Bahri Palas’tan Derinlikli Bir Kalem Vuruşu: “Ölüm Var…”

Bursa Vatan Medya Grubu köşe yazarı Bahri Palas, kaleme aldığı son yazısında insanın faniliğine, hırsına ve gafletine dikkat çekti: “Öleceğini bilerek yaşayan tek canlı insan; ama hata yapmaktan da geri durmuyor.”
Bursa Vatan Medya Grubu’nun özgün kalemlerinden Bahri Palas, kaleme aldığı “Ölüm Var…” başlıklı yazısında, okuru derin bir iç muhasebeye davet ediyor. Yazının merkezinde ise Yunus Emre’nin ölüme dair veciz dizeleri yer alıyor:
“Yalancı dünyaya konup göçenler
Ne söylerler ne bir haber verirler…”
Palas, bu dizeler üzerinden modern insanın geçiciliği inkâr eden tavırlarını, nefsine boyun eğişini ve hayatın hakikatinden uzaklaşmasını sert ama içten bir üslupla kaleme alıyor.
“Hiçbir şey bize ait değil; sadece emaneten kullanıyoruz”
Yazısında faniliğin kaçınılmazlığını vurgulayan Bahri Palas, insanoğlunun “bir gün öleceğini bilmesine rağmen, dünyaya sıkı sıkıya bağlanmasını” büyük bir çelişki olarak değerlendiriyor:
“Hiçbir şeyin bize ait olmadığını bildiğimiz halde, bir müddet kullanıp bırakıp gideceğimizi bildiğimiz halde, bu nasıl bir hırs, bu nice bir hata?”
Kendinden Başlayarak Eleştiren Bir Kalem
Bahri Palas’ın yazısı, klasik bir “nasihat metni” değil; aksine önce kendi nefsini sorgulayan, samimi ve içe dönük bir muhasebe niteliği taşıyor:
“Tabii ki bunları yazarken kendi nefsimi de ayırmıyorum. Hatta ve hatta önce kendi söz dinlemez nefsimedir bu yazdıklarım.”
Bu yaklaşım, yazıya yalnızca düşünsel değil, ahlaki bir sorumluluk ve içtenlik de katıyor.
Ölüm: En Büyük Gerçek ve En Derin Uyarı
Palas’ın vurguladığı temel mesaj, ölümün sadece bir son değil, aynı zamanda hayatın anlamına dair en çarpıcı hatırlatma olduğu yönünde:
“Ölüp gideceğiz ve yapıp ettiklerimizden hesaba çekileceğiz. Aslında ölüm ne kadar ibret verici bir gerçek…”
Yunus’un Diliyle, Modern Zihne Sesleniş
Bahri Palas, yazısında Yunus Emre’nin hakikat dolu dizelerini bir kılavuz gibi kullanarak, bugünün insanına kalıcı olanı hatırlatıyor:
Gösterişin, hırsın, sahiplenme arzusunun, kibirin hüküm sürdüğü bir çağda; ölümün sessiz ama kesin sesi, yazıya hem felsefi hem ruhsal derinlik kazandırıyor.
İşte o yazı…
ÖLÜM VAR…
Yalancı dünyaya konup göçenler
Ne söylerler ne bir haber verirler
Üzerinde türlü otlar bitenler
Ne söylerler ne bir haber verirler
Kiminin başında biter ağaçlar
Kiminin başında sararır otlar
Kimi masum kimi güzel yiğitler
Ne söylerler ne bir haber verirler
Diyor bizim Yunus yada namı diğer Yunus Emre hazretleri.
Ölüm var ve öleceğini bilerek yaşayan tek canlı bildiğim kadarıyla insanoğlu. Ve öleceğini bilerek yaşamasına rağmen yapmadığı yanlışta kalmıyor elbet. Bu nasıl bir çelişki anlamak gerçekten çok zor. Hiçbir şeyin bize ait olmadığını bildiğimiz halde, bir müddet kullanıp bırakıp gideceğimizi bildiğimiz halde bu nasıl bir hırs bu nice bir hata.
Tabii ki de bunları yazarken kendi nefsimi de ayırmıyorum hatta ve hatta önce kendi sözdinlemez nefsimedir bu yazdıklarım.
Ölüp gideceğiz ve yapıp ettiklerimizden hesaba çekileceğiz. Aslında ölüm ne kadar ibret verici bir gerçek. Hiçbir şeyin bize ait olmadığının mutlak habercisi.
ÖLÜM BİZE EN GÜZEL NASİHAT
Allah ( cc ) rahmet eylesin mekanı cennet olsun. Rabbim bulunduğu yeri nur eylesin. Yakınlarının ve siyasi camianın başı sağ olsun.
CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık hakkın rahmetine vasıl olmuştur.
Ulu camide kılınan cenaze namazından sonra ebedi alemin başlangıcı olan son yolculuğuna akademi ve siyaset dünyasından bir çok tanınmış isim tarafından büyük bir üzüntüyle uğurlandı.
Eski CHP Bursa Millet Vekili Prof. Dr. Lale Karabıyık bir süredir tedavi gördüğü hastanede 59 yaşında hayatın henüz baharında yaşamını yitirdi.
Prof. Dr. Karabıyık için ilk tören Uludağ Üniversitesinde düzenlendi. Törenin ardından cenaze namazı öğle vakti Bursa Ulu Cami’de kılınan Karabıyık, daha sonra memleketi Bilecik’te toprağa verildi.
CHP Bursa Milletvekili olarak 2015’te TBMM’ye giren Karabıyık, bu görevini 3 dönem sürdürmüştü. Evli ve bir çocuk annesiydi merhume Karabıyık.
Akademik arkadaşları, öğrencileri ve sevenleri, başarılı bir eğitimci ve örnek bir siyasetçiyi kaybetmenin hüznünü yaşadı.
Törende gözyaşları sel oldu; dualar eşliğinde uğurlanan Karabıyık’ın naaşı, defnedilmek üzere memleketi Bilecik’e gönderildi.
Hayatı boyunca hem eğitim hem siyaset alanında önemli izler bırakan Karabıyık, ardında çalışmaları ve insanlara dokunan yönüyle unutulmayacak kültürel bir miras bıraktı.
Elli dokuz yada altmış yıllık hayatında gerçekten başarılı olmuş bir isim. Sen profesör olacaksın aynı zamanda bir ev hanımı ve yine aynı zamanda bir evlat yetiştirip üç dönemde Milletvekili olacaksın. Kolay değil azim lazım , gayet lazım bunları yaparken de vatanını sevmek bu vatan için bir şeyler yapmak lazım düşüncesine sahip olmak lazım.
Ben zaten okumuşum akademisyen olarak kalayım düşüncesinden sıyrılıp, halkımızın derdiyle dertlenmek için siyasetin her türlü kirine pasına rağmen ben siyasetin merkezinde olmalıyım düşüncesini bir kez daha şahsım adına tebrik ediyorum.