“Bu Ziyaret Basit Bir Anma Değil, Siyasi Mesaj Taşıyor”

Yeniden Refah Partisi Osmangazi İlçe Yöneticisi Okan Aşçı’dan Papa Ziyareti Yorumu: “Bu Ziyaret Basit Bir Anma Değil, Siyasi Mesaj Taşıyor”

Yeniden Refah Partisi Osmangazi İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Okan Aşçı, Katolik dünyasının ruhani lideri Papa 14. Leo’nun Türkiye’ye yapacağı ziyarete ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Aşçı, Papa’nın Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos ve diğer Hıristiyan liderlerle birlikte MS 325’te toplanan Birinci İznik Konsili’nin 1700. yıl dönümü için düzenlenecek törene katılmasının, sadece bir dini anma etkinliği olmadığını, bu ziyaretin politik ve diplomatik bir zeminde şekillendiğini vurguladı.

Aşçı açıklamasında, bu ziyareti ilk olarak planlayan Papa Francesco’nun Nisan ayında vefat etmesi nedeniyle törenin ertelendiğini, ancak yeni Papa 14. Leo’nun 27 Kasım’da Ankara’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşecek olmasının, ziyaretin amacının aslında dini olmaktan uzak, stratejik bir hamle olduğunu ifade etti.

“Bu buluşma, sadece dini birliktelik mesajı değil, aynı zamanda Ortadoğu, Doğu Akdeniz ve Türkiye’nin jeopolitik konumuna yönelik diplomatik mesajlar içermektedir” diyen Aşçı, gelişmeleri dikkatle takip ettiklerini belirtti.

İşte o yazı…

PAPA’NIN İZNİK ZİYARETİ: HAC MI, SİYASİ AJANDA MI?

Katolik dünyasının ruhani lideri Papa 14. Leo’nun, Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos ve diğer Hıristiyan otoritelerle birlikte MS 325’te toplanan Birinci İznik Konsili’nin 1700. yıl dönümü için yapacağı ziyaret, basit bir anma töreni olmaktan çok uzaktır. Zira, bu ziyareti ilk planlayan Papa Francesco Nisan’da vefat etti ve tören ertelendi; ancak amaç, 27 Kasım’da Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile buluşmak suretiyle, meselenin dini değil, tamamen siyasi ve diplomatik zeminde olduğunu göstermiştir.

Vatikan’ın bu geziyi Hristiyan dünyasının ilk “ekümenik” yani evrensel buluşması olan Konsil’in yıldönümünde yapılması nedeniyle “hac” ziyareti olarak tanımlaması, gerçeği gizlemek için kullanılan bir perdedir.

Neden İznik? Stratejik ve Manevi Alan

Ziyaretin odağındaki İznik, Hristiyan mezhepleri arası uzlaşma ve diyaloğun sembolü haline getirilmeye çalışılmaktadır. Vatikan ve Fener Rum Patrikhanesi, İznik’i ekümenik diyalog için stratejik ve manevi bir alan olarak konumlandırmaktadır. Konsilin yapıldığı mekân olan, eski Kilise ve şimdiki Ayasofya Orhan Camii, bu stratejinin merkezindedir.

Birinci İznik Konsili (MS 325), Roma İmparatoru Constantinus’un öncülüğünde toplanarak Teslis inancının resmileştirilmesi ve dört İncil’in kabulü gibi Hristiyanlık inancının resmi doktrinlerini belirleyen hayati kararlara imza atmıştır. İmparator’un vaftiz edilip yeniden taç giydiği bu süreç, “din ve siyasetin” iç içe geçtiği bir milattır.

Atatürk’ün Kırmızı Çizgisi ve Lozan İhlali

Bu ziyaretin siyasi amacını anlamak için tarihe bakmak yeterlidir: Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1925 yılında Konsil’in 1600. yılı nedeniyle yapılmak istenen büyük Ortodoks ayinine kesinlikle izin vermemişti. Gerekçe netti: “Türkiye’nin dini ve milli egemenliğine gölge düşürülmesine izin verilmeyeceği.”

Bugün Papa 14. Leo’nun, 1700. yıl etkinliğini bahane ederek yapacağı bu ziyaret, toplumsal dezenformasyon ile birlikte bölücü tohumların atılmasına olanak sağlayabilir. Türk-Ortodoks Hristiyanların dahi ziyaretin siyasi olacağını ve Lozan Anlaşması’na aykırı olduğunu açıklaması, tehlikenin büyüklüğünü göstermektedir.

En kritik nokta ise, Vatikan’ın resmi açıklamasında İznik’teki etkinlikten ve Fener Kilisesi’nden “ekümenik” diye bahsetmesidir. Bu tavır, Lozan Barış Antlaşması’na ve Türk Anayasası’na aykırı şekilde sözde ekümeniklik iddiasını meşrulaştırma amacını taşımaktadır.

Hükümetin Açıklaması Yetersiz

Ne ecdadımız Osmanlı padişahları ne de Mustafa Kemal Atatürk, yabancı din adamlarının ülkemizde bu denli “dini görünümlü siyasi ziyaretler” yapmasına müsaade etmediği halde, mevcut hükümetin bu durumu sadece “turizm” olarak açıklaması mümkün değildir.

Bu, olsa olsa; böl-parçala-yönet stratejisinin, dinler arası diyalog safsatası ile Türkiye’nin kalbinde sözde ekümenik bir din adamının ahkâm kesmesine izin vermektir. Toplumda oluşturacağı dejenerasyonu iyi hesap edip, bir an önce bu hatalı kararın önüne geçilmelidir.

Müslüman Türk milleti zekidir. Tüm bu olanlara gerekli tepkiyi de, dersi de vermeyi bilir.

Selam ve dua.

Okan AŞCI