SOL/SOSYAL DEMOKRAT VE SOSYALİSTLER DEDİKODU VE KUMPASLA İTİBAR CELLATLIĞI YAPAMAZLAR

Demokrasisi güdük, yargısı kuşatılmış, gerçekleri yazanlar ve yürekli gazetecileri tutuklu, halklarda karşılığı olan aydın ve önder insanlarsa siyasi tutsak olduğu günümüzde akıl sağlığımızı korumak gerçekten zor oluyor.

Ülkede, dinci, feodal, çıkarcı ve talancıların egemen olduğu, hak yiyenlerin, çarpık düzenden beslenenlerin kirli dünyasında dürüst olmak, temiz kalmak ve siyaset yapmak gerçekten çok zorlaştı.

Aklar, kara, iyiler, kötü, vicdan, erdem ve dürüstlük askıda, çalmayan ve çaldırmayanlar itibarsız, emek veren, hak eden yerine biat eden velhasıl her tülü sapkınlık kabul gören kirli ve karanlık günlerdeyiz.

Örnek verirken diyoruz ya: “sapla saman karıştı” diye…

Gerçekten çok doğru artık bu ve benzer durumları her gün her ortamda bizlere yaşatıyorlar.

Oysa halkımız uzun yıllar sonra uyandı ve tarihi çınar olan CHP’nin şemsiyesi altında toplanıyor.

Yazmaktan usandım ama artık herkes 23 yılda ülkede satmadık, batırmadık ve istismar etmedikleri kurum ve kuruluş kalmadığı için tükenen, istenmeyen Saray Saltanatına son vermek için birleşip bütünleşiyor.

Bugün tüm anketlerde birinci parti olan CHP, birleşen bütünleşen ve yarınlara umut olan partimizi yine ustaca provoke edilip iç çatışmaya yönlendiriliyor.

Kimse bu kirli oyuna figüran olmasın.

Hiç kimse hak arıyoruz ve yapılan haksızlığa karşı hesap soruyoruz diye Tek Adam Cuntasının ekmeğine yağ sürmesin.

Bunun için akılla mantıkla ve gerçekle ilgisi olmayan, Kemal Kılıçdaroğlu hakkında söylenen çirkin ve aslı olmayan dedikodulara itibar etmesin.

Yine hiç kimse, dürüstlüğü ile örnek olan 7. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu “koruyoruz” diye aslı astarı olmayan iddialarla öfke kusmasınlar.

Çünkü unutmayınız çok yakın bir zamanda Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, kendisini itibarsızlaştırmak amaçlı maksatlı ve güdümlü yargı karşısında anımsarsanız hesap vermedi tarihe geçecek nitelikte hesap sordu.

İnanılmaz bir diklikte ve yüreklilikte ülkedeki tüm haksızlıklara, yolsuzluklara ve halkların hakkının nasıl yok edildiğine ve peşkeş çekildiğinin hesabını sorarak sayın Kılıçdaroğlu tarihe not düşmüştür…

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi benzeri olmayan mahkemedeki bu tavrını ve sözlerini hiç kimse unutamaz ve unutturamaz:

Kemal Kılıçdaroğlu Mahkemede:

“Tarih, bana gerçekleri söyleme görevi verdiği gibi size de bu gerçekleri kayıt altına alma fırsatı sunmuştur.

Sanırım, açılan davaların ve mahkemeye çıkmamın nedeni;

Erdoğan’a “Başçalan, Hırsız ve Başhırsız” demiş olmamdır.

Öncelikle ispatlarla sabit olan bu gerçekleri dile getirdiğim için hiçbir pişmanlığımın olmadığını söylemek isterim.

Ne mutlu ki bana, mahkeme karşısına, “Rüşvet suçunda” çıkmadım.

Ne mutlu ki bana, “yetim hakkı yiyen zimmet suçlusu bir hırsız” olarak karşınıza çıkmadım.

Ve yine ne mutlu ki bana Sayın Yargıç, karşınıza “Vatana ihanetten” de çıkmadım.

***

Kısa bir paragrafını aldığım bu hesap soran eski genel başkanımızı kendi içimizde tartıştıranlara itibar etmek hatadır ve kurulan kumpasa aldanmaktır.

Onun için uyarıyor ve rica ediyorum.

Kemal Kılıçdaroğlu, herkes iyi dinlesin! Bu sözlerime kulak versin!

Sayın Yargıç bu anlatacaklarımın dava konusu ile ne alakası var demeyin!

Bakın yolsuzluk ve hırsızlık, ülkenin başına ne işler açıyor!

Yaptığı hırsızlık, yolsuzluk nedeniyle mal varlığının hesabını veremeyenler, egemen güçler tarafından teslim alınırlar. Ve bu sonuçta o ülke için felaketlerin kapısını aralar.

Sayın Yargıç,

Erdoğan ailesinin mal varlığı dolayısıyla dönemin ve şimdinin ABD başkanı Trump tarafından tehdit edildiğini ve Erdoğan’ın bu tehdide hemen boyun eğdiğini sadece biz değil bütün dünya biliyor.

Egemen güçler tarafından teslim alınan bir devlet başkanı ülkesine hizmet edemez.”

***

Sevgili Dostlar, Yoldaşlar ve Canlar,

“KEMAL KILIÇDAROĞLU’NDAN TARİHE NOT DÜŞÜLECEK MAHKEMEDE HESAP SORMA.”

Başlığı ile Facebokta paylaştığım yazımda Sayın Kılıçdaroğlu’nun yazısını lütfen okuyun.

O zaman hiç kimse bu anlamsız ve çirkin haksızlığa itibar etmemeli ve bu kumpasa yanıt vererek CHP’de Kılıçdaroğlu’na karşı düşmanlık yapılıyormuş duygusu ile davranmamalıdır.

Cumhuriyetimizi kuran Atamızdan başlayarak bugüne kadar gelen Genel Başkanlarımıza kimse çamur atamaz.

Bila istisna hepsi verdikleri mücadele ile demokrasi, bağımsızlık, özgürlük, içte ve dışta barışı önceleyen emekten ve mağdurdan yana olan ülkeye, CHP’ye emek vermiş saygın ve güvenilir isimlerdir.

Sayın Kılıçdaroğlu ömrünü devlet hizmetine vermiş kirlenmemiş ve harama el uzatmamış örnek insan ve saygın bir Genel Başkandır.

Hiçbir Genel Başkanımız, asılsız iddialarla hedef haline getirilemez.

Şahsen ben Güler Buğday olarak halkların haklı talebini görüp kurultayda değişimden yana almış bir partiliyim.

Ancak bu tercihimden dolayı, beklentisi olan ihtiraslı siyaset bezirganlarının ve kendini bilmezlerin yaptığı gibi Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na asla laf söyletmem.

SON UYARI:

Dürüstlüğü, mütevazı yaşam biçimi, aile bireylerinin de aynı duyarlılıkta olan onurlu ve saygın tavrı tarzı olan lidere karşı iktidar yalakası kalemlerin kışkırtmaları veya kumpaslarına itibar edilmemelidir.

Yine “güvenilir kaynaklardan duydum” diyerek yazan, paylaşan gazeteciler, yürütülen bilinçli kumpasa ve linç kampanyasına malzeme olmamalıdır.

Yapılan ve iddialar, meslek etiğiyle bağdaşmayan, tükenip kaybettikçe saldırganlaşan; algı yönetimiyle kamuoyunu aldatmayı amaçlayan bir küçültme ve karalama seferberliğine dönüşmüştür.

Kemal Kılıçdaroğlu’na ders vermek hadsizliğine kimse düşmesin.

Yine siyaseti kendi bilgi birikim ve çalışmaları yerine geçmişte Kemal Kılıçdaroğlu’nun eteklerine yapışarak yapan ve tatminsiz siyaset eskileri de sayın genel başkanı korur gibi yaparak yeniden rol kapmasınlar.

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, kurultaydaki kendince değişimi kabulde zorlandığı için bazı yanlış anlamalara muhatap olmuştur.

Ancak kendisini AKP ‘ye hizmet eder bir konuma sokmak ahlaksızlık, vicdansızlık hatta edepsizliktir.

Uzatmaya gerek yok:

Bırakın Sayın Kılıçdaroğlu ve onu samimiyetle seven bazı vefalı ve dostu olan insanları incitmeyi bizim tek bir insanı kaybetmeye tahammülümüz olmasın.

Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.

GÜLER BUĞDAY