ÇİFTÇİMİZDEN ESİRGENEN İMTİYAZLAR VE HALKIMIZA REVA GÖRÜLEN YOKSULLUK KEYFİ BİR KARARLA ABD’ YE VERİLİYOR. BU ÖDÜNLER KAPİTİLASYON OLMUYOR MU?

Geçmiş dönem PM Üyesi Güler Buğday makalesinde;
Kapitülasyon, bir devletin bir anlaşmaya bağlı olarak başka devletlere tanıdığı iktisadi ve sosyal ayrıcalıklara denir.
Kapitülasyon kelimesinin kökeninde Latince caput (baş) sözcüğü vardır. Geniş anlamıyla kapitülasyon baş eğmek, teslim anlaşması yapmak anlamlarını taşır.
Yılardır bilinçli ve planlı olarak çiftçimiz, üreticilerimiz ve ürettikleri ile kimseye muhtaç olmamamızı sağlayan köylülerimiz artan maliyetler ve ısrarlı yapılan ithalat karşısında desteklenmeyerek çok zor durumda bırakıldılar
Çiftçinin, köylünün çok zor koşullarda yaptığı üretim maliyetleri katlanamaz boyutta yükseltildi.
En başta yakıt olarak kullanılan mazot, gübre, elektrik, sulama ve ithal tohum yüzünden üreticilerimiz ekip biçemez olup perişan duruma düşerken tarım arazileri de yok oldu.
Ülke tarımı bu yok edici ihmallerle isteyerek zora sokulup ithalatla belli güç odakları varsıllaştırılırken verilen son bir kararla da adeta tarım ve üretimin sonunu getirecek bir karara imza atıldı
Tek Adam Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmî Gazete ‘de yayımlanan karar ile, ABD menşeli bazı ürünlere 2018’den bu yana uygulanan vergiler ve ek mali yükümlülük kaldırıldı.
Tek Adamın keyfi kararı ile ABD’den ithal edilen pirinç, tütün, badem, ceviz, Antep fıstığı gibi temel tarım ürünlerine uygulanan vergiler kaldırılıp anında resmi gazetede yayınlandı.
ABD’de ye sunulan vergisiz ithalat kararı ile zaten zararına üretim yapan tarım sektörü vergisiz ithalat sonucu ucuz ürünler piyasaya sürülecek ve kendi üreticimizin ürettiği mal heba olacaktır.
Bütün bu imtiyazlar, yoksul halkımıza açlık yaşayan emeklimize ve asgari ücretlimizden esirgenen hakkı olanlar; emperyalist ABD’nin başındaki gereksizden kendisine randevu verilmesi için yapılıyor
ABD’nin başındaki zatın yani İsrail soykırımcısı Netanyahu destekçisi Trump’ın Erdoğan’ı kabul etmesi için oğlu ile yaptığı gizli görüşme ve pazarlıklar sonucu bu kabul edilemez uygulamalar yapılıyor.
Bu durum onur kırıcı olduğu kadar dünyaya kafa tutup kurduğu cumhuriyete saygı duyuran dünya lideri atamızın da kemiklerini sızlatmaktadır.
Ayrıca Dünya lideri ATATÜRK, köylüye üretene verdiği desteği 1 Mart 1922 tarihinde, TBMM’nin üçüncü toplantı yılını açarken köylüyü milletin efendisi olarak tanımlamıştır.
Erdoğan ise tarlaya galoşla girerek köylüsüne ne kadar yakın olduğunu göstermiştir!!!
Erdoğan geçmişte kendisine yazılan hakaret içeren bir mektubun ezikliği içinde halkımızın hakkı olanı babasının malı gibi Emperyalist ABD’nin çıkarları uğruna heba etmektedir.
Trump’ın geçmişte Erdoğan’a yazdığı mektup hala utanmamıza ve nefretimize sebep olmaktadır:
Trump, Erdoğan’a “Sert adamı oynama Türkiye ekonomisini yıkmaktan sorumlu olmak istemem Aptallık etme!” diye yazdığı mektubu Manhattan’daki barında sergiliyor.
Trump’ın Erdoğan’a yazdığı mektubu ilk olarak New York Times gazetesi ortaya çıkarmıştı.
Tek Adam Cuntası halkımızı yoksul ve çaresiz bırakırken okula aç giden, üst-baş alamayan ve karnı doymayan yavrularımıza bir kap yemek için para yok derken 300 Boeing uçağı alıp ne yapacak acaba???
Daha fazla uzatmaya gerek yok.
Halkta desteği kalmayan ve TBMM’de çoğunluğu olmasına karşın sokağa çıkamayan iktidar artık bir mirasyedi olarak haklarımızı ömrünü uzatmak için heba etmektedir.
Kuruluşun ve kurtuluşun güvencesi ve teminatı olan CHP en geniş halkın ittifakı ile tüm engellemelere karşın iktidara yürümektedir.
Bunun için yandaş kanallarda kiralık kalemlerin yaptığı algı operasyonlarına ve ucuz kabadayılıklara itibar etmeden iktidar yolunda elimizi taşın altına koyalım.
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.
GÜLER BUĞDAY




ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ