“Türkiye Ahtapotların Kıskacından Kurtulacak!”

ABP (Anadolu Birliği Partisi) Genel Başkanı, yaptığı dikkat çekici açıklamada Türkiye’nin içinde bulunduğu sıkıntılı duruma değinerek, güçlü bir milli uyanış çağrısında bulundu. Başkan, “Türkiye bugün çıkar çevrelerinin, bir ahtapot gibi her alana sızmış karanlık yapıların kıskacında olabilir; ancak bizler, Atatürk’ün izinde yürüyen dava adamlarıyla bu karanlığı yırtmaya hazırız,” ifadelerini kullandı. “Atatürk’ün Yolunda, Milli Birlikle Yükseliş Mümkündür”  ABP Genel Başkanı, açıklamasında Türkiye’nin yeniden milli egemenliğini ve bağımsız kalkınma gücünü kazanacağını belirterek şu ifadelere yer verdi: “Yeniden milli birlik ve beraberliğimizi sağlayacak;  Liyakatli yönetici ve kadrolarla güçlü bir sistem kuracağız. Yerli üretimle büyüyen bir ekonomi, yüksek teknolojiyle donanmış bir sanayi, Milli bir eğitimle yetişmiş genç nesillerle Türkiye’yi hak ettiği yere taşıyacağız.”    Başkan, “Yalnızca kendi iç dinamiklerine güvenen, insanlığa katkı sunan, barışı savunan ve dünyaya örnek olan bir Türkiye hayal değil, hedeftir,” diyerek Türkiye’nin potansiyeline olan inancını vurguladı. “Ahtapot Zihniyetine Karşı Uyanış Başladı”  Genel Başkan konuşmasının devamında, mevcut sistemin liyakatten uzak, rant ve çıkar ilişkileriyle yönetildiğini iddia ederek, bu yapının halktan değil, menfaat çevrelerinden beslendiğini dile getirdi. “Ahtopotu andıran bu zihniyete teslim olmadık, olmayacağız. Anadolu’nun vicdanı olan halkımızla birlikte bu yapıyı reddediyoruz,” dedi. ABP’nin Hedefi: Kalkınmış, Güçlü ve Bağımsız Türkiye  Parti olarak temel önceliklerinin milli kalkınma, yerli üretim, teknoloji ve eğitim olduğunun altını çizen Başkan, “Artık günü kurtaran değil, geleceği kuran politikalar üretme zamanıdır. Türkiye’yi kendi ayakları üzerinde duran, her anlamda bağımsız bir ülke haline getireceğiz,” sözleriyle mesajını net bir şekilde verdi. Gençliğe Özel Vurgu: “Eğitim Milli Olmadan Gelecek Kurulamaz”  ABP Genel Başkanı’nın konuşmasında gençlere özel bir yer ayırdığı dikkatlerden kaçmadı. “Milli bir eğitim sistemiyle düşünce gücü yüksek, üretken, sorgulayan gençler yetiştirmek zorundayız. Çünkü gelecek, gençliğin ellerinde şekillenecektir,” diyerek gençliğe yatırımın bir lüks değil, zorunluluk olduğunu ifade etti.