ANAYASAYA UYUN, SİYASİ TUTSAKLARI BIRAKIN. KAYYIMLARDAN VAZGEÇİN VE SOYGUN DÜZENİNE SON VERİN.

“Bu taleplerimi yapmak hiç zor değil. Seçimle veya atanarak etkili, yetkili yerlerde olanlar bu duyarlılığı gösterseler insanlar nefes alacak kendileri de…..her neyse!

Geldikleri yeri unutanlar, gördükleri iyiliklere nankör olanlar, vicdanlarını yok edip acımasız ve despotlukla güç sahibi olarak ülke yönetmeye kalkanlar sonunda lanetle ve beddualarla anılanlar olacaklar.

Değer mi bu kadar kötü, bencil, hırslı ve vicdansız olmaya?

Ülkene, vatanına, bayrağına, toprağına, ormanına, akan sularına ve halkına ihanet etmenize değdi mi?

Akıl almaz mal varlıklarınız, paralarınız ve yabancı ülkelerde ve bankalarda servetleriniz oldu bu varlıklar sahiplerine mutluluk mu yoksa korku mu getirdi?

23 yıl oldu tek başınıza ülkede söz sahibi oldunuz.

Ancak sözlerinizi ve sizi gönülden dinleyen ve seven etrafınızda kaç kişi kaldı hiç düşündünüz mü?

Bırakın sevilip, sayılıp takdir edilmeyi insanların tüm kutsallarını ve inançlarını kirlettiniz.

Hayalinizdeki düzeni kurmak ve tüm halkı sizlere biat ettirmek için duygularını kullanarak dindar nesiller yetiştirmek için okulları “İmam Hatip” yaptınız.

Gitmek ve okumak isteyen var mı, sayenizde özel okullar palazlandı.

Sonuçta eğitim sistemi çöktü ve beklentilerinizin tam aksi oldu.

Sizlerin yaşam biçimlerini gören, haksızlıklarınıza şahit olan ve çocuklarınızın ülke kaynaklarını nasıl ele geçirip hatta yurt dışına kaçırdıklarına tanık olanlar dinden soğudular…

Artık çok varlığınız var.

Öyle bir soygun düzeni kurdunuz ki etrafınızı çeteler sardı ve onlarda doymak bilmiyorlar.

Rakamlarınız büyüdükçe insanlığınız, vicdanınız ve ahlakınız küçülüyor.

Dahada önemlisi insanlığınız yok oluyor.

Yargıyı kullanarak güçlendikçe yani azgınlaştıkça; ne hak hukuk tanıyorsunuz nede Anayasayı takıyorsunuz.

Halkımız açlıktan ve yoksulluktan çaresiz.

Başarılı, namuslu ve halkına hizmet eden ne kadar başkan, yönetici, gazeteci ve yazar varsa sizlerin emri ile tutsaklar…

TBMM’deki sayısal çoğunluğunuza güvenerek ve liyakatsiz size bağlı yargı kanalıyla ülkemizi Ortadoğu ülkesi konumuna soktunuz.

Yeter… lütfen yeter artık…

Az kaldı gideceksiniz çünkü tükendiniz ve nefretle anılıyorsunuz.

Her gün daha fazla zalimleşerek hatta azgınlaşarak suç işliyorsunuz.

Çok yakında göreceksiniz halkın parasıyla yaptırdığınız o saraylar, yangın uçağı almayıp kendi şahsınıza aldığınız uçaklar ve binlerce lüks araç konvoylarınızı bırakmak ve hesap vermek zorunda kalacaksınız.

Daha da önemlisi suçsuz yere tutsak ettiğiniz tüm yurtseverlerin ailelerinin ve çocuklarının gözyaşlarında boğulacaksınız.

Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde küllerinden doğan Türkiye Cumhuriyeti yine halklarının omuz omuza vermesiyle demokratik, laik, güçlü parlamenter sistemi kuracak ve bu dikta rejimine saray saltanatına son verecektir.

Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.

GÜLER BUĞDAY”