Yeni Bir “Tosuncuk” Vakasına mı Uyanıyoruz?
Nilüfer Belediyesi’ndeki ‘Mobil Kalem’ Krizi Genişliyor
Nilüfer Belediyesi’nde yaşandığı öne sürülen sıra dışı kayıp olayı, son günlerde yerel yönetim gündemini sarsan en dikkat çekici başlıklardan biri hâline geldi. Belediyenin merkez biriminde kullanılan ve kamu görevlilerinin kritik iş süreçlerini kolaylaştırdığı belirtilen “mobil kalem” cihazının kaybolduğu iddiası, olayın sıradan bir envanter hatası olmadığını düşünen kesimlerde ciddi soru işaretlerine yol açtı.
Cihaz Ne İşe Yarıyordu?
Resmî makamlar henüz konuyla ilgili net bir açıklama yapmasa da, belediye çalışanları ve iddia sahipleri, söz konusu cihazın bazı belediye işlemlerinde kimlik doğrulama, imza bütünlüğü ya da işlem takibi gibi fonksiyonlarla ilişkilendirildiğini ifade ediyor. Bu nedenle cihazın kaybolması, potansiyel bir yetki kötüye kullanımı, veri güvenliği riski veya usulsüz işlem ihtimali gibi bir dizi ihtimali gündeme taşıdı.
“Üstü Kapatılıyor” İddiaları
Olayın basına yansımasının ardından, belediye yönetiminin konuya ilişkin sessizliği dikkat çekti. Bazı iddialara göre iç birimlerde konunun büyümemesi için sürecin perde arkasında tutulduğu, hatta bazı çalışanların bu süreçte ani şekilde görünmez hâle geldiği öne sürülüyor.
Ancak şu ana kadar herhangi bir resmi makam tarafından soruşturma açıldığı, personel hakkında işlem yapıldığı veya cihazın bulunması için adım atıldığı yönünde doğrulanmış bir bilgi kamuoyuyla paylaşılmış değil.
Neden “Tosuncuk” Benzetmesi Yapılıyor?
Kamuoyunda olayın “Tosuncuk vakasıyla” yan yana anılmasının nedeni, iddia sahiplerinin bu kaybın arkasında daha büyük bir tablo olabileceğini öne sürmesi. Bazı yorumcular, kayıp cihazın yalnızca bir detay olduğunu, asıl meselenin kamu zararına yol açabilecek zincir bir uygulama olup olmadığı sorusu olduğunu savunuyor.
Her ne kadar şu an için ortada kanıtlanmış bir yolsuzluk, zimmet veya dolandırıcılık vakası bulunmasa da, bilgi eksikliği ve yetkili açıklamaların gelmemesi, iddiaların büyümesine zemin hazırlıyor.
Gözler Sessiz Kalanlarda
Kamuoyu, artık kaybolan cihazdan çok, bu süreç boyunca açıklama yapmayan yöneticilere odaklanmış durumda. Ses çıkmayan her gün, soru işaretlerinin biraz daha arttığı, şeffaflık beklentisinin ise daha yüksek sesle dile getirildiği görülüyor.
Olayın nasıl sonuçlanacağı, resmi bir soruşturmanın başlatılıp başlatılmayacağı ve belediyenin kayıp cihaza dair net bir bilgilendirme yapıp yapmayacağı önümüzdeki günlerde netleşecek gibi görünüyor.