“Tramvayda Terleyen Tek Kişi Bendim; Çünkü Mikdat Yıldız’ı Kaybettik”

Bursa Vatan Medya Grubu Köşe Yazarı Ahmet Koçak Yazdı: “Tramvayda Terleyen Tek Kişi Bendim; Çünkü Mikdat Yıldız’ı Kaybettik”
Bursa basınının tanınmış isimlerinden gazeteci-yazar Ahmet Koçak, 27 Haziran sıcağında Terminal tramvayında yaşadığı acı dolu anları kaleme aldı. Kliması çalışmayan tramvayda, yıllarca yol arkadaşlığı yaptığı dostu Mikdat Yıldız’ın ölüm haberini WhatsApp’tan almasıyla, zaten bunaltıcı olan sıcak, adeta ciğerine çöktü.
Koçak, iç dünyasında kopan fırtınayı şu sözlerle ifade etti:
“Tramvaydaki yolcuların hiçbiri benim gibi terlemiyordu. Çünkü onların hiçbiri sevdiği arkadaşının ölüm haberini almamıştı.”
Yalnızca bir ölüm değil; bir karakterin, bir geçmişin, bir hatıra deryasının yitip gittiğini anlatan Koçak, 2017 yılında tüm grup arkadaşları için kaleme aldığı kişisel değerlendirmelerden Mikdat Yıldız’a ait olan satırları da paylaştı.
“Mikdat Bey asker emeklisidir. Bursa’nın yerlilerindendir, Arabayatağı Mahallesi sakini. Komutanlarından almıştır terbiyesini. Kimse ondan söz kesmesini ya da izinsiz konuşmasını beklemez. Zehir gibi gözleriyle konuşmacıları dinler, her lafı zihnine kaydeder. Söz alacağı zamana dek sakince pusuda bekler.”
Koçak’ın bu satırları, Mikdat Yıldız’ın disiplinli, saygılı ve vakur kişiliğini yansıtırken, dostluklarının da ne denli güçlü bir temele dayandığını ortaya koyuyor.
Bu satırlar bir veda değil, bir saygı duruşu.
Mikdat Yıldız’a duyulan saygı, onun hayat duruşuna yazılan bu satırlarla bir kez daha ölümsüzleşti. Ahmet Koçak’ın ifadeleri, bir yazarın dostuna yakışır şekilde kalemle tutulmuş yas ve onurlu bir veda örneği oldu.
Bursa Mikdat Yıldız’ı kaybetti, ama anısı, dostlarının yüreğinde ve kaleminde yaşamaya devam edecek.
BİR YILDIZ DAHA KAYDI
(MİKDAT YILDIZ)
27 Haziran’ın sıcağında kliması çalışmayan Terminal tramvayındaydım. Değerli dostum Mikdat Yıldız’ı kaybettiğimizi Vatsap mesajıyla öğrenince hava daha da sıcak hale geldi. Terlemem arttı. Bir yerlere sığamaz oldum. Tramvaydaki yolculara baktım hiç biri benim gibi terlemiyordu. Tabi onların hiç biri sevdiği arkadaşının ölüm haberini almamıştı.
2017 yılında tüm grup arkadaşlarımın kişisel özelliklerini yazmış hepsine göndermiştim. Mikdat Bey hakkında yazdıklarım:
“Mikdat Bey asker emeklisidir. Bursa’nın yerlilerinden Arabayatağı Mahallesi sakinlerindendir. Komutanlarından almıştır sıkı bir terbiye. Bundan dolayı ondan kimse söz kesmesini, söz verilmeden konuşmaya katılmasını zaten beklemez. Zehir gibi bakan gözleriyle konuşmacılara dikkatle bakarak dikkatle dinler, söylediklerini zihnine kaydeder. Üstlerine tekmil vereceği(pardon söz alacağı) zamana dek sakince pusuda bekler.
Aklım, ‘Mithat’ olması gereken adı nüfusta yanlışlıkla ‘Mikdat diye yazılmıştır’a takıldı. Araştırdığımda iki ismin farklı anlamlara geldiğini öğrendim. Dindar adında bir öğretmen arkadaşım var. Tuncelili olan birinin adı neden Dindar yazılmıştır diye düşünürdüm. Kendisine de sordum. Meğer nüfus memuru adı, “Dündar olsun.” diyen babasına inat çocuğun adını deftere Dindar yazmıştır. Mikdat Bey de mi aynı sonuca uğramıştır bilemiyorum.
“Evet, Mikdat Bey, bu konudaki sizin değerli görüşlerinizi duymak isteriz.” diyen her zaman başkanımız olan Zeki başkana doğru askerce(tatlı sert) bakarak;
‘Sayın komutanım(pardon başkanım) bana hiç söz vermeyeceksiniz sandım’ diyerek, belki de masa altından topuk selamı da vererek sözlerine başlar. O zamana kadar kendisinin sakince ve sabırla bekleyişini gören biri sönük bir söylev beklerken güçlü bir sesle, ayakları yere basan proje ve önerilerini dinleyince şaşar kalır.
TDK’nun türettiği Türkçe sözcüklere egemen olan başka birini bulmak zordur. Yıllarca konuşma ve yazmalarında o sözcükleri kullandığından artık konuşmasında öz Türkçe dışında sözcük duyamazsınız. Ondan ilk kez duyduğunuz yeni sözcükleri anlayabilmek için yanınızda TDK sözlüğü getirmenizde yarar vardır.
Müzik dinleyerek müzikle, şiir okuyup yazarak şiirle, sigara çay içerek çayla yıllar içinde geliştirdiği dostluğunu zirveye çıkarmıştır. Tabi ki yılların birikimi ile dinleyenlerde hayranlık uyandırıcı bir hitabeti olması kaçınılmazdır.”
Katır Küpün İçinde adlı ilk öykü kitabını okudum. Dikensiz Gül kitabını basımdan önce dikkatlice inceledim ve gördüğüm hataları ve görüşlerimi kendisine e meyille gönderdim. Roman türünde olan kitabı kendi yaşamından kesitler de barındırıyordu sanıyorum. İkinci kitabı da benim yayınevim olan Gece Yayınevi’nden çıktı.
Herkes gibi o da yaşlılık günlerinde yalnızlık yaşadı. Bunu yazdıklarından anlıyoruz;
“Yalnızlık!
Bazen sadece basit bir sözcüktür yalnızlık. Bazen de bir tümce, bir paragraf. Bir öykü de olabilir, sırasında ciltler dolusu bir roman da…
Bazen içli bir türküdür yalnızlık, bazen ağır bir şarkı.
Bir ağıt, bir destan, kısacık bir mani belki… Kim bilir?
Bazen hiçbir şey değildir yalnızlık, bazen de çok şey…
Gecenin saat 03.00 da kendisiyle baş başa kalmış, yaşamda yalnızlığa tutsak olmuş tüm dostlara…”
Dostlarını sever onları hiç bir şey incitmesin isterdi;
“Tüm dikenlerini temizledim güllerin kanatmasın dostların o güzel ellerini kanatmasın diyerek…
Tüm dostlara içten sevgilerimle…”
Ortak dostumuz yazar İsmail Tekin bir resmiyle acı haberi sayfasından duyurmuş;
“Cumhuriyet Halk Partisi Yıldırım İlçe’nin güzel insanı Mikdat Yıldız ağabeyimizi kaybettik.
Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun. Tüm yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı ve sabırlar diliyorum.
Cenazesi yarın ikindi namazında Arabayatağı Camii ‘inden kaldırılacaktır.
Partili yoldaşlarına ve sevenlerine duyurulur.”
27 Haziran’ın sıcağında kliması çalışmayan Terminal tramvayındaydım. Değerli dostum Mikdat Yıldız’ı kaybettiğimizi Vatsap mesajıyla öğrenince hava daha da sıcak hale geldi. Terlemem arttı. Bir yerlere sığamaz oldum. Tramvaydaki yolculara baktım hiç biri benim gibi terlemiyordu. Tabi onların hiç biri sevdiği arkadaşının ölüm haberini almamıştı.
Bizler Mustafa Kemal’in sivil askerleriyiz o da üniformalı askeriydi. Bugün ikindi namazının ardından Bursa / Yıldırım Arabayatağı Camii’nden son yolculuğuna uğurlayacağız aydın, Atatürkçü, devrimci komutanımızı.
Işıklar içinde uyusun.
ahmet.kocak16@hotmail.com.