CHP’li Orhan Sarıbal’dan Sert Tepki: “Zeytinliklerin Üstüne Maden Sahası Kuracaklar!”

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, AKP tarafından TBMM’ye sunulan ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda görüşülecek yasa teklifine sert tepki gösterdi. Söz konusu teklif, zeytinlikler, tarım arazileri, meralar ve orman alanlarında madencilik faaliyetlerine sınırsız yetki tanınmasını içeriyor.
Sarıbal, yasa teklifini “rant ve doğa talanı” olarak nitelendirerek şu ifadeleri kullandı:
“AKP torbayı açtı, içinden rant, yağma, acele gasp çıktı!”
Tarımın ve doğal kaynakların, halkın değil, bir avuç sermaye grubunun çıkarları uğruna yok edilmek istendiğini belirten Sarıbal, “AKP’nin holding bakanları yetmedi, şimdi de holding vekilleri devrede. Bu yasa geçerse binlerce zeytin üreticisi, çiftçi, köylü yerinden olacak. Doğal varlıklarımız göz göre göre yok edilecek,” dedi.
Yasa teklifinin geçmesi durumunda, zeytinlik alanlara maden ocağı kurulabileceğini ve tarım arazilerinin artık ‘enerji ve madencilik’ adı altında talana açık hale geleceğini söyleyen Sarıbal, “Bu sadece bir tarım meselesi değil; yaşam hakkına, gıdaya ve çevreye yönelik açık bir saldırıdır,” ifadeleriyle uyardı.
CHP’li Sarıbal, yasa teklifine karşı toplumun tüm kesimlerini duyarlılığa davet ederek, “Zeytin ağacına kıyan, bu toprağın geleceğini katleder” dedi ve Meclis’te bu teklifin geri çekilmesi için mücadele edeceklerini vurguladı.
CHP BURSA MİLLETVEKİLİ ORHAN SARIBAL; “AKP’NİN KOŞULSUZ YAĞMA, ACELE GASP YASASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Meclis’te yaptığı basın açıklamasında, AKP’nin TBMM’ye sunduğu ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda görüşülecek olan zeytinlikler başta olmak üzere tarım arazileri, orman alanları ve meralar üzerinde madencilik faaliyetlerine sınırsız yetki tanıyacak yasa teklifine tepki gösterdi. “AKP torbayı açtı, içinden rant, yağma, acele gasp çıktı” diyen Milletvekili Sarıbal, “AKP’nin holding bakanları yetmedi, şimdi de holding vekilleri devreye girdi, binlerce zeytin üreticisini, köylüyü yerinden edecek ve doğal varlıkları, meraları, tarım alanlarını yağmalayacak yeni bir yasa teklifini Meclis’e getirdi. Teklif ile; zeytinliklerin üstüne maden sahası kurulabilecek. Kamulaştırma adı altında halkın malı şirketlere aktarılabilecek. Madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı alana denk gelmesi durumunda zeytin ağaçları, başka bir alana taşınacak. ÇED süreçlerini ‘hızlandırma’ bahanesiyle çevre koruma yükümlülüklerini tamamen yok sayan, acele gasp olarak tanımlayabileceğimiz bir anlayış dayatılıyor. Tarım arazileri, ormanlar, meralar bir kalemde maden sahası ilan edilebilecek. Halk bölgeden çıkarılıp başka yerde kiracıya dönüştürülecek. Maden şirketi ruhsat için devlete başvurduğunda 4 ay içerisinde yanıt verilmezse ruhsat onaylanmış sayılacak. Ve bütün bunlar ‘kamu yararı’ yalanıyla yapılacak. Yararı olan varsa o da maden baronları, rant ağaları, ihale avcılarıdır. Teklifin yasalaşması durumunda madencilik faaliyetlerine yönelik ruhsatlandırma süreçleri değiştirilecek” ifadelerini kullandı.
DANIŞTAY YÖNETMELİĞİ DURDURDU, ŞİMDİ TORBA YASA İLE GELİYORLAR
Milletvekili Sarıbal, 1939’da kabul edilen Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunu’nun, iktidar tarafından yıllardır delik deşik edilmeye çalışıldığını belirterek, “Bu yasa, zeytinliklere 3 kilometre mesafe kuralı getirmişti. Kanun’un 20. Maddesiyle zeytinlik sahalarının daraltılması genel olarak yasaklanmıştır. Ancak, belediye sınırları içinde bulunan zeytinlik sahalarının imar hudutları kapsamına alınması durumunda, altyapı ve sosyal tesisler dahil toplam yapılaşma, zeytinlik alanının yüzde 10’unu geçemez. Bu sınırlama, zeytinliklerin korunmasını sağlamak amacıyla getirilmiştir. Ancak AKP, 2003’ten bu yana bu mesafeyi ortadan kaldırmak ve zeytinlikleri sanayi, enerji ve maden yatırımlarına açmak için 10’dan fazla girişimde bulundu” dedi. AKP’nin yönetmelikler aracılığıyla yasa koymaya çalıştığını vurgulayan Sarıbal, 1 Mart 2022’de çıkarılan maden yönetmeliğiyle zeytinliklerin madenciliğe açılmasının Danıştay kararıyla iptal edildiğini hatırlattı. Ancak şimdi, aynı niyetin yeniden Meclis’e taşındığını ve bu kez yasa değişikliği yoluyla geçirmeye çalışıldığını ifade etti.
TÜRKİYE’YE İTHAL BİR GELECEK BIRAKACAKLAR
Türkiye’nin 205 milyona yakın zeytin ağacıyla önemli bir üretici olduğunu belirten Sarıbal, “Bu ağaçların ürettiği zeytin ve zeytinyağının değeri binlerce yıla yayılır. Bir yanda köylünün bin yıllık emeği, diğer yanda birkaç patronun 5-10 yıllık karı. Bunu savunmak akıl değil, alenen ihanettir. Bugün halk, litresini 300-500 TL’ye zor alıyor zeytinyağını. Bu yasa geçerse, yarın o zeytinyağını da yurtdışından ithal edeceğiz. Bir gecede köylünün varına yoğuna el koyacaklar. Toprağından çıkarıp kiracı yapacaklar. Türkiye’ye ithal gelecek bırakacaklar” diye konuştu.
“ZIMNİ ONAY FELAKETTİR”
Kanun teklifinde yer alan ve 4 ay içinde cevap verilmeyen başvuruların onaylanmış sayılması anlamına gelen “zımni onay” maddesinin çok ciddi bir risk taşıdığını vurgulayan Sarıbal, bu durumun kamu kurumlarını işlevsizleştireceğini belirtti. Sarıbal sözlerini şu çağrıyla tamamladı: “Bu anlayış, ülkemizin ormanlarını, tarım alanlarını ve tüm korunması gerekli önemli alanlarının hızlıca enerji ve maden projelerine açılması anlamına geliyor. Uygulamada, ilgili kurumların iş yükü veya personel yetersizliği gibi gerekçelerle tepki verememesi zımni onay olarak kabul edilecek. Zeytinliğe, ormana, tarlaya, meraya sahip çıkmak istiyorsak bu talan düzenine karşı topyekûn direnmeliyiz. ‘Zeytinime dokunma’ demek yetmez. Bu yasa, binlerce üreticinin toprağını, halkın yaşam alanlarını, geçimini, geleceğini gasp etme yasasıdır.”