2025’te Yeni İmar Affı Geliyor mu?

Türkiye’de milyonlarca yapı sahibinin gözü, 2025 yılında çıkması muhtemel yeni imar affına çevrildi. Henüz resmi olarak açıklanmış bir başvuru takvimi bulunmasa da, hükümetin bu konuda hazırlık yaptığı ve yasanın meclis gündeminde olduğu biliniyor. Yeni bir düzenlemenin kısa sürede yürürlüğe girmesi bekleniyor.

Yeni Başvurular Nereden Yapılacak?
Yasa çıktığında, başvuruların yine e-Devlet sistemi üzerinden yapılması, Yapı Kayıt Belgesi başta olmak üzere tüm süreçlerin dijital ortamda yürütülmesi öngörülüyor.

Yapı Kayıt Belgesi Ne Sağlıyor?
İmar affı kapsamında alınacak Yapı Kayıt Belgesi şu hakları kazandırıyor:
– Yıkım kararlarının iptali
– İdari para cezalarının silinmesi
– Elektrik, su, doğalgaz gibi altyapılardan yararlanma
– Kat mülkiyetine geçiş
– Gayrimenkul değerinin artması

Hukuki Destek Şart mı?
Uzmanlar, başvurularda yapılacak yanlış beyanların TCK 206. madde kapsamında suç oluşturabileceğini vurguluyor. Bu nedenle sürece başlamadan önce belgelerin eksiksiz hazırlanması ve mümkünse alanında uzman bir hukukçudan destek alınması öneriliyor.

2025 İMAR AFFI BEKLEYİŞİ KABUSA DÖNÜŞTÜ: “MİLYONLARCA VATANDAŞI OYALAMAKTAN VAZGEÇİN!”

2025 yılında yeni bir imar affı (imar barışı) düzenlemesi henüz resmiyet kazanmış değil. Ancak, hükümetin bu yönde çalışmalar yürüttüğüne dair kulislerde güçlü sinyaller dolaşıyor. Yıllardır evinde huzur, tapusunda güven bekleyen milyonlarca vatandaş, Meclis’ten çıkacak net bir düzenlemeyi bekliyor. Bekliyor, ama sabır da tükeniyor!

“İmar affı sadece teknik değil, aynı zamanda vicdani bir meseledir!”
Türkiye’de ruhsatsız ya da imar mevzuatına aykırı olarak inşa edilen milyonlarca yapı bulunuyor. Bu yapılar ne ekonomik olarak yıkılabilir, ne de görmezden gelinebilir durumda. Devlet, bu gerçeği artık görmezden gelmeyi bırakmalıdır. Göz göre göre yıllarca vergisini ödeyen ama tapusunu alamayan vatandaş, sadece seçim dönemlerinde hatırlanmaktan bıktı!

İmar Affı Nedir? Neden Hayati?

İmar affı; ruhsatsız ya da ruhsata aykırı inşa edilmiş yapıların, belirli şartlar altında yasal hale getirilmesini sağlayan bir düzenlemedir. Yapı sahiplerine Yapı Kayıt Belgesi verilerek, bu yapıların tapuya kavuşması, yıkım tehditlerinin ortadan kalkması ve altyapı hizmetlerinden faydalanmaları sağlanır.

Bu, sadece bir bürokratik süreç değil; bir yaşam güvencesi ve sosyal adalet meselesidir!

Sonuç: Affa Hazırlıklı Olunmalı

2025’te yeni bir imar affının çıkması yüksek ihtimal olarak değerlendiriliyor. Ancak düzenleme henüz resmi olarak yürürlüğe girmedi. Süreç başladığında hızla hareket edebilmek için vatandaşların şimdiden hazırlık yapması büyük önem taşıyor.
– Kimler Yararlanabilir?
– 31 Aralık 2017’den önce inşa edilmiş yapılar,
– Ruhsatsız ya da ruhsata aykırı inşa edilmiş yapılar,
– Can ve mal güvenliğini tehdit etmeyen yapılar,
– Kamu mülkiyetini veya tarihi sit alanlarını ihlal etmeyen yapılar.

Yapı Kayıt Belgesi Neden Önemli?
– Elektrik, su, doğalgaz bağlatılabiliyor.
– Yıkım kararları iptal ediliyor.
– Kat mülkiyetine geçiş mümkün oluyor.
– Tapulu mal ile güvenli gelecek sağlanıyor.

Başvuru Nasıl Yapılır?
e-Devlet ya da İl Müdürlükleri üzerinden gerçekleştirilen başvurularda:
1. Form dolduruluyor,
2. Maliyet hesaplanıyor,
3. Ücret yatırılıyor,
4. Belge teslim ediliyor.

Konutlarda %3, ticari alanlarda %5 oranında yapı kayıt bedeli ödeniyor.

Kimler Yararlanamaz?
– Boğaziçi ve tarihi sit alanlarındaki yapılar,
– Üçüncü şahıslara ait arazilere yapılan yapılar,
– Kamu donatı alanlarını işgal eden yapılar için belge düzenlenmiyor.

Sert Çağrı: “Halk Artık Söz Değil, Çözüm Bekliyor!”
Milyonlarca insan, bir düzenleme çıkacak mı diye her sabah haberlere gözünü dikmiş durumda. Geçmişte verilen sözler, oyalayıcı açıklamalar ve belirsizlik, vatandaşın sabrını tüketmiştir.

“2025 İmar Affı çıkacak mı?” sorusu, artık sadece bir merak değil, bir haykırıştır!

Hükümet net adım atmalı, Meclis belirsizliği sonlandırmalıdır.
Aksi takdirde, devletin ‘sosyal adalet’ ilkesi ağır bir yara alacak, vatandaş devlete olan güvenini sorgulayacaktır.

Unutmayın: Bu mesele sadece binaların değil, insanların geleceğinin meselesidir!
Yapılacak yeni düzenleme, adil, şeffaf ve çözüm odaklı olmalı; kentsel dönüşüm bahanesiyle halk mağdur edilmemelidir!