“Emeklinin Ömrü Bordroya Sığmaz!”

  • 05 Temmuz 2025
“Emeklinin Ömrü Bordroya Sığmaz!”

Zeki Baştürk – Bursa Vatan Medya Grubu
Köşe Yazısı: “Emeklinin Ömrü Bordroya Sığmaz!”

Beklentiler yine boşa çıktı…
İktidar bir kez daha görmezden geldi, kulak tıkadı emeklinin çığlığına. Aylıklara yapılan göstermelik zamlar, bir umut gibi sunuldu ama gerçek emeklinin sofrasına ne bir ekmek kattı, ne de yüreğine huzur verdi.

Bir maaş bordrosuna sığdırıldı emeklinin ömrü.
Bir kalem darbesiyle ölçüldü değeri…
Oysa o emekliler, bu ülkenin temelini atanlardı. Yıllarını verdiler. Ürettiler, büyüttüler. Alın teriyle bu memlekete omuz verdiler. Şimdi ise kendi ülkelerinde sanki bir yükmüş gibi itilip kakılıyorlar.

REKLAM ALANI

Geçim derdiyle yoğrulmuş sabahlarda,
Market rafları önünde hesap makinesi gibi çalışan zihinlerle,
Fatura mı ödeyeyim, ilaç mı alayım ikilemine sıkışmış bir nesil…

Ve her yeni zam açıklamasında,
Ekran başına geçen o milyonlarca emekli…
İçlerinde bir umut kıvılcımı,
Sonra boynu bükük, içi burkularak başını eğen insanlar…

Bu yazılanlar bir serzeniş değil, bir haykırıştır!
Bir zamanlar bu ülkeyi taşıyan ellerin,
Bugün torununa harçlık verememenin ezikliğini yaşadığı,
Bir dostla kahvede çay içmeyi lüks saydığı bir tablo…

Yapılan zam değil, sadaka!
Verilen üçse, alınan beş!
Enflasyonla yarışılamıyor. Maaşlar her ay biraz daha siliniyor.
Ey karar vericiler!
Siz ne zaman anlayacaksınız bu insanlara sadece para değil, değer verilmesi gerektiğini?
Unutmayın:
Bugün sırt çevirdiğiniz bu kitle, bu toplumun vicdanıdır.
Ve vicdanı susturamazsınız.

KIRGIN. YORGUN, UNUTULMUŞ EMEKLİNİN SESSİZ ÇIĞLIĞI

Beklentiler yine düş kırıklığı yarattı.  İktidar yine görmezden geldi emekliyi. Aylıklara yapılan zamlar, çözüm olmadı emeklinin derdine.

Bir maaş bordrosuna sığdırıldı ömürleri…
Bir kalem oynatışıyla hesaplandı değerleri.
Oysa yıllar verdiler bu ülkeye… Alınteriyle, gece gündüz demeden çalışarak, üretip büyüterek. Bugün ise  büyüttükleri vatanlarında, kenara itilmiş, unutulmuş hissediyorlar kendilerini.

Geçim derdiyle yoğrulmuş sabahlar, market raflarında dakikalarca yapılan hesaplar, faturalarla yarışan ilaç masrafları… Her zam açıklamasında umutla ekran başına geçip sonra içi burkularak başını öne eğen milyonlarca  insan…

Bu bir yakınma değil, bir haykırış aslında.
Bir zamanlar bu ülkeyi ayakta tutan eller, şimdi torunlarına harçlık verememenin, kurban kesememenin, iki dostla çay içememenin burukluğunu yaşıyor. Aylıklara yapılan göstermelik artışlar, enflasyon karşısında anında eriyor. Verilen üç, alınan beş…

Kırgınlar… Çünkü yıllarca verdikleri emeğin karşılığını göremiyorlar.
Yorgunlar… Çünkü her ay sonu hesap kitap yapmakla geçiyor.
Üzgünler… Çünkü görmezden geliniyorlar.

Siyasi nutuklarda “baş tacımız” deniliyor ama o baş tacı raflara kaldırılmış bir süs eşyası gibi… Göz ardı ediliyor, görmezden geliniyor, sessiz kalması bekleniyor. Oysa onlar sessiz değil; sadece yorgun.

Bugün emekliye yapılan haksızlık, aslında topluma yapılan bir haksızlıktır. Çünkü bir ülkenin  yaşlısı açsa, emeklisi geçinemiyorsa, çocukları da umutsuz büyür. Sosyal devletin gerçek sınavı, geçmişine ne kadar sahip çıktığıyla ölçülür.

Emeklinin tek isteği lüks değil, insanca bir yaşam.
Kira derdi olmadan, sağlık hakkına erişerek, pazarda etiket karşısında utanmadan alışveriş yaparak yaşamak istiyor.
Bu bir lütuf değil; yıllarca ödedikleri primlerin, verdikleri emeğin karşılığı.

Bugün sokaklarda sessizce yürüyen, meydanlarda pankart taşıyan emekliler yalnız değildir. Onlar hem kendi haklarını, hem de gelecek kuşakların onurunu savunuyor.

Çünkü bu ülkede emekliler hâlâ umut ediyor, hâlâ direniyor.
Bir gün seslerinin duyulacağına inanıyor.

Ve biz susarsak, yarınlar  bizim için daha  da karanlık olacak. Daha da yaşanmaz duruma gelinecek.

Bir çatı altında toplanmak gerek. Birleşe birleşe kazanacağız.

Zeki BAŞTÜRK

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ