Güler Buğday yazdı; ZORDA OLSA YENİDEN YAŞAMA MERHABA DEMEK ÇOK ÖNEMLİ VE DEĞERLİ.

  • 27 Haziran 2025
Güler Buğday yazdı; ZORDA OLSA YENİDEN YAŞAMA MERHABA DEMEK ÇOK ÖNEMLİ VE DEĞERLİ.

Geçmiş dönem PM Üyesi Güler Buğday makalesinde;

15 gün oldu ameliyat olduğum hala neden, niçin olduğu anlaşılmayan ve ameliyattan 1,5 gün sonra inanılmaz bir terslikle ve ciddi bir sorunla karşılaştım.
Bir anda ayaklarım basmaz, yürüyemez ve kalçadan aşağı dayanılmaz acılar çekmemden dolayı hastane inler oldu.
Ameliyat eden doktor yani (çok ünlü sürekli yurtdışına ve başka illere ameliyat yapmaya giden cerrah) bu durumla hiç ilgilenemedi ve inanılmaz bir kararla beni başından atmak istedi.
Cumartesi akşam saat 8.00… da ben yürüyemez, ayaklarım basmaz kıpırdasam inanılmaz acı çeken ve bağıran bir konumdayken nihayet yanıma geldi
Yanında Medicana’nın belkemiği olan ara kadrodan çok saygılı bir genç vardı diz altından baldır kısmıma eliyle basmasıyla ben acıyla bağırdım.
Benim yanımda da gazeteci Gül Kolaylı ve canım kızım Ecem vardı.
Ünü büyük cerrah hiçbir muayeneye gerek duymadan ve ağrı nereden nasıl oluyor diye sorma gereğini ve ayağa kaldırma yapma ihtiyacını bile duymadan yanındaki gence kararını bildirdi.
“Hemen ambulansa haber ver çağır Tıp fakültesine sevk ediyorum” dediği anda bende şok olma ve çığlık atma anında zirve yaptı.
Hangi hakla ve neden?
Bana sormadan ve cumartesi akşamı herkes tatildeyken ve hangi tanı ile hangi bölüme sevki bile belirtmeden gidin orada bilirler hangi bölüme olacağını gibi ipe sapa gelmez bir kararı ısrarla tebliğ ediyordu.
Benim kadar Gül Kolaylı’da itiraz etti.
“Doktor Bey Güler asla Tıp Fakültesine gitmez bizlerde bile vasiyeti vardır.
Eşini orada kaybetti ve fakülteyi orada yaşatılan olumsuzlukları Avrupa insan hakları mahkemesine kadar götürdü lütfen yapmayın.” diyerek itiraz etti.
Geçen yılda omurlarda meydana gelen kırık ameliyatımı yapan ve hala sorunlar yaşadığım ünlü ve TANRI SENDROMU yaşayan doktor ısrar ediyor ve sevk etmede hakkı olduğunu söylüyordu.
Oysa Medicana Bursa’nın en iyi ve başarılı özel hastanelerinden biriydi.
Ameliyat sonrası böyle bir sorun yaşayan hastaya hiçbir tanı koymadan ve onayını almadan Tıp Fakültesine sevk etmek başından atmakla eş anlamlıydı.
Bu tartışma ve haksız tavra karşı hasta halimle saygılı ama asla oraya gitmeyeceğimi belirtmem ve tavrın çok uzaması üzerine ünlü doktor:
“Bu durum beni aşar ben ameliyatta bir soruna sebep olmadım bu nedenle bu sorunu anlayamadım ben artık size bakmam diyerek” çekip gitti.
Gerçekten kabul etmek ve anlamak olanağı olmayan bir tavırdı.
Ünlü Cerrah olması, “ben iyi keser biçerim ve gerisine karışmam tavrı” bana göre kabul edilemez.
Ben böyle bir doktora iyi cerrah olsa da iyi bir hekim diyemem…
Daha doğrusu insanların canını emanet ettiği sağlık personelinden, doktoru ve cerrahı da ilk önce insan olmalıdır.
YENİ DEĞİŞEN VE MEDİCANA GENEL MÜDÜRÜ OLAN ÖZCAN AKAN BEY YÖNETİMİNDE HER KES GÜVENCEDEDİR.
Kendisini tanımam bu durumu gece müdürü Efe Bey duyup ilgilendi ve duruna hem şaşırdı ben üzüldü anında durumu Genel Müdür Özcan Akan beye iletmiş.
Genel Müdür Özcan Bey yanıma gelip ilgilenip acılarımı durdurmak için hemen farklı bir tedavi ve farklı ilaçlarla ağrılarım azaltıldı.
Özcan Bey bana artık nöroloji uzmanı Hikmet Aloğlu ve yine nöroloji Prof. Ertuğrul Uzar ve Fizik tedavi Uzmanı Mine Nizamoğlu’nun bakacağını söyledi.
Bu arada Saraybosna’da olan ve Orada Medicana hastanesini kuran örnek insan ve can dostum Necip Kozalının ilgi ve desteğini asla unutamam.
Yine dünyaya iyilik meleği olarak gelmiş benim manevi kızlarımdan eski Baş Hekim Neşe Tunalı şimdi farklı bir kurumda olmasına karşın beni hiç yalnız bırakmadı.
Mutlaka ismini yazmak zorunda olduğum benim kıymetlilerimden sevgili Hülyam her gün yemekler yaparak geldi ve sahip çıktı.
Bu arada inanılmaz lezzette yapıp getirdiği yaprak sarmaları da herkese nasip oldu.
Bu arada Ünlü Cerrah hiçbir sorumluluk hissetmeden benimle bir daha ilgilenmedi.
Nöroloji uzmanı daha öncede tedavimi yapmış olan Hikmet Aloğlu yanıma gelir gelmez ellerimi tuttu ve bana “Güler Abla, endişe etme biz seni iyileştireceğiz” diyerek inanılmaz moral ve güven verdi
Prof Ertuğrul Uzar’ın üç kez uyguladığı iğneli tedavi çok zor ama beni iyileştirmede en büyük etkiyi yaptı.
Üç ayrı zamanda sırtımdan başlayıp kalçalarıma ve bacaklarıma kadar yüzlerce belki de binlerce iğne vurarak iğneyle tedavi yaptı .
Bu kadar acıda gık demedim ve kimseyi üzmedim!!!!
Aynı anda ilk günden itibaren güler yüzlü genç hanımlarla fizik tedavi uygulandı.
Hikmet Bey öksürüyorum diye göğüs doktoruna, alerjiden döküntüler olduğu için cilt doktoruna kadar benim tüm sorunlarımı çözmek için uğraştı.
Sorunun sebebini bulmak için yeniden ilaçlı Emar çektirdi dışardan benim dostum olan beyin cerrahı Kemal Aslana da sonuçları gösterip bir terslik olup olmadığını görmek istedik.
Velhasıl sonuçta ben değişik bir walkırla ayağa kalkıp adımlar atmaya başladım.
Bu nedenle beni ameliyat edip o zor koşullarda ortada bırakan ünlü cerrah hariç; Medicana hastanesindeki tüm kadroya teşekkür ederim.
Bu teşekkürde en başta da hastanenin bel kemiği olan personel, hemşeri ve yardımcı kadroların hastaların en çok güvendiği ve adeta onlar sayesinde acılardan kurtuldukları için en büyük teşekkür onlara yapıyorum.
Şimdi evimdeyim ve iyileşmeye çalışıyorum.
Bu arada ameliyat sırası ve sonrası gelen arayan telefon eden velhasıl her koşulda destek olan tüm dostlarıma çok teşekkür ediyorum.
İyi ki varlar ve beni hiç yalnız bırakmadılar.
Bazı dostlarla ve evlat kadrosunda olanlarla yeniden yaşama tutundum.
Herkese teşekkür ederim. Bu arada 7-24 açık olan televizyondan sadece acı öfke ve isyan biriktirdim.
Biraz toparlanayım yine yazacağım.
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.
GÜLER BUĞDAY
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ