Özlemlerin Sesleri Bursa’da Unutulmayacak!
“ÖZLEM’İN SESİ SUSMAYACAK”
Bir Yıl Önce Katledildi… Ailesi Hâlâ Yasın, Toplum Hâlâ Öfkenin İçinde
Türkiye’de kadın cinayetleri her geçen gün daha da derinleşirken, adalet arayışı ve toplumsal isyan büyümeye devam ediyor. Bugün, vahşice katledilen Özlem ( Bayrak ) Ateş’in ölümünün birinci yılı. Bu bir ölüm değil, bu bir cinayet! Ve bu cinayetin acısı, tıpkı Türkiye’de hayatı çalınan yüzlerce kadın gibi, her gün yeniden kanayan bir yara olarak yaşamaya devam ediyor.
İnegöl’de Yürek Yakan Cinayet: Eşini Öldürdü, Ardından İntihar Girişiminde Bulundu
Bursa’nın İnegöl ilçesinde yaşanan olay, kadın cinayetlerinin ulaştığı vahşi boyutu bir kez daha gözler önüne serdi.
-
Boşanma aşamasındaki bir kadın, kocasının şiddeti sonucu hayatını kaybetti.
-
Fail, cinayetin ardından bir binanın çatısına çıkarak intihar girişiminde bulundu.
-
Yaklaşık 2,5 saat süren ikna çabaları sonucunda aşağı indirildi ve gözaltına alındı.
Bu tablo, Türkiye’de kadınların hâlâ sistematik şiddetin hedefinde olduğunu ve koruma mekanizmalarının canları korumakta yetersiz kaldığını acı bir şekilde hatırlatıyor.
“Sensiz Geçen 1 Yıl… Özlem’im” — Bir Ailenin Feryadı
Özlem Ateş’in katledilişinin birinci yılında ailesi, sevenleri ve yakın çevresi hâlâ tarifsiz bir acının içinde. Aile tarafından paylaşılan mesajlar, toplumsal hafızaya kazınması gereken bir gerçeği bir kez daha haykırıyor:
“Bu bir vefat değil, bir cinayettir!”
“Her sabah çalan telefonda yine aynı kahredici haber gelecekmiş gibi uyanıyorum.”
“Ölmüş birini özlemek dünyanın en çaresiz hissi.”
“Mekânın cennet olsun melek yüzlüm… Cennet kapısında bizi bekle.”
Ailenin düzenlediği mevlid için duyuru ise hem yasın hem adalet arayışının bir simgesi niteliğinde:
📍 Yer: Demirtaş Mimar Sinan Camii (Demirtaş Yüzme Havuzu yanı)
📅 Tarih: 16 Kasım
🕧 Saat: 12:30 — Öğle namazı öncesi
Türkiye’de Kadın Cinayetleri Bitmiyor: Adalet Nerede, Koruma Nerede?
Türkiye’de kadın cinayetleri her yıl yüzlerle ifade edilmekte, binlerce kadın ise şiddet döngüsünün içinde yaşam mücadelesi vermektedir. Her yeni haber, şu soruları daha yüksek sesle sorduruyor:
-
Kadınlar neden korunamıyor?
-
Neden boşanma aşamasındaki kadınlar en yüksek risk altında?
-
Neden defalarca şiddet başvurusu yapan kadınlar hâlâ öldürülüyor?
-
Neden şiddet uygulayan erkekler toplumda dolaşmaya devam ediyor?
Bu cinayetlerin hiçbiri “ani öfke” ya da “tartışma” değildir. Bunlar toplumsal, yapısal ve derin bir şiddet kültürünün sonucudur.
Unutmayacağız! Unutturmayacağız!
Özlem Ateş’in ailesinin sözleri, bu bültenin en ağır fakat en gerçek cümlesiyle son buluyor:
“Bu bir ölüm değil, bir cinayet. Ve biz asla unutmayacağız.”
Kadınların yaşam hakkı, tartışmaya açık bir mesele değildir.
Bu ülkede hiçbir kadın, sevdiği bir adam tarafından öldürülmemelidir.
Hiçbir kadın, korunma talep edip korunamamalıdır.
Hiçbir kadın, adaletsizliğe terk edilmemelidir.