ÜLKEYİ YÖNETENLER, AHLAKLI, VİCDANLI, MERHAMETLİ, EŞİTLİKÇİ, YURTSEVER VE ADALETLİ OLURSA SORUNLARI ÇÖZEBİLİR.

Çok mu zor bu özelliklere sahip olup saygın, güvenilir ve hak eden olmak?

Hele ki yıllarca ülkeyi yönetmeleri için halkımızın desteğini alıp, evinin kirasını partisinin ödediği ve tüm mal varlığı parmağındaki bir tel yüzük olan şahsın bu günkü konumuna gelip halka sırtını dönmek.

Kendisine 24 yıl ülkeyi keyfince yönetmek yetmemiş, dünyanın en varsıl liderlerinden birisi olmuş yine de tatmin olmamış…

Ayrıca sadece kendisi mi bu kadar varlıklı olmuş?

Tüm çocukları, akrabaları, yakınları ve kendisine koşulsuz biat edenler ve halkımızı kandırmak için yandaş kanallarda beyin yıkayan kalemşorlar da devletin tüm olanakları sayesinde varsıl oldular.

En önemlisi ve tehlikelisi ise dinci ve istismarcı cemaat ve tarikatların yasak olmalarına karşın akıl almaz varsıllaşması ve ülke yönetiminde, sosyal yaşamda gerici ve tutucu tavırları ile söz sahibi olmalarıdır.

Bu kadar olanaklara sahip olan iktidar nedense halkımıza gerek yaşamaları için gereken ve hakkı olanları vermeyip yoksulluğa mahkûm ederken en kutsal değerler olan dini ve milliyetçi duyguları kullanmaktadır.

Bu kesimin başları secdeden kalkmazken, halkı aç ve sefil bırakıp, çocukları ve gençleri ekmeğe muhtaç ederken dualarında ne istiyorlar acaba?

Neden bu kadar lüks ve şatafattan doymak bilmiyor ve tatmin olmuyorlar?

Bu durumun akılla, mantıkla izahının olmayacağını düşünüyorum.

Bu hastalıklı kirli yapı ülkenin kaderi olamaz…

Ancak bu tatminsizlik ve ihtiraslı bencillik sonunda tüm kurumları çürütürken ne yazık ki bu anlayışa destek veren asalak bir yapıya da meşruiyet kazandırıyorlar!..

Oysa ölümlü dünya hiç kimse malını mülkünü veya çok değerli tapularını yanında götüremiyor!..

Yaşarken de sürekli varsıllaşmak ve güç kazanmak için kendilerini tüketen ama asla tatmin ve mutlu olamayan hastalıklı kişiliklere döndüklerine tanık oluyoruz.

Bu kirlenme ve paranın getirdiği güç arzusu sonunda tüm ülkede çoğunluğun özlemine dönüşüyor.

Hatta kuruluşun ve kurtuluşun partisi CHP’de bile çoğunluk milletvekili ve yöneticiler ya varsılardan seçiliyor ya da siyasete girdikten ve seçildikten sonra ülke batarken nasıl oluyorsa onların mal varlıkları sürekli artıyor!!!!

Yani ülkemizde bu anlayıştan dolayı artık gök kuşağının renklerini göremiyoruz.

Adeta siyah – beyaz hâkim oluyor, griye bile hasret kalıyoruz.

Oysa ülkeyi adil yönetmek için mal varlığına ve sayısız tapuya ihtiyaç yok.

Ahlaklı, vicdanlı, merhametli, eşitlikçi, yurtsever ve adaletli olmak, hak- hukuk bilmek, dayanışmak bölüşmek insanları sevip saymak vazgeçilmez ve değerli olmalıdır.

Ayrıca kim olursa olsun, hangi inancı ve ideolojiyi savunursa savunsun, okuyan, araştıran, bilimden ve ilimden, insan haklarından yana olan herkes değerli ve kıymetlidir.

Ülkemizi karanlıktan çıkaracak, halkımızın umudu olacak despotizmi, otokrasiyi ve faşist dayatmaları reddederek sol/sosyal demokrat bir iktidar kurmakla mümkün olacaktır.

Bunun için CHP halkın güvenini kazanmak yolunda ilerlemektedir.

“Solcuyum” diyen, “yurtseverim” diyen mağdur edilen halkımızın yanında olan ve onurlu bir yaşamı herkese hak gören tüm Dostlar, Yoldaşlar ve Canlar, amasız fakatsız bir ve bütün olmak zorunluluktur.

Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.

GÜLER BUĞDAY