Artvin Borçka’da Felaket ve İsyan: “Bu Kontrolsüzlük Bir Cinayettir!”

Artvin’in Borçka ilçesinde meydana gelen sel felaketi, sadece doğanın değil; ihmalin, yanlış politikaların ve devletin yetersizliğinin de eseri olarak ağır bir tablo ortaya koydu. CHP Artvin Milletvekili Av. Uğur Bayraktutan, beraberinde CHP Artvin İl Başkanı Orhan Atan, Borçka Belediye Başkanı Ercan Orhan, İlçe Başkanı Hüseyin Merttürk, il yöneticileri, il genel meclisi üyeleri ve köy muhtarlarıyla birlikte Macahel Vadisi’ndeki Atanoğlu ve Aralık (Klaskur) köylerinde incelemelerde bulundu.

Felaketten etkilenen vatandaşlarla bir araya gelen Bayraktutan, hem bölgenin perişan hâlini yerinde gördü hem de devletin müdahale konusundaki aczine sert sözlerle yüklendi.

---

“AFAD YOK, DESTEK YOK, DEVLETİN ELLERİ YOK!”

Bayraktutan, yaşanan tabloyu “korkunç” olarak nitelendirerek şu sözlerle isyan etti:

“Borçka Macahel Vadisi’ndeki köylerin yaşadığı felaketi bizzat gözlerimle gördüm. Evler yıkılmış, yollar kapanmış, insanlar çaresiz. Fakat AFAD yok, devletin güçlü elleri yok! Buraya gelip inceleme yapacak, zararı tespit edecek, vatandaşa güven verecek bir otorite göremiyoruz. Devlet dediğiniz felaket anında yanınızda olur; burada devlet yok!”

Bayraktutan, felaketten mağdur olan köylülerin sorunlarının çözülmesi için acil ve samimi bir devlet müdahalesi gerektiğini vurguladı.

---

“ORMANLARI KATLEDENLER BU FELAKETİN SORUMLUSUDUR”

Milletvekili Bayraktutan’ın en çarpıcı tespitlerinden biri ise, selin vurduğu bölgelerde kontrolsüz ağaç kesimi gerçeğiydi. Açıkça “bu bir doğa cinayetidir” diyerek yetkililere yüklendi:

“Selin vurduğu yerler, Orman Dairesi’nin kontrolsüzce kesim yaptığı bölgeler. Bu sadece bir hata değil; bu, bilerek işlenmiş bir cinayettir. Ormanları talan ederseniz, toprağın dengesini bozarsanız, yağmurun önünde baraj kalmaz! Bugün yaşanan felaket, sadece bir doğal afet değil; devlet kurumlarının yıllardır görmezden geldiği ihmal zincirinin kanlı bir sonucudur.”

---

“YERİNDE İNCELEME VE ACİL MÜDAHALE ZORUNLULUKTUR”

Bayraktutan, bölgeye kâğıt üzerinde değil, sahada müdahale edilmesi gerektiğini söyledi:

“Buradan çağrı yapıyorum: Devletin ilgili tüm kurumları derhal buraya gelecek, köylünün yanında olacak! Talimat vermekle, Ankara’dan rapor yazmakla bu felaket çözülmez. Bu topraklara gelip, köylünün yarasını yerinde görmeden çözüm üretilmez. Bu insanlar yalnız değildir; ama devlet de bu yalnızlığı derhal gidermek zorundadır.”

---

“Köylüler Adına Haykırıyorum: Bu Feryada Kulak Verin!”

Açıklamasının sonunda sesini yükselten Bayraktutan, köylüler adına adeta bir isyan çığlığı attı:

“Mağduriyetler için devletin bir an evvel tüm kurumlarıyla buraya eğilmesini talep ediyorum. Buradan bir kez daha haykırıyorum: Bu feryada kulak verin! Halk kendi kaderine terk edilirse, yarın daha büyük felaketler yaşanacak. Bugün yapılmayan her şeyin vebali, hem bu halka hem de tarih önünde sorumluların boynuna asılacaktır.”

---

Sonuç: İhmalin Bedelini Halk Ödüyor

Borçka’daki felaket, bir kez daha Türkiye’nin çevre politikalarındaki çarpıklığı, denetimsizliğin acı sonuçlarını ve devletin afet anındaki yetersiz reflekslerini gözler önüne serdi. Bölgedeki köylüler, yalnızca selin değil; ihmalin, kontrolsüz ağaç kesimlerinin ve “görmezden gelme” siyasetinin kurbanı oldu.

Artvin’in dağlarında yankılanan bu feryat, sadece bir ilin değil; bütün Türkiye’nin kulak vermesi gereken bir uyarı niteliği taşıyor.