Çalışırken Süründük, Emekliyken Gömüldük!

Emekli ve Emekçiler Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Gönül Boran Özüpak, emeklilerin yaşam koşullarına dikkat çektiği açıklamasında, mevcut ekonomik tabloya sert ifadelerle tepki gösterdi. Özüpak, “Çalışırken ömrümüzü verdik, emekli olunca açlığa mahkûm edildik. Bu düzen insanı değil, yoksulluğu büyütüyor,” diyerek sistemin emekliye reva gördüğü hayatı açıkça eleştirdi.

“Yaşamak Hak Değil, Lütuf Gibi Sunuluyor”

Gönül Boran Özüpak, Türkiye’de milyonlarca emeklinin açlık sınırının altında yaşadığını hatırlatarak, insanca bir yaşamın artık bir hayal olduğunu vurguladı:

“Çalışırken bu ülkenin çarklarını biz döndürdük. Fabrikada, tarlada, okulda, hastanede, büroda… Alın teriyle ömrümüz geçti. Şimdi, yıllarca vergi ödeyen, prim yatıran milyonlarca emekli açlıkla, ilaçsızlıkla, yoklukla baş başa bırakıldı. İnsanca yaşamak artık bir hak değil, adeta lütuf gibi sunuluyor.”

REKLAM ALANI

“Emekliye Sadaka Değil, Hakkı Verilsin”

Özüpak açıklamasında sosyal devlet ilkesinin altının boşaltıldığını, iktidarların emekliyi seçimden seçime hatırladığını söyledi:

“Biz geçim derdindeyiz. Emekli torbası kuru, sofraya ekmek koyamıyor. Kiraya, faturaya, ilaca yetişemiyor. Sadaka değil, hakkımız olanı istiyoruz. Bu ülkede yıllarca hizmet vermiş milyonlarca insan, kuru bir teşekkürle oyalanamaz!”

“Böyle Gitmez! Derdimiz Geçim, Gelsin Seçim”

Sözlerinin sonunda siyasete de net bir mesaj gönderen Özüpak, sessiz kalmayacaklarını ve emeğin onurunu her alanda savunmaya devam edeceklerini belirtti:

“Böyle gitmez! Açlık sınırı altında bir yaşam kader değildir. Emekliye reva görülen bu zulme karşı susmayacağız. ‘Derdimiz geçim, gelsin seçim’ diyoruz. Bizi görmeyenler, sandıkta gerçek cevabı alacak. Emekliler sustu sananlar büyük yanılıyor!”

---

Emeklinin Sesi Büyüyor: Artık Sabrın Sonu Geldi

Gönül Boran Özüpak’ın bu net ve kararlı açıklaması, Türkiye’de emekli hakları konusundaki toplumsal çığlığı bir kez daha gözler önüne serdi. Açlık sınırının altında yaşamaya zorlanan milyonlar, şimdi daha yüksek sesle konuşuyor: “İnsanca yaşamak istiyoruz, hakkımızı istiyoruz.”