“Türkiye, Yaptırımlar Değil, Arabuluculuk Rolü Üstlenmeli”

Yeniden Refah Partisi’nden İran Yaptırımlarına Tepki: “Türkiye, Yaptırımlar Değil, Arabuluculuk Rolü Üstlenmeli”
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2231 sayılı kararı kapsamında İran’a yönelik yaptırımları yeniden yürürlüğe koymasına ilişkin karara sert tepki gösterdi. Bekin, alınan kararın “İsrail’in ısrarı sonucu hayata geçirilen hukuka aykırı bir adım” olduğunu belirtti.
Bekin, yaptığı yazılı açıklamada İran’ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile iş birliği yapmaya ve nükleer faaliyetlerinde şeffaflık sağlamaya hazır olduğunu ifade ettiğini hatırlatarak, “Tüm bu olumlu adımlara rağmen İsrail’in baskısıyla devreye sokulan ‘snapback’ mekanizması, Siyonist planın bir sonucudur.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’nin imzası İran’la ticareti olumsuz etkileyecek”
Bekin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla İran’ın nükleer faaliyetleriyle bağlantılı kişi ve kurumlara yönelik mal varlığını dondurma kararının, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri olumsuz etkileyeceğini söyledi.
“Bu karar, Türkiye-İran arasındaki milyarlarca dolarlık ticareti ve Türkiye’de yatırım yapmak isteyen İran vatandaşlarını da doğrudan etkileyecektir. Ayrıca bu durum İran kamuoyunda, özellikle Türkiye’ye sempati duyan Azeri Türkleri arasında büyük infial yaratmıştır.” dedi.
“Asıl amaç bölgedeki istikrarsızlığı artırmak”
Bekin, yaptırımların asıl amacının İran’da güvenlik zafiyeti oluşturarak bölgedeki istikrarsızlığı artırmak olduğunu savundu.
“Bölgedeki yeni bir istikrarsızlık, sadece İran’ı değil, Türkiye başta olmak üzere tüm bölge ülkelerini olumsuz etkiler. Bu nedenle Türkiye’nin yaptırımlara katılmak yerine İran’la iş birliği yapması ya da arabulucu rolü üstlenmesi çok daha doğru olacaktır.” ifadelerini kullandı.
“İsrail’in nükleer silahlarına sessizlik büyük bir çelişkidir”
Bekin, İsrail’in nükleer silahlarına karşı uluslararası toplumun sessizliğini de eleştirerek, “İran müzakere masasında iken saldırıya uğruyor, kimse sesini çıkarmıyor. Buna karşın bölgede fiilen nükleer silaha sahip olan İsrail’e karşı hiçbir yaptırım uygulanmıyor. Bu büyük bir paradokstur.” değerlendirmesinde bulundu.
“Erdoğan’dan Refahyol kararlılığı bekliyoruz”
Açıklamasında, 1997 yılında Refahyol Hükümeti döneminde ABD ile yapılan bir diplomatik görüşmeye atıfta bulunan Bekin, dönemin Devlet Bakanı Fehim Adak’ın ABD’nin İran’dan doğalgaz alınmasına yönelik tepkisine verdiği yanıtı hatırlattı:
“Fehim Adak, Türkiye’nin ekonomik çıkarlarına göre hareket ettiğini, uygun fiyatlı doğalgazı nerede bulursa oradan alacağını açıkça söylemişti. Bu kararlılık karşısında ABD Dışişleri Bakanı Albright sadece ‘Haklısınız’ demekle yetinmişti.”
Bekin, sözlerini şöyle tamamladı:
“Biz de Sayın Erdoğan’dan aynı kararlılığı bekliyoruz. Türkiye, bölgesel barış ve ekonomik çıkarlarını öncelemeli, İsrail’in dayattığı yaptırım politikalarına teslim olmamalıdır.”