KENELER, TETANOZ AŞISI VE SOSYAL MEDYADA YÜKSELEN ŞÜPHELER: İDDİALAR VE GERÇEKLER

Son günlerde sosyal medyada dolaşan iddialar, halk sağlığı konusunda ciddi bir kafa karışıklığı yaratmış durumda. Özellikle tetanoz aşısı ve kene ısırıkları üzerinden dile getirilen komplo teorileri, sağlık otoriteleri tarafından endişeyle izleniyor.

Tetanoz Aşısı Hedefte: Kısırlık ve Hastalık İddiaları

Sosyal medya platformlarında dolaşan bazı paylaşımlar, tetanoz aşısının kısırlığa ve çeşitli kronik hastalıklara yol açtığını iddia ediyor. Bu iddialara göre, özellikle kene ısırığı nedeniyle hastaneye başvuranlara otomatik olarak tetanoz aşısı yapıldığı, bu durumun bilinçli bir “aşı dayatması” olduğu öne sürülüyor.

Keneler: Zararsız mı Tehlikeli mi?

Bir başka tartışmalı iddia ise, kenelerin aslında zararsız canlılar olduğu, hatta “insan vücudundan pis kanı çektiği” yönünde. Paylaşımlarda, binlerce yıl boyunca kenelerle bir arada yaşayan insanların şehirleşmeyle birlikte bu canlılardan gereksiz şekilde korkutulduğu dile getiriliyor. Kenelerin “yapay düşman” ilan edildiği ve ardından insanların “kenelerden korunmak için” daha fazla aşıya yönlendirildiği iddia ediliyor.

Nüfus Azaltma Senaryoları ve Kovid Kıyaslaması

İddiaların en dikkat çeken bölümü ise aşıların dünya nüfusunu azaltmak için kullanıldığı yönünde. Kovid-19 pandemisi sürecinde yapılan aşı uygulamaları ile kene vakaları arasında benzerlik kurularak, “aynı senaryonun tekrarlandığı” öne sürülüyor. Bazı araştırmacılar, havadan kene atıldığı, kenelerin genetiğiyle oynandığı gibi haberlerin de bu sürecin bir parçası olduğunu iddia ediyor.

Tıp Otoritelerinden Açıklama Şart

Bu tür iddiaların yaygınlaşması, kamu sağlığını tehdit edebilecek boyutlara ulaşırken, sağlık otoritelerinin konuyla ilgili net ve şeffaf açıklamalar yapması hayati önem taşıyor. Tetanoz aşısı, Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmış, uzun yıllardır uygulanan bir koruyucu sağlık önlemidir. Kene ısırıkları ise ciddi enfeksiyonlara yol açabildiği için, tetanoz riski taşıyan durumlarda aşı yapılması tıbbi bir zorunluluk olarak kabul edilmektedir.

Gerçek ile İddia Arasında İnce Bir Çizgi

Halk sağlığını ilgilendiren konularda bilimsel verilere dayanmayan, korku ve güvensizlik pompalayan açıklamalar yerine, yetkili kurumların şeffaf bilgilendirme süreçleri büyük önem taşımaktadır. Kamuoyunun bu tip iddialar karşısında eleştirel düşünmeyi elden bırakmaması ve bilimsel kaynaklardan bilgi edinmesi hayati önem taşır.

Unutulmamalıdır ki: Sağlık, bireysel tercihlerden önce kamusal bir sorumluluktur.