Büyüklüğü Nasıl Ölçülür?
Bir toplumun büyüklüğü, sokaklarının genişliğiyle değil; engellilerin yüzündeki tebessümle ölçülür.
Bir milletin gücü, askerinin silahıyla değil; gazisinin gözündeki gururla anlaşılır.
Engelli bireyleri anlamak bir merhamet değil; onlara değer vermek bir görev değil; bu, insan olmanın en saf sorumluluğudur.
Onlar Bizim İçin Engel Değil, Emanet, Gurur ve Dua
Bu yazıyı yazarken…
Her kelimenin ardında bir çocuk gülüşü, bir annenin duası, bir gazinin sessiz gururu vardı. Her cümlede bir hayatın acısı, bir insanın mücadelesi, bir kalbin çığlığı vardı.
Ve şunu yüksek bir sesle söylemek istiyorum:
Onlar bizim için engelli değil; bizim için emanet…
Bizim için gurur…
Bizim için dua…
Bizim için vefadır.
Engel bedenlerde değil, ihmallerde başlar…
Kalpte biter.
Bugün değil, her gün…
Onların yanında durmak değil;
Onlarla birlikte yürümek,
Onlarla birlikte hissetmek,
Onlarla birlikte var olmak, bizim insanlık sınavımızdır.
Yürekle Yazılan Satırlar
Ben Hasan Mesut Ekmen olarak, bu satırları kalemle değil, yürekle yazıyorum. Çünkü bu kardeşlerimizin her biri, bu milletin en temiz nefesi, en sessiz kahramanı, en büyük gururudur.
Onlar eksik değil…
Onlar tamamlayanlardır.
Gazeteci – Yazar
Hasan Mesut Ekmen
