“Bursa Sudan İbaretti… Şimdi Susuz Kaldı!”

  • 15 Ekim 2025
“Bursa Sudan İbaretti… Şimdi Susuz Kaldı!”

Köşe Yazısı – Ahmet Koçak | Bursa Vatan Medya Grubu

“Bursa Sudan İbaretti… Şimdi Susuz Kaldı!”

Büyükşehir Belediyemizin CHP’li Başkanı Mustafa Bozbey, göreve gelişinin on sekizinci ayında önemli bir açıklamayla kamuoyunun karşısına çıktı. Bursa’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan Doğancı ve Nilüfer Barajlarında suyun tükendiğini, bu nedenle Çınarcık Barajı’ndan düzenli su temini sağlanana kadar kent genelinde gün aşırı 12 saatlik su kesintilerine geçildiğini duyurdu.

REKLAM ALANI

Başkan Bozbey, Çınarcık Barajı’ndan su sağlayacak hattın önceki dönem yönetimince yalnızca yüzde beşinin tamamlandığını, kalan yüzde 95’lik kısmın ise son 18 aylık dönemde mevcut belediye yönetimi tarafından büyük bir çabayla bitirildiğini ifade etti. Ancak bu kez de sorun başka bir noktada karşımıza çıktı: Arıtma tesislerinin kapasitesi yetersiz. Bu sebeple arıtılamayan su, şehre ulaştırılamıyor.

Oysa ki…
2007 yılında hizmete giren Nilüfer Barajı açılışında dönemin belediye başkanı, kameralar karşısında şu iddialı cümleyi kurmuştu:
“Bursa, kırk yıl su sorunu yaşamayacak.”

Üzerinden 20 yıl bile geçmeden, bugün Bursa susuz kaldı.[09:39, 10/15/2025] Yapay Zeka: Bu tablo, yalnızca bir altyapı eksikliği ya da yönetim kusuru değil. Aynı zamanda vizyonsuzluğun, kaynak planlamasındaki zafiyetin ve şehircilik politikalarındaki ihmallerin dramatik bir sonucudur.

Evliya Çelebi, Seyahatnamesi’nde Bursa’yı anlatırken şöyle demişti:
“Nihayet Bursa sudan ibarettir.”
Bugün geldiğimiz noktada Bursa artık sudan ibaret değil, susuzluktan ibaret.

Kimi yöneticiler bu tabloya “kuraklık” bahanesiyle açıklama getirecek.
Ancak vatandaşın musluğundan damla akmazken, koca kentin ‘barajlarda hâlâ şu kadar su var’ diyerek avutulması mümkün değil.

Kırk yıllık hayal satıldı, yirmi yılda gerçek çöktü.

Soruyoruz:
– Kırk yıl yeteceği söylenen baraj neden 20 yıl içinde tükendi?
– Şehrin büyümesi, nüfus artışı ve sanayi talepleri öngörülmedi mi?
– Yüzde 5’te kalan bir proje neden yıllarca bekletildi?

Bursa’nın geleceği için acil su yatırımları, yeni arıtma tesisleri ve sürdürülebilir su yönetimi politikaları geliştirilmek zorunda.

Aksi halde…
Bu şehir, susuzlukla sınanacak.
Ve bizler, sudan bir hayalin içinde kavrulmaya devam edeceğiz.

BURSA’NIN SU SORUNSALI
Büyük şehrimizin, on sekiz aylık belediye başkanı CHP’li Mustafa Bozbey, Bursa’ya su sağlayan Doğancı ve Nilüfer barajlarında suyun bittiğini, Çınarcık Barajı’ndan düzenli ve sürekli su sağlanıncaya kadar su kesintisi yapılacağını duyurdu ve gün aşırı on iki saatlik kesintiler başladı. Çınarcık Barajı’ndan Bursa’ya su sağlayacak hattın önceki yönetimce yüzde beşinin yapıldığını, gerisini bu kısa sürede kendilerinin tamamlayarak suyu getirdiklerini ancak arıtma tesisi yetersiz kaldığından kente yeterli su verilemediğini de belirtti.
Nilüfer Barajı 2007 yılında hizmete girdiğinde dönemin belediye başkanı; “Bursa kırk yıl su sorunu yaşamayacak.” demişti. Yirmi yılını doldurmadan susuz kaldık. Evliya Çelebi’nin “Nihayet Bursa sudan ibaret,’ dediği ilimizde durum budur.
Geçen Pazar komşu evin bahçe duvarından bahçesine doğru temiz su sızdığını gördüm. Evi kontrol ettiğimde merdiven altının suyla dolduğunu gördüm. Bahçeye akan suyu incelerken biri geldi;
“İşlerini doğru dürüst yapmıyorlar. Bu su iki, üç aydır bahçeye akıyor. Ne gelen var ne giden. Bu su kıtlığında yazıktır günahtır. Bu CHP’liler beceriksizdir. Baksana İstanbul’da valizlerle para taşıyorlardı, il başkanlığında deste deste rüşvet paraları sayıyorlardı. Bunlar vatan haini, oy verenler de vatan hainidir.” dedi. Şaşkın vaziyette adam döndüm;
“Arayıp bilgi veren olmamış demek ki. Siz aradınız mı? Haber verilmezse nereden bilecekler de gelip yapacaklar. Ben birazdan arayacağım.” Konuştuklarımızı duyan bir kadın:
“Asıl vatan haini hırsız sizin oy verdiklerinizdir. Ayakkabı kutularında, takım elbiselerin içinde milyon dolarlar yakalanmadı mı? Adamlar valizlerde para değil, sinyal bozucular olduğunu, sinyal bozucu aletlerin daha önceki yönetimden kaldığını anlatılar. İl başkanlık binasını satın alırken bina sahibi parasını elden almak istemiş o nedenle paraları sayıyorlarmış. O paralarla binayı satın aldıklarını defalarca açıkladılar. Hâlâ rüşvet yediler diyor, utanmadan yalan söylüyorsun.”
Baktım kavga edecekler onları sakinleştirip yolladım. Bu yaşanan tartışma, insanların CHP’lilerin rüşvet yedikleri konusunda ne düşündükleriyle ilgili mini bir anket yapmayı aklıma düşürdü. Su sızıntısı probleminden konuya girip görüşlerini soracağım. Söylediklerini yazacağım.
Komşu ev sahibini arayıp haber vermek istedim. Telefonu silinmiş. BUSKİ’yi (Bursa Su Kanalizasyon İdaresi) aradım arıza kaydı oluşturduklarını, ekiplere bildirildiğini, söylediler. Pazar günüydü gelen giden olmadı. Bu arada iki taraftan da sonuna kadar açılmış iki musluk sürekli akmaya devam ediyor. Yaz boyu suyu tutumlu kullandığım için suyun boşa akmasından oldukça rahatsızım. Tüm tutumlu su kullanmalarımın boşa gittiğini düşündüm. Sabah tekrar aradım, “Ekiplere bildirdiklerini keşif için geleceklerini söylediler. Nihayet ekip geldi, bakıp gitti. Neden hemen sorunu çözmediklerini sorduğumda görevli:
“Önce suyun nereden sızdığı tespit edilecek ardından ekip gelecek,” dedi. Öğleden sonra sızan yerdeki asfalta mavi boya ile çarpı işareti koyduklarını gördüm. O gün de gelen giden olmadı. Su kesintisi oldu. İlk kez suyun kesilmesine sevindim. Kahvehanede bu sorunu tekrar anlattım. Adamın biri:
“Hükümet CHP’li belediye başkanlarını ve ekibini içeri atıyor. Adamlar kazandı ama rahat çalışamıyorlar. Demokles’in kılıcı altında görev yapıyorlar. Personel eski yönetimden kalma olduğu için belediye çalışmıyor görüntüsü vermek için gelmediklerini düşünüyorum.” dedi. Bir başkası söze girdi:
“He he beceriksizler demiyor da personel kasten iş yavaşlatıyor, diyor. Hem içeri atan mahkemeler.”
“Eskileri işten atınca ciyak ciyak bağırıyorlar. Adamlar korkudan kendi ekiplerini kuramıyor.”
“İyi ki kuramıyorlar. İzin verseler liyakatsizlerle doldururlar belediyeyi.”
Ertesi gün BUSKİ’den bir mesaj geldi:
“06.10.2025 tarihinde oluşan … nolu iş talebi sonuçlandırılmıştır.” Hemen gidip sokağa baktım. Hiçbir çalışma olmamış. Sızan sular akmaya devam ediyor. Kendi kendime; demek ki doktorların damardan girerek kalp damarlarına müdahale ettikleri gibi bir sistemle deliği kapatmışlar. Akan su da biriken sudur, diye düşündüm. Su, ertesi güne kadar aynı hızda aktı. Sabah telefon ettim. İş talebi numaramı söyledim. O iş sonuçlanmış, yanıtını alınca “Sonuçlanmadı dünden beri su akmaya devam ediyor,” dedim. Bir saat sonra yine aradım, falan numarayı arayın dediler. Verdiği dâhili numarayı aradım yanıt veren olmadı. Tekrar önceki numarayı aradım. Bu sefer iş talebimin açık olduğunu, Karapınar Mahallesi’ndeki bir taleple karıştırdıklarını, söyledi. Acil koduyla ekiplere bildirdiğini söyledi. Beklemeye başladım. Gelen giden olmadı. Ertesi sabah ekip geldi ve asfaltı kırıp, yandaki evin suyunu kapattılar sorun çözüldü. Torunum Koray’da ben de çalışan kepçe gördük mü hemen gider keyifle izleriz. Bu kez kepçe ayağımıza gelmişti. Tek kârımız keyifle kepçe izlemek oldu.
Ekibe neden geç geldiklerini sordum;
“Abi o kadar çok iş var ki yetişemiyoruz. Evimize bile gidemiyoruz.” Demek ki belediye personel alamadığı için dört gündür su patlağını çözememişler.
Notlarıma baktım yirmi vatandaşla anket yapmışım. Bunlardan onu CHP’li belediye başkanlarına ve CHP’ye haksızlık adaletsizlik yapıldığını, diğer onu da hak ettiklerini söylemiş.
Bu mini anketim vatandaşın yüzde elli, yüzde elli ikiye bölündüğünü gösteriyor. Seçim sonucunu benim gibi olanı biteni dikkatle izleyip sonuç çıkaran tarafsız vatandaşların oyları belirleyecek.
ahmet.kocak16@hotmail.com

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ