DOHADERN Kütahya İl Temsilcisi Necdet Demirat’tan Sert Çıkış: “Sokak Canlarına Yapılan Zulüm, İnsanlığa İhanettir!”

Türkiye ekonomik krizle boğuşurken, yalnızca insanlar değil, sokakların sessiz sahipleri olan hayvanlar da bu karanlık tablodan ağır biçimde etkileniyor. DOHADERN Kütahya İl Temsilcisi Necdet Demirat, yaşanan vahşete ve ilgisizliğe sert ifadelerle dikkat çekti. Demirat, aylık emekli maaşıyla 4 binden fazla sokak hayvanını beslemeye çalıştığını, fakat bu görevin sadece maddi değil, aynı zamanda duygusal bir yıpranma olduğunu vurguladı.
“CANIMI YAKAN AÇLIK DEĞİL, ŞİDDETİN VAHŞETİ”
Demirat, “Ekonomik krizle mücadele ederken bile en çok canımı yakan şey sokak canlarına yapılan orantısız şiddet, sapkın tecavüzler ve cana kast eden saldırılar. Bu bir cinnet hali değil, düpedüz caniliktir. Bu toplumda bazı insanlar hayvandan daha vahşi davranıyor” diyerek hukukun bu tür olaylar karşısında yetersiz kaldığını vurguladı.
“CİNAYETE TAM TEŞEBBÜSLE YARGILANMALI!”
Demirat açıklamasında; “Sokak hayvanını diri diri yakana, sopayla öldürene ‘çevreye zarar’ muamelesi yapılıyor. Bu alçaklıkların adı konmalı. Bu tür suçlar ‘CİNAYETE TAM TEŞEBBÜS’ olarak yargılanmalı. Bugün 6 ay cezayı paraya çevirip dışarı çıkan bir cani, yarın bir çocuğu da öldürmeye kalkar! Ruh hastalarını içimizden temizlemek zorundayız!” diyerek yargı sistemine sert eleştirilerde bulundu.
“KEDİYLE KÖPEK KOYUN KOYUNA YAŞARKEN İNSAN BU VAHŞETİ NASIL YAPAR?”
Demirat, doğadaki en zıt canlıların bile barış içinde yaşadığını hatırlatarak, “Kediyle köpek bile sokakta koyun koyuna yatarken, insan dediğimiz varlık bu vahşeti nasıl yapıyor? Hayvana zulmeden birinin insana merhameti olur mu?” diyerek topluma vicdan çağrısında bulundu.
“SOKAK CANLARI KONUK EVİ” HAYATA GEÇİYOR
Demirat son olarak umut veren bir gelişmeyi de kamuoyuyla paylaştı: “Gerçek hayvan dostlarıyla birlikte ‘Sokak Canları Konuk Evi’ projesi için bakanlıkla temasa geçtik. Bu sadece bir barınak değil, tam zamanlı sağlık, beslenme, barınma ve rehabilitasyon merkezi olacak. Gönüllülerimiz hazır, projemizi belediyeler ve kamu kurumlarıyla paylaşacağız. Sessiz canlara sahip çıkmak, vicdanı olan herkesin görevi.”
“Sadece izleyen değil, harekete geçen bir toplum olmalıyız. Çünkü onların sesi biziz.”
Demirat’ın çağrısı, yalnızca hayvanseverleri değil, tüm toplumu vicdanıyla yüzleşmeye davet ediyor.