Bursa’da Eğitim Alarmı: “Nilüfer ve Yıldırım Bangladeş Seviyesine Eşitlendi”

2025-2026 eğitim-öğretim yılının başlamasının üzerinden üç hafta geçmesine rağmen Bursa’da eğitim tablosu vahim durumda. Norm fazlası öğretmen atamaları, ikili öğretimin devam etmesi ve boş kalan imam hatip okulları nedeniyle binlerce öğrenci eğitim hakkından mahrum kalıyor.
Bursa’nın Nilüfer ve Yıldırım ilçelerinde yaşanan tablo, eğitimdeki çarpıklığı gözler önüne serdi. Proje okullarında yanlış planlama sonucu norm fazlası durumuna düşürülen öğretmenlerin re’sen atamalarıyla ortaya çıkan karmaşa hâlâ çözülemedi. Üç haftadır devam eden eğitim-öğretim yılına rağmen birçok okulun öğretmen kadrosu hâlâ tamamlanmış değil.
Öğrenciler sabahın köründe karanlıkta okula gitmek, akşam yine karanlıkta evlerine dönmek zorunda kalıyor. Yorgun düşen çocukların sosyal hayattan koparıldığını belirten eğitimciler, Bursa Valiliği ve Milli Eğitim Müdürlüğü’nü Bakanlık genelgesini uygulamaya çağırarak, ikili eğitim yapan okullarda 35 dakikalık ders saati uygulamasının acilen hayata geçirilmesini istedi.
“İmam Hatipler boş, devlet okulları tıklım tıklım”
En çarpıcı örneklerden biri Yıldırım’ın Millet Mahallesi’nde görülüyor. Şehit Zeki Burak Okay Ortaokulu ikili öğretime geçmek zorunda kalırken, aynı mahalledeki Mehmet Akif İnan İmam Hatip Lisesi ve Ortaokulu’nun sınıfları neredeyse boş. Nilüfer’in 23 Nisan Mahallesi’nde hâlâ devlet okulu bulunmazken, Koç Ortaokulu ikili öğretimle tam kapasite dolu, Aziz Sancar ve Meral Muammer Ortaokullarında sınıf mevcutları 40’ı aşmış durumda. Buna rağmen bölgede iki imam hatip lisesi boş sınıflarla eğitim öğretime devam ediyor.
Göçmen Konutlarında Ali Durmaz Ortaokulu tıka basa doluyken, yanı başındaki Tuna İmam Hatip Ortaokulu sınıflarının boş kalması da kamu kaynaklarının heba edildiğinin bir başka göstergesi.
“Eğitim planlaması fiyasko”
Hürriyetçi Eğitim Sen Bursa 1 No’lu Şube Başkanı Abit Şenel, yaşanan duruma sert sözlerle tepki gösterdi:
“Bu açıkça bir eğitim planlaması fiyaskosudur. Milli Eğitim Bakanlığı, Bursa Valiliği ve il müdürlükleri ideolojik tercihler ve tarikat-cemaat baskıları uğruna çocuklarımızın geleceğini karartıyor, kamu vicdanını yok sayıyor. Boş imam hatip okulları seyredilirken, çocuklarımız sabahın karanlığında okula gidip akşamın karanlığında evine dönüyor. Bu vicdansızlık kabul edilemez.”
Şenel, şu soruları yöneltti:
-
Yıldırım’a bağlı İpekçilik İmam Hatip Lisesi’nin Nilüfer’de ne işi vardır?
-
İkili eğitime geçen okullar varken boş imam hatipler neden kullanılmıyor?
-
Hangi devlet anlayışı halkın vergileriyle yapılan okulları siyasi amaçlarla atıl bırakabilir?
“Gençleri dinden uzaklaştıran sizsiniz”
Tarikat ve cemaat baskılarıyla alınan kararların, en çok İslam’a zarar verdiğini söyleyen Şenel, “Sonra gençlerin deizme, ateizme yöneldiğinden şikâyet ediyorsunuz. Oysa çocukları, velileri ve öğretmenleri mağdur eden sizlersiniz” ifadelerini kullandı.
Şenel, öğrencilerin sınıflarda adeta nefes alamaz hâle geldiğini belirterek, “Bu vurdumduymazlığa sessiz kalmayacağız. Eğitim, siyasetin değil bilimin konusudur. Çocuklarımızı ideolojik hesaplara kurban edenler tarih önünde de, millet vicdanında da hesap verecek” dedi.
Şenel tam açıklamasında;
2025-2026 EĞİTİM ÖĞRETİM YILININ BAŞLAMASIYLA BİRLİKTE EĞİTİMİN İÇLER ACISI HALİ
NİLÜFER VE YILDIRIM’I BANGLADEŞ SEVİYESİNDE EŞİTLEDİLER.
Bugün özelde Nilüfer ve Yıldırım ilçelerimizde genelde Bursa’nın büyük bir bölümünde eğitim tablosu içler acısıdır. Proje okullarından norm fazlası duruma düşürülen ya da yanlış planlama ile norm fazlası olan öğretmenlerin re’sen atanmasıyla ortaya çıkan keşmekeş hala çözülememişken, eğitim ve öğretime başlayalı 3 hafta olmasına rağmen okulların öğretmen kadroları oluşturulamamış atamalar ve görevlendirmeler hala devam etmektedir. Çocuklarımız hâlâ ikili öğretimin esareti altında sabahın köründe okula gitmekte, akşam karanlığında evlerine dönmektedir. Bursa Valiliği ve Milli Eğitim Müdürlüğü, Bakanlık genelgesini dikkate alarak bir an önce ikili eğitim/öğretim yapan okullarda 35 dakikalık ders saati uygulamasına bir an önce geçilmelidir. Yorgun düşen öğrencilerimiz sosyal yaşamdan koparılmakta, eğitimden soğutulmaktadır.
Peki aynı ilçelerde ne var?
Boş sıralarla, neredeyse 20 kişilik sınıf ortamlarıyla eğitim veren imam hatip liseleri ve ortaokulları varken 40’lı sayıları aşmış ilkokullar, ortaokullar ve anadolu liseleri var. Kamu kaynakları heba edilmekte, milyonlarca liralık okullar atıl bırakılmaktadır. Öğrencilerimiz sıkış tıkış sınıflarda nefes alamazken, imam hatiplerin sınıfları boş beklemektedir.
Örnek olarak Yıldırım Millet Mahallesinde Şehit Zeki Burak Okay Ortaokulu ikili öğretime geçmek zorunda kalırken, aynı mahallede bulunan Mehmet Akif İnan İmam Hatip lisesi ve Ortaokulu neredeyse yarı yarıya boş durmaktadır. Mahalle içinde sıkışmış yeterli oyun alanı ve bahçesi olmayan okulumuz bu şekilde devan ederse metrekare başına düşen öğrenci sayısıyla Tokyo Metrosu ile yarışacaktır.
Nilüfer’in en kalabalık mahallelerinden biri olan 23 Nisan Mahallesinde hala ilk/orta/lise statüsünde bir devlet okulu yok. Ertuğrul ve Özlüce’de Koç Ortaokulu ikili öğretimle tam kapasite doluyken, Aziz Sancar ve Meral Muammer Ortaokullarında sınıf sayıları 40’ın üzerine çıkmış ve tedbir alınmazsa gelecek yıl ikili eğitime geçmek zorunda kalacaklardır. Fakat aynı bölgede 2 tane imam hatip lisesi boş sınıflarla eğitim öğretime devam etmektedirler. Aynı durum Göçmen Konutlarında Ali Durmaz Ortaokulu ile Tuna İmam Hatip Ortaokulu arasına ve daha sayacağımız onlarca okul arasında vardır.
Bu açıkça eğitim planlamasında bir fiyaskodur. Milli Eğitim Bakanlığı, Bursa Valiliği ve Milli Eğitim Müdürlükleri ideolojik tercihler/tarikat cemaat baskısı uğruna çocuklarımızın geleceğini karartmakta, kamu vicdanını yok saymaktadır.
Soruyoruz:
- Yıldırım İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı İpekçilik İmam Hatip Lisesinin hala Nilüfer’de ne işi vardır. Bu okul ne zaman yerine taşınacak ya da Yıldırım’da boş bulunan imam hatiplerden birine taşınacak?
- Hangi akıl ikili eğitime geçen okullar varken boş okulları seyretmeyi makul görebilir?
- Hangi vicdan, çocukları karanlıkta yollara düşürürken öz evlat okullarda sıraları boş bırakabilir?
- Hangi devlet anlayışı, halkın vergileriyle yapılan okulları siyasi amaçlarla heba edebilir?
Tarikat ve cemaat baskıları eğdiğiniz boynunuz sebebiyle yaptığınız haksızlık ve adaletsizliklerin kefaretini siz değil İslam Dini ödemektedir. Sonra gençler deizme-ateizme niye sürükleniyor diye yakınıyorsunuz da eğitime/öğrenciye/veliye yaptığınız haksızlıklar aklınıza gelmiyor.
Sakın okullar dolu demeyin. Adrese dayalı lise kayıtları açıklandığında sadece İmam Hatip Liselerinin kontenjanlarının boş kaldığını sizler milli eğitim panolarına astınız. Öğrencileri mecbur bıraktığınız kayıtlarla doldurduğunuz okulları sakın örnek göstermeyin.
Buradan ilan ediyoruz: Bu vurdumduymazlığa sessiz kalmayacağız! Okullar binaları boş dururken öğrencilerimizin çile çekmesine göz yummayacağız!
Eğitim, siyasetin değil bilimin konusu olmalıdır. Çocuklarımızın geleceğini ideolojik hesaplara kurban edenler, tarih önünde ve millet vicdanında bunun hesabını mutlaka verecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Abit ŞENEL
Hürriyetçi Eğitim Sen Bursa 1 Nolu Şube Başkanı