İYİ VE DOST İNSANLARLA, BURSA MEDİCANA HASTANESİNDE VE DIŞARDAN YARDIM EDEN TÜM HEKİMLERE TEŞEKKÜRLER.

Geçmiş dönem PM Üyesi Güler Buğday’dan dostlara teşekkür. Buğday;
Beş yıl önce Güre’de ayak bileğimi, sonra ayak tarak kemiğimi kırıp bu zorluklarla mücadele ederken belde meydana gelen kırıklarla mücadele eder oldum.
Enteresan olan yapılan tahliller ve ölçümlerde kemik erimesi sorunumda yoktu.
O zor günlerde bizzat Güre’ye gelip bana bakan, yardım eden tüm dostlarımı unutmam ve kendilerine vefasızlık yapmam imkânsız.
Geçen sene gece 03’te evde ayağımın takılması ile televizyona ve sehpasına çarparak düşüp yerden kalkmak için uğraşırken omur kemiklerimde kırıklar meydana geldi.
Uzatmayayım ameliyatımı Medicana hastanesinde bu alanda çok ünlü cerrah ameliyatımı yapmış ve sırtıma 15 titanyum çivi ve kırıklara kemik tozu ile dolgu yapılmıştı.
Çok zor günler geçirdim ancak ameliyat sonrası nedense iyileşemedim.
Sağ omuzda ve kürek kemiğimde hep batma ve ağrı devam etti.
2 kez Emaar birkaç kezde röntgen çektirdim.
Ameliyatı yapan ünlü cerrah emardan sonra omurda eğrilme ve omuzda yırtılma olduğunu söyleyip ağrı kesici verdi.
Bu sorun devam ederken birazda benim yazı yazarken eğik durmam yüzünden bu seferde belde fıtıklar olmuş ve onlar kanalı daraltırken aynı zamanda kireçlenmişler.
Çok ağrı yapıyor ve yürümemi zorlaştırıyorlardı.
Yine çekilen Emaar’lar ve röntgenlerle önce fizik tedavi ağrılar durmazsa ameliyat yapılması gerektiği söylendi.
Sonuçta ameliyat olmaya karar verdim ama bu sefer başka bir güvenilir hekimde görsün istedim.
Medicana’daki Tanrı Sendromlu Prof bu tür ameliyatları kapalı yöntemle yapıyordu.
Açık ameliyatın nasıl sıkıntılar yaratığını bir önceki ameliyatımda yaşamıştım.
Boyundan kalçama kadar açılıp ne sıkıntılar yaşadığımı bildiğim için bende bu sefer kapalı olsun istedim.
Sonuçta Medicana hastanesinde aynı doktora ameliyat oldum.
Ameliyat sonrası 1.5 ün gayet normaldim ilk gecenin zor ve sancılı olmasının sıkıntısını biliyordum.
Gelen dostlarla ve özellikle siyasilerle çektirdiğimiz resimleri kendileri sağ olsunlar bana kıymet vererek yazıp paylaştılar.
Ancak ne oldu nasıl oldu anlamadım 1,5 gün sonra cuma günü öğleden sonra birdenbire bacaklarım tutmadı ve anlatması olanak dışı kalçadan başlayan sancılar yaşar oldum..
Tanrı Sendromlu ameliyatı yapan şahıs, zaten ameliyat sonrası bakımla pek ilgilenmeyen bir tarzı vardı.
O şahıs “Ben ameliyatı iyi yaptım, daha sonrası benim işim değil” modunda olup sürekli yurt dışı veya yurt içinde ameliyatlar yaptığı için başka illere gidiyordu.
Oysa benim hala nedenini tam bilemediğimiz ameliyat sonrası meydana gelen sorundan dolayı yürümem olanaksız ve kıpırdayınca hastaneyi inleten acılar yaşıyordum.
Telefonla cerrahla görüşen hemşireler en ağır morfin düzeyinde ağrı kesiciler verseler de ağrılarım durmuyordu.
Bana farklı bir wolkır getirdiler ona dayanarak bağıra bağıra ayaklarımı sadece sürüyerek tuvalete gidebiliyordum.
Bu arada ziyaretime gelenler benim o zor anlarıma tanık oldular.
İkinci gün Cumartesi yine sadece ameliyat yapan ünlü cerrah Ankara’ya gidip 2 ameliyat yapmış.
Benim yanımda canım kızım Ecem ve Gazeteci Sevgili Gül Kolaylı vardı.
Kalçadan aşağıya doğru sancım o kadar çoktu ki bağırtımdan utanır durumdaydım.
Akşam saat 08’de ameliyatı yapan ünlü cerrah ve yanında çok sevdiğim, görevini hakkıyla yapan erkek hemşire Mert ile geldi.
Durumu kendisine anlattım.
Bana “Ben ameliyatımı güzel yaptım bu sorunun benim ameliyatımla ilgisi yok.” dedi.
Bende kendisine “Ben ne sizi suçladım nede ameliyat sebep oldu dedim. Ancak yürüyemiyorum ve inanılmaz sancılar içindeyim neden oldu?” dedim.
Bu arada ben yatakta yatıyordum hiç muayene etmeden dizden aşağısına 2 kez bastırdı ve ben bağırınca erkek hemşireye “Hemen ambulans çağırın Fakülteye sevk ediyorum” diye akıl ve mantıkla uymayan bir karar tebliğ etti.
Uzatmadan söyleyeyim yakın dostlarım bilir ben eşimi Tıp Fakültesinde kaybettim.
2,5 ay Reanimasyon kapısında bekledim.
Hastane enfeksiyonundan can çekişirken deney tüpüne döndürüldüğüne tanık oldum.
Velhasıl ben ölsem de beni sakın Tıp fakültesine yollamayın diye talebim ve kararımı tüm yakınlarım bilirler.
Ben duruma itiraz edip kabul etmezken beni hiç muayene etmeyen ayağa kaldırıp yürüyüp yürümememe bile bakmadan hatta ağrının nereden başladığını bile somadan sadece emrini tekrarlıyordu.
Ben “Fakülteye asla gitmem, ben buraya peşin peşin ücretimi ödemiş ve ayağımla yürüyerek gelip ameliyat olmuşum.
“Bana ne oldu ve beni fakültede nereye hangi bölüme ve hangi sorunla yollamaya kalkıyorsunuz?” diye sordum.
Tanrı sendromlu cerrah, “Orada bakar bulurlar” gibi resmen beni başından atmak ve ününe laf gelmesin diye fakültede bile tatil olduğunu bildiği halde başından atıp acile pas etmek istedi.
Gazeteci Gül Kolaylı bile durumu anlatıp fakülteye gitmeyeceğimi ayrıca orada birçok doktorunda özele geçtiğini sürekli sorunların yaşandığını anlatsa da laf anlamadı.
Adeta kendisine yalvardım bu baskı karşısında şekerim ve tansiyonum tavan yaptı.
Ne yapsak laf anlamadı bende “gitmiyorum” diye bu saçmalığa izin vermeyince o zaman kararını tebliğ etti.
“Bu durum beni aşar. Ben ameliyatımı başarılı yaptım bu saatten sonra size ben bakmam.” diyerek çekip gitti.
Bunları insanların başına neler gelebiliyor bilin istedim.
Çok uzun anlattım biliyorum ama ne kimseye haksızlık yapmak istemedim.
Bursa’da en lüks hastanede ünlü ve başarılı (!) ülkede birkaç kişiden birisine 2 kez ameliyat olan bir insanın başına neler gelebildiğini bilim istedim.
Bu arada beni arayan milletvekilleri, belediye başkanları ve önemli siyasilerden dolayı ünlü cerrahımız çok rahatsız olmuş…
Şimdi bu yazdıklarımdan sonra Medicana hakkında olumsuz düşünebilirsiniz ancak sakın böyle bir hataya düşmeyin.
Yaşadığımız olumsuz olayı gece müdürü Efe bey duymuş yanıma geldi olayı dinledi ve gitti.
O ana kadar kendisini yakın tanımadığım Medicana Genel Müdürü Özcan Akan olaya el koydu ve inanılmaz bir ilgi ve insanca tavırlarla beni sakinleştirdi.
Sabah erkenden daha önceden tanıdığım ve çok saygı duyulacak bir hekim olan Nöroloji uzmanı Hikmet Alaoğlu ve yine Nöroloji profesörü Ertuğrul Uzar birlikte yanıma geldiler ve bana yeniden yaşama umudu verdiler.
Aynı anda yanıma gelip muayene eden Mine Nizamoğlu Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon uzmanı hep birlikte artık bizim hastamızsınız unutun o olumsuzlukları diyerek gerçekten her biri hekimlik nasıl olurmuş gösterdiler.
Nöroloji profesörü Ertuğrul Uzar boynumdan başlayıp tüm sırtıma kalçalarıma ve diz kapaklarıma kadar binlerce iğne vurarak üç kez bir tedavi uyguladı.
Mine Nizamoğlu ve genç kadrosu her gün fizik tedavi yaptılar.
Hikmet Hoca ise her gün en az 4-5 defa gelip kontrol ederek ayağa kaldırıp yürümeme bakarak ve verdiği ilaçlarla ağrımı azaltan tedavisi ile gerçekten yeniden yaşama bağlanmama sebep oldular.
Sonuç: iyi cerrah olan iyi hekim olmuyor…
İyi cerrah sadece ameliyatta bir terslik olmamışsa sonradan olanlara “ben bakmam beni ilgilendirmez diyemez.
O zaman bende şöyle derim:
Ülkemizde emekliler 14.680 TL, asgari ücretlilerde 22,00 TL alıyor.
Şehir hastaneleri en erken altı ay sonraya gün veriyor ve şehrin çok uzağındalar.
Tüm özel hastaneler pahalı ama Medicana’da bunların başında geliyor.
En basit fıtık ameliyatı bile emeklinin aldığı ücretin en az 25-30 kat fazlasına yapılıyor.
Buda Tek Adam Saray rejiminin ülkedeki sağlık sistemini nasıl perişan ettiğinin kanıtıdır.
Ben olduğum ameliyatın üzerinden tam bir ay (30 gün) geçtiği halde henüz iyileşemedim.
Farklı bir wolkırla yürüyebiliyorum.
Sol kalçamda ağrı ve batma devam ediyor.
Havalar çok sıcak, Ecemde işe başladığı için sadece geceleri yanımda oluyor.
Velhasıl ben hala zorluklarla yaşıyorum ve yarın sabah Güre’ye gitmeye karar verdiğimi tüm dostlara bildirmek istedim.
Ve de bana bu en zor anlarımda yardım eden, bakan, tedavi eden, moral ve güç veren hekim ve sağlık kurumu sorumlularına hata yapmazsam teşekkür etmek istiyorum.
TEŞEKKÜRLER:
En başta çok saygın, samimi, mütevazı, hümanist ve güven veren tavrından dolayı Genel Müdürü Özcan Akana teşekkür ederim.
Benim ve dostlarım için her zaman iyilik meleği olan eski Medicana Başhekimi canım kızım şimdi Burtom’da görev yapan Neşe Tunalı’ya da çok teşekkür ederim.
Ben bugüne kadar yaşamımda tanıdığım en nezaketli, kibar, saygılı, yardım sever ve güvenilir dost Medicana hastanelerini ülkenim her yerinde kuran saygın insan ve Can dostum, Necip Kozalı’ya şükran ve teşekkürlerimi sunarım.
Başıma gelen inanılmaz felaketten sonra sorunu çözüp iyileşmem için ellerinden geleni yapan.
Nöroloji uzmanı Hikmet Alaoğlu ve yine Nöroloji profesörü Ertuğrul Uzar’a hem teşekkür hemde örnek tavırları ile şükran duygularımı iletirim.
Henüz kendi rahatsızlığı geçmeden bana hem moral hem güç, hemde gönderdiği yüzü gülen mesleklerini severek yapan fizik tedavi uzmanı kızlarıma ve kıymetli doktorumuz Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon uzmanı Mine Nizamoğlu’na da çok teşekkür derim.
Medicana’da her iki ameliyatımda da gördüğüm ve çok sorunlar çözen Medicana’nın belkemiği saygı ve sevgi duyduğum, hatta haklarını helal etmelerini isteyeceğim kurumsal hemşireler, hasta bakıcılar ve tüm görevlilerin yardımları için teşekkürler.
Baş Hemşire Bedia Hanım, Mert Bey ve tümünün ismini yazamayacağım güler yüzlü mesleklerini hakkı ile yapan tüm görevlilere teşekkür ederim.
Yine hasta olduğumu bilen ve duyan Medikana’nın saygın ve başarılı hekimleri ile kalbimizi emanet edeceğimiz (insan değil türkü yakan) Hakan Hocamıza da teşekkürler ve saygılar
Bir türlü sabitleşmeyen şekerimi dengede tutmak için yıllardır uğraşan dostum Serdal Yurtal’a sevgiler ve teşekkürler.
Yılların dostu ve mesleğini onuruyla Jimer’de görev yapan yıllardır başarısıyla güven veren ve çok daha uygun fiyatlarla hizmet sunan Uzm. Dr. BEKTAŞ KEMAL ASLAN’A çok daha fazla teşekkür ederim.
Ameliyat öncesi ve sonrası evde fizik tedavi uygulayan tüm elemanlara çok teşekkür ederim.
Bu konuda Sağlık İşleri Dairesi Başkanı Bursa Büyükşehir Belediyesi Düşünsel Şentürk’e ve tüm elemanlarına da çok teşekkür ederim.
En önemlisi ameliyattan önce ve sonra bana moral ve destek veren tüm dostlara yoldaşlara ve canlara, birde dünyanın e güzel yaprak sarmalarını yapıp çok güzel yemek ve çorbaları hastaneye taşıyan sevgili Hülya Dink’e çok daha farklı teşekkür ederim.
İyilik yapın İyilik bulun.
GÜLER BUĞDAY



ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ