“Tekstil ve hazır giyimde alarm zilleri çalıyor”

  • 30 Ekim 2025
“Tekstil ve hazır giyimde alarm zilleri çalıyor”

Anahtar Parti Bursa İl Başkanı Fikret Aslan, Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim sektöründe son yıllarda yaşanan gerilemeye dikkat çekerek, “Rekabet gücünü hızla kaybediyoruz. Bu gidişat durdurulmazsa sektör, üretimden ihracata kadar büyük kayıplar yaşayabilir” dedi.

Aslan, Türkiye’nin hazır giyim rekabet endeksinin 1989–2001 dönemi ortalamasında 149,7 iken, 2024 yılında 5,77’ye kadar gerilemesinin, sektörün yapısal baskılar altında olduğunu açıkça gösterdiğini belirtti.

“Yüksek girdi maliyetleri, finansmana erişim sıkıntısı, kur oynaklığı, yeşil dönüşüm uyum maliyetleri ve pamukta dışa bağımlılık; bu düşüşün başlıca nedenleridir,” diyen Aslan, sektörün hem iç pazarda hem de ihracatta zorlandığını vurguladı.

REKLAM ALANI

“Deprem illerinde konkordato yoğunluğu alarm veriyor”

Aslan, tekstil ve hazır giyimin Türkiye ekonomisinde kritik bir konumda olduğuna dikkat çekti:

“Sektör; üretim, istihdam ve ihracatta taşıyıcı kolondur. Ancak özellikle deprem illerinde konkordato yoğunluğu alarm vermektedir. Çözüm, katma değerli üretim, yeşil dönüşüm ve finansman erişimi için akılcı, seçici bir politika setidir.”

Sektörde Öne Çıkan Sorunlar

Anahtar Parti Bursa İl Başkanı Aslan, sektörün temel sıkıntılarını şu başlıklarla özetledi:

Tekstil rekabet gücünü korurken, hazır giyimde sert düşüş yaşanıyor.
Pamukta üretim planlaması ve makineleşme yetersiz; ithalat bağımlılığı artıyor.
Sektörün istihdam payı yaklaşık %6,5, Türkiye küresel ihracatta 6. sırada (~32 milyar dolar).
Deprem bölgesinde sektöre özel yeniden yapılanma eksikliği sürüyor.
Anahtar Parti’nin Çözüm Önerileri

Fikret Aslan, Anahtar Parti’nin sektöre yönelik çözüm setini 10 başlıkta sıraladı:

Katma değerli ve markalı üretim: Fason bağımlılığından çıkış; özgün tasarım ve koleksiyonlarla markalaşma; yurt dışı mağaza ve e-ticaret yatırımları.
Ar-Ge, tasarım ve inovasyon: Tasarım ve Ar-Ge merkezlerine selektif teşvikler; üniversite-sanayi işbirliği; fuar ve yarışma destekleri.
Yeşil dönüşüm: Karbon ayak izini azaltan yatırımlara düşük faizli kredi ve hibe; organik ve geri dönüştürülmüş üretim teşviki.
Lojistik ve tedarik zinciri: Lojistik merkezleri; demiryolu-liman bağlantıları; OSB ve serbest bölgelerde süreç hızlandırma; dijitalleşme.
İhracat destekleri: Eximbank kredi ve sigorta kapsamının genişletilmesi; KOBİ’lere özel finansman erişimi; teşviklerde sadeleşme.
Maliyetlerin azaltılması: Yenilenebilir enerji yatırımları, yerli pamuk ve sentetik iplik üretiminin artırılması; SGK ve vergi indirimleri.
Dijitalleşme ve e-ihracat: Küresel pazaryerlerinde varlık; dijital eğitim programları; e-ticaret teşvik paketleri.
Yeni pazarlar: Afrika, Orta Doğu ve Latin Amerika’da ticaret ataşelikleri; serbest ticaret anlaşmalarının genişletilmesi.
Mesleki eğitim: Sektöre özgü meslek liseleri ve MYO’lar; sanayi-içi eğitim; dijital ve sürdürülebilirlik yetkinlikleri.
Sektörel koordinasyon: Ulusal Rekabetçilik Stratejisi ve paydaş platformlarıyla bütüncül yönetim.
“Pamukta üretim planlaması şart”

Aslan, özellikle pamuk üretiminin yeniden planlanması gerektiğini vurguladı:

“Harran, Çukurova, Amik ve Aydın ovalarında pamuk üretiminin planlı şekilde artırılması; makineleşme ve AB kırsal fonlarıyla verimliliğin yükseltilmesi mümkündür. ‘Daha İyisi Mümkündür’ vizyonuyla üretim planlaması yapılacak, sektör yeniden küresel ölçekte rekabetçi konuma taşınacaktır.”

“Sanayiciyi sektörü terk etmeye zorlamayalım”

Fikret Aslan, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Ülkenin emeğini ve sermayesini taşıyan sanayiciyi sektörü terk etmeye zorlamak yerine; maliyetleri düşüren, yatırımı ve ihracatı artıran, nitelikli istihdamı destekleyen akılcı politikaları hızla hayata geçirmek zorundayız. Türkiye’nin üretim gücü kaybedilmemeli, yeniden büyümenin motoru olmalıdır.”

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ