Sadık Ahmet’i Anarken, Sadece Bir İnsanı Değil, Bir Davayı Selamlıyoruz

  • 28 Temmuz 2025
Sadık Ahmet’i Anarken, Sadece Bir İnsanı Değil, Bir Davayı Selamlıyoruz

Rafet ULUTÜRK – BULTÜRK Genel Başkanı, Araştırmacı-Yazar kaleminden 
 Efsanevi direniş lideri Kırcı Ali’nin, 800 kişilik atlı birliğiyle 70 bin kişilik düşman ordusuna karşı verdiği destansı mücadelenin anlatıldığı “Kırcaali Efsanesi” belgesel gösterimi ve konferans.

Bugün Sadık Ahmet’i anarken, sadece bir lideri değil; inkâr edilmiş kimliklerin, susturulmuş halkların ve bastırılmış hakların sesi olan bir adamı yâd ediyoruz. O, yalnızca Batı Trakya Türklerinin değil; Balkan coğrafyasının tüm direnen halklarının ortak onurudur.

 Bir doktordu ama neşteri bedenlere değil; milletinin boğazına geçirilmiş suskunluk zincirlerine vurdu.
Bir siyasetçiydi ama mevki değil, kimlik için yürüdü.
 Bir liderdi ama kendi çıkarı için değil, gençliği ve birliği için öncülük etti.

REKLAM ALANI

 “Birimizin Sadığı Oldu, Diğerimizin Sadakatsizi…”

Etkinlikte, Balkanlar’daki iki farklı siyasi figür arasındaki zıtlık da çarpıcı ifadelerle ortaya kondu.
“Trakya halkı ne kadar şanslı ki onların Sadık Ahmet’i oldu. Ama biz Bulgaristan Türkleri için bu gurur kolay söylenemiyor. Bizim Ahmetimiz, ne yazık ki sadakatsizliğin simgesi oldu.”

“O, hırsızlığıyla, düzenin hizmetkârlığıyla anılıyor. Oysa Sadık Ahmet, milletini yücelten bir adamdı.”


Bayrampaşa’dan Tüm Balkanlar’a Vefa Çağrısı

Bu yıl ilk kez, Bayrampaşa Belediye Başkanı Hasan Mutlu’nun öncülüğünde gerçekleştirilen anma etkinliği, sadece bir tören değil; tarihe, lidere ve davaya sadakat beyanı oldu.

“Biz Sadık Ahmet’i unutmadık. Onun davasını yaşatıyoruz!”

Etkinlikte Sadık Ahmet’in adını taşıyan parkın yeterli olmadığı vurgulandı.
Çağrı açık ve netti:
“Sadık Ahmet adına bir anıt dikilmeli. Bu anıt, sadece bir lideri değil; bir milletin hafızasını, bir gençliğin pusulasını temsil etmelidir.”


Sadık Ahmet’in Davası Hâlâ Yarım…

Bugün hâlâ Batı Trakya’da “Türküm” demek sorgulanıyor, Türkçe tabela yasaklanıyor, gençler kendi müftüsünü, öğretmenini, okulunu seçemiyor.

Bu yüzden bugün Sadık Ahmet’i anmak;
“Unutmadık” demek değil,
“Yoldayız” demektir.


Ruhu Şad Olsun, Yolunu Unutmadık

Sadık Ahmet bir isim değil, bir istikamettir.
Onun mirası koltukta değil, kalplerdedir.
Ve unutulmamalıdır:

“Liderler ölür, ama milletine sadık kalanların sözü sonsuza kadar yaşar.”

Sadık Ahmet’i Anarken…

Sadık Ahmet’i anarken yalnızca bir insanı değil, bir milleti ayağa kaldıran bir sesi, bir iradeyi ve bir hakikat yürüyüşünü hatırlıyoruz.

O, sadece Batı Trakya Türklerinin değil;
Balkanlar’da kimliği inkâr edilen, sesi kısılan, kültürü silinmek istenen tüm halkların ortak değeridir.

Sadık Ahmet…
Bir cerrahtı. Ama onun neşteri sadece bedenlere değil, milletine vurulmuş suskunluk zincirlerine de dokundu.
Bir siyasetçiydi. Ama koltuk için değil; kimlik için, halkı için, haysiyet için yürüdü.
Bir liderdi. Ama kendine değil; geleceğe, gençliğe, birliğe öncülük etti.

Bugün Trakya halkı ne kadar şanslı olduğunu bilmeli…
Çünkü onların “Sadık Ahmet”i oldu.
Gurur duydukları, başı dik anabildikleri, fikirleriyle yönlerini bulabildikleri bir liderleri oldu.

Oysa biz…
Biz Bulgaristan Türkleri için bu övünç kolay söylenemiyor.
Bizim “Ahmetimiz”, ne yazık ki sadakatsizliğin simgesi oldu.
Bir halkı temsil etmek yerine, bir düzenin hizmetkârı olmayı seçti.
Bugün biz, halkımızın başında duran o adamdan utanıyoruz.
Hem hırsızlık yaptı, hem hainlik etti.
Oysa Sadık Ahmet, kendini değil milletini yücelten bir adamdı.

Bugün burada, İstanbul’un Balkanlarla atan kalbi Bayrampaşa’da, onun adını taşıyan parkta toplanmış olmamız, sadece bir tören değil, bir vefa beyanıdır.

Ve bu yıl ilk kez, Bayrampaşa Belediye Başkanımız Sayın Hasan Mutlu’nun önderliğinde düzenlenen bu anma programı, Balkanlara verilen güçlü bir mesajdır:

> “Biz Sadık Ahmet’i unutmadık. Onun davasını yaşatıyoruz.”

Bugün biz onun adını sadece parklarda değil, gönüllerde yaşatıyoruz.
Ama biliyoruz ki, sadece isim yetmez.
O yüzden çağrımız nettir:
Bayrampaşa’da Sadık Ahmet adına bir anıt dikilmelidir.
Bir milletin hafızası, bir gençliğin pusulası, bir hakikatin sembolü olarak yükselmelidir.

Bugün Sadık Ahmet’i anarken, sadece geçmişe bakmıyoruz.
Onun yürüdüğü yoldan ilerlemek, onun kurduğu cümleleri geleceğe taşımak istiyoruz.
Çünkü onun davası hâlâ yarım…
Batı Trakya’da hâlâ “Türküm” demek sorgulanıyor,
Türkçe tabela hâlâ suç sayılıyor,
Gençler kendi müftüsünü, kendi öğretmenini, kendi okullarını seçemiyor.

İşte bu yüzden, bugün Sadık Ahmet’i anmak;
Unutmadık demek değil, yoldayız demektir.
Sadakatimiz hâlâ sürüyor demektir.

Ve unutmayın:
Liderler ölür…
Ama milletine sadık kalanların sözü sonsuza kadar yaşar.

Ruhu şad olsun.
Sadık kalacağız.
Onun yolundan yürümeye devam edeceğiz.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ