BAHÇELİ EVELERDE İŞLENEN AŞAĞILIK KATLİAMI, YAKIN TARİHİMİZDEKİ BU İNSANLIK SUÇU VAHŞETİ

  • 08 Ekim 2025
BAHÇELİ EVELERDE İŞLENEN AŞAĞILIK KATLİAMI, YAKIN TARİHİMİZDEKİ BU İNSANLIK SUÇU VAHŞETİ

Geçmiş dönem PM Üyesi Güler buğday makalesinde;

AMASIZ, FAKATSIZ, MAZERETSİZ ANANLARA SELAM OLSUN.
8 Ekim 1978 tarihinde Ankara’nın Bahçelievler mahallesinde Türkiye İşçi Partisi üyesi 7 genç, ülkücüler tarafından vahşice katledildi.
Ankara’nın Bahçelievler mahallesinde Türkiye İşçi Partisi üyesi Latif Can, Efraim Ezgin, Hürcan Gürses, Osman Nuri Uzunlar, Serdar Alten, Faruk Ersan ve Salih Gevence isimli gençler öldürüldü.
Olayın failleri.
Abdullah Çatlı, Haluk Kırcı, Ünal Osmanağaoğlu, Bünyamin Adanalı, Ercüment Gedikli, Mahmut Korkmaz ve Kadri Kürşat Poyraz’dır.
Kurbanların biri havluyla boğularak, dördü kafa hizasından kurşuna dizilerek, diğer ikisi de Eskişehir yolunda öldürülmüştür.
Bu vahşetin, bu hunharca yapılan katliama ne acı ve ne kadar üzücüdür ki olayın katillerinden olan Haluk Kırcı bir televizyonda yaptığı açıklamalarla yapılan vahşete haklılık kazandırmaya çalışmıştır.
Kırcı, Haber Global TV kanalında katıldığı bir programda kendisine yöneltilen “Katliamı neden gerçekleştirdiniz?” sorusuna verdiği cevapta:
“Bahçelievler katliam değildir” dedi.
“Katliam, katliam denilip geçiliyor. Sanki başka katliam olmadı Türkiye’de” yorumunu yapan Kırcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hep Bahçelievler ön plana çıkarıldı. İstanbul’da 1 Mayıs Mahallesi’nde beş işçi Ülkücü diye öldürüldü.
Adana’da beş tane Ülkücü öğretmen öldürüldü. Biz öldürülen iki arkadaşımızın intikamı için oraya gittik.”
Bu açıklamalarını ne yazık ki faşizmin maşası olan, yüreklerinde insan sevgisi barındırmayan, şiddetten beslenen insan müsveddeleri hala savunmaya devam ediyorlar.
O karanlık dönemde, faşizmin maşalarınca vahşice katledilip yitip giden tüm gençleri sevgiyle, minnetle anıyoruz.
Bugün ülkede benzer senaryolar uygulanıyor.
Tek Adam iktidarında yıllardır Doğu ve Güney Doğu Anadolu’da demokrasi kökünden yok ediliyor.
Milli irade yok sayılıyorken halkta itibarı ve desteği kalmayan, ülkede soygun düzeni ile halkları açlığa kendileri ve yandaşlarını varlığa kavuşturan despot ve hak hukuk tanımayan iktidar tüm rakiplerini siyasi tutsak yapıyor.
Çocuklarımız aç ve sefil konumda halkın çoğunluğu çaresizlik içinde perişan, emekliler resmen ölüme terk ediliyor.
Bu acımasız ve faşist sistemde bizlere düşen görev her yerde ve her koşulda demokrasiye sahip çıkmaktır.
Hak ve hukuktan asla vazgeçmemek zorundayız.
İnsan haklarında eşitlik temelinde ve kazanılmış hakların korunmasında hepimiz namuslu davranmalıyız.
Güneydoğuda kazanılmış haklar ve CHP’nin tüm büyükşehirlerde kazandığı yönetimler gasp edilirken bu keyfiyeti kabul etmemek ve sıranın tüm ülkedeki seçilmişlere gelmesini beklemeden tavır koymak zorundayız.
Bu nedenle geçmişte yaşatılan tüm katliamlarla yüzleşmeden ve hesabını sormadan sevgi, saygı, barış ve demokrasiyi katletmeden, insanlığımızı kaybetmeden eşit yurttaşlar olarak yaşamalıyız.
GÜLER BUĞDAY
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ