Eğitim İŞ Bursa; “Ya Köyümdeki Okulu Aç Yada Servisimi Ver!”

  • 12 Ağustos 2025
Eğitim İŞ Bursa; “Ya Köyümdeki Okulu Aç Yada Servisimi Ver!”

KÖY ÇOCUKLARININ EĞİTİM HAKKI GASBEDİLEMEZ!
Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona’dan sert tepki: “YA KÖYÜMDEKİ OKULUMU AÇ YA SERVİSİMİ GERİ VER!”

Cumhuriyet’in 102. yılında, Atatürk’ün “Köylü milletin efendisidir” vizyonuyla temelleri atılan eşit, laik ve bilimsel eğitim anlayışı adım adım yok ediliyor. Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, Orhaneli ilçesinde alınan skandal kararla 16 köyün taşımalı eğitim kapsamı dışına çıkarılmasına sert sözlerle tepki gösterdi.

“Bu karar, Anayasa’nın 42. maddesiyle güvence altına alınan eğitim hakkının açık ihlalidir” diyen Rona, 1 Ağustos 2024’te yayımlanan yeni yönetmelikle taşımalı eğitim mesafesinin 30 km ile sınırlandırılmasının köy çocuklarını eğitimden koparma girişimi olduğunu belirtti. Karar sonrası yüzü aşkın çocuğun okula ulaşma imkânı ortadan kalkarken, birçok köyün toplu taşıma imkânı dahi bulunmuyor.

REKLAM ALANI

Rona, “Tasarruf adı altında yapılan bu uygulama, kırsalın yoksul çocuklarını tarikat ve cemaat yurtlarına mecbur bırakmak anlamına geliyor” diyerek, geçmişte Aladağ, Karaman ve Orhaneli’de yaşanan acı olayları hatırlattı:

“O yangınlarda, o istismar vakalarında hayatını kaybeden çocukların hesabı hâlâ sorulmadı. Şimdi aynı tehlikeye yeni çocuklarımızı sürüklüyorsunuz!”

“Eğitimde tasarruf olmaz!”
Rona, israfın saraylardan, lüks araçlardan ve yandaş ihalelerden yapılması gerektiğini vurguladı:

“Çocuklarımızın geleceğinden tasarruf edemezsiniz. Bu kararı derhal geri çekin, köy çocuklarının eğitim hakkını güvence altına alın.”

Eğitim-İş Bursa Şubesi’nin, Orhaneli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün hukuksuz kararına karşı Bursa Valiliği’ne başvuracağını belirten Rona, “Köy okulları yeniden açılmalı, her çocuk kendi köyünde güvenle eğitim alabilmelidir. YA KÖYÜMDEKİ OKULUMU AÇ, YA SERVİSİMİ GERİ VER!” sözleriyle açıklamasını sonlandırdı.

Açıklamanın tamamı…

Köy Çocuklarının Eğitim Hakkı Gasp Edilemez!

Cumhuriyetimizin 102. yılında, eğitimde fırsat eşitliği ilkesinin temelleri, daha ilk yıllarda Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde atılmıştır. Köy çocuklarının eğitimi, ulusun kalkınmasının temel taşı olarak görülmüş; “Köylü milletin efendisidir” anlayışıyla eğitim politikaları şekillendirilmiştir. 1923’te başlatılan eğitim seferberliğiyle Millet Mektepleri aracılığıyla köylere okuma-yazma kursları götürülmüş, 1930’larda Köy Eğitmen Kursları açılmış, 1940’ta ise Köy Enstitüleri kurulmuştur. Bu devrimci adımlar sayesinde kırsalda laik, bilimsel ve nitelikli eğitim yaygınlaştırılmış, toplumsal eşitsizliklerin azaltılması hedeflenmiş, köyden kente aydınlanma sağlanmıştır.

Ancak bugün, Cumhuriyet’in bu eşitlikçi mirası adım adım yok edilmiş, özellikle AKP iktidarı döneminde köy çocuklarının eğitim hakkı sistematik biçimde gasp edilmiştir. On binlerce köy okulu kapatıldıktan sonra eğitime servisle ulaşmak zorunda kalan köy çocuklarının hakları daha fazla kısıtlanmış, 1 Ağustos 2024’te Resmî Gazete ’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Taşıma Yoluyla Eğitime Erişim Yönetmeliği ile taşımalı eğitime getirilen sınırlamalarla köy çocuklarının eğitime erişimini daha fazla zorlaştırmıştır. Yeni düzenlemeyle taşımalı eğitim mesafesi 30 km ile sınırlandırılmış, bu mesafeden uzak köylerdeki öğrenciler yatılı ya da pansiyonlu okullara yönlendirilmiştir. “Tasarruf tedbirleri” adı altında yapılan bu değişiklikler, aslında neoliberal politikaların bir yansımasıdır. Eğitim, bir yurttaşlık hakkı olmaktan çıkarılıp bütçe yükü olarak görülmekte, kırsal kesimin yoksul çocukları eğitim hakkından mahrum edilmektedir.

Orhaneli ilçemizde alınan kararla servis hakkı kısıtlanan öğrencilerimizin yaşadığı haksızlıklar bu politikanın somut bir örneğidir. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün aldığı kararla 16 köyümüz taşıma kapsamından çıkarılmış, yüzü aşkın çocuğun eğitim hakkı fiilen ellerinden alınmıştır. Üstelik taşıma kapsamından çıkarılan 16 köyden 14’ü yönetmelikte belirlenen 30 km üst sınırının altındadır. Toplu taşıma imkanı olmayan birçok köy taşıma kapsamından çıkarılmıştır.  Bu karar hukuksuzdur ve alınan bu hukuksuz karar, Anayasa’nın 42. maddesiyle güvence altına alınan eğitim hakkının açık ihlalidir. Tasarruf tedbiri diye alınan bu kararla velilere çocuklarının ulaşım yükü yüklenmekte, ekonomik gücü yetmeyen aileler çocuklarını ilçedeki imam hatip pansiyonlarına vermeye zorlanmaktadır. Bu durum aynı zamanda tarikat ve cemaat yurtlarına da yeni alanlar açmakta, çocuklarımızı denetimsiz, güvencesiz ve tehlikeli ortamlara itmektedir.

Devletin eğitim olanağı sağlamadığı için tarikat yurtlarına mecbur bırakılan çocuklarımızın başına gelen kötülükleri hatırladıkça, Orhaneli’nin çocuklarının karşı karşıya kalacağı tehlikenin boyutlarını daha iyi anlıyoruz. Aladağ’da Süleymancılara bağlı yurtta çıkan yangında 11 kız çocuğunun hayatını kaybetmesi, Karaman’da Ensar Vakfı’na bağlı yurtta yaşanan cinsel istismar skandalı, Orhaneli ’de İsmailağa Cemaati’ne bağlı Dağımder Derneği’nin Kuran kursunda yaşanan taciz vakaları hâlâ hafızalarımızdadır. Bu örnekler, tarikat ve cemaat yurtlarında çocukların nasıl sömürüldüğünü, tacize ve ihmale maruz kaldığını açıkça göstermektedir.

Eğitim-İş olarak buradan bir kez daha sesleniyoruz:
Köy çocuklarının eğitim hakkı tasarruf konusu yapılamaz!
Cumhuriyet’in laik, bilimsel ve kamusal eğitim anlayışı yok edilemez!
Orhaneli ’de alınan bu karar derhal geri çekilmeli, çocuklarımızın anayasal hakları güvence altına alınmalıdır!

Eğitimde tasarruf olmaz!

Eğer tasarruf istiyorsanız, israf saraylarından, lüks makam araçlarından, yandaş ihalelerden tasarruf ediniz; köy çocuklarının geleceğinden tasarruf edilemez!

Orhaneli Kaymakamına Buradan Soruyoruz:

Bu kararın ardından okuldan koparılarak erken yaşta evliliğe zorlanacak kız çocuklarının; toplu taşıma imkânı olmayan köylerde yürüyerek, otostop çekerek, motosikletle, kendi imkânlarıyla okula ulaşmaya çalışırken can güvenliği tehlikeye atılan çocukların sorumluluğunu kim üstlenecek?

Bu çocukların hayatlarından, hayallerinden, geleceğinden kim sorumlu olacak?

Eğitim hakkını gasp ederek bu hak ihlallerinin doğuracağı sosyal yaraların bedelini kim ödeyecek?

Biliyoruz ki yoksul halkımız yine kendi kaderine terk edilecek!

AKP iktidarı döneminde yaklaşık 20 bin köy okulu kapatılmış, köy çocuklarının kendi köylerinde eğitim alma hakkı ellerinden alınmıştır. Taşımalı eğitim, bu hakkın yerine konulması için bir çözüm bile değilken, şimdi taşımalı eğitim olanağı da ortadan kaldırılmaktadır.

Her çocuğun evinin yakınında, güvenli biçimde okula ulaşma hakkı vardır. Bu hak, Anayasa’nın ve sosyal devlet ilkesinin güvencesi altındadır. Kapatılan köy okulları derhal açılmalı; çocuklar kendi köylerinde, güvenle ve eşit biçimde eğitime ulaşabilmelidir. Bu yurttaşlık hakkını sağlaması gerekenlerin, taşımalı eğitimi de ortadan kaldırmasını kabul etmeyeceğiz.

Yetkililere buradan bir kez daha sesleniyoruz:
YA KÖYÜMDEKİ OKULUMU AÇ

YA SERVİSİMİ GERİ VER!

Eğitim-İş olarak, Orhaneli İlçe Milli eğitim Müdürlüğü’nün yönetmelikteki açıklardan yararlanarak taşımalı eğitim hakkını gasp eden bu kararına karşı, Bursa Valiliği’ne gerekli başvuruları yapacak, çocuklarımızın eğitime ulaşma haklarını sonuna kadar savunacağız.

Özkan RONA

Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ