Zirvede Haber

Güler Buğday yazdı; KARANLIĞI AYDINLIĞA ÇEVİRDİLER.

Güler Buğday yazdı; KARANLIĞI AYDINLIĞA ÇEVİRDİLER.

Geçmiş dönem PM Üyesi Güler Buğday makalesinde;

Bir türlü doymuyorlar… kötülükte sınır tanımıyor, yasaları, kuralları ve hakları gasp edip, despotluk ve otoriter uygulamaları ile yaşamlara göz dikiyorlar.
Halkımızın alın terine, kazanımlarına ve hakkı olanlara yasaklar koyup kirlenen koltuklarından kalkmamak için tüm çirkinlikleri, kötülükleri, despotlukları en akıl almaz yöntemlerle uyguluyorlar.
Oysa halklarımız üstte başta olmadan, yokluk ve en zor koşullarda saldırgan ve işgalci emperyalizmin temsilcisi devletlere ve onlarla iş birliği yapan padişaha karşı verdi ulusal kurtuluş savaşını.
Dünya liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde bu kutsal topraklar kurtarıldı ve bayrak inmedi, ezan susmadı ve laik sosyal hukuk devletinin temelleri atıldı.
Kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nde tüm borçlar ödendi ve ülkeyi kalkındıran, çağdaşlaştıran, eğiten, öğreten fabrikalar, limanlar, demiryolları ve tarımda kalkınmada öncelikler ve teşviklerle eğitimde seferberlik sağlandı.
Yani her şey ve tüm saygın kurumlar yatırımlar adeta yoktan var edildi…
Şimdi neler olduğunu nasıl karanlığa gömüldüğümüzü, nasıl tüm kazanımlarımızı yok ettiklerini halkları yoksul kendilerini varsıl yaptıklarını hep birlikte yaşıyor ve utançla görüyoruz.
Halkımıza reva görülen sadece yokluk, yoksulluk değildir:
Dinci ve şeriat özlemcisi iktidar kendisi sayesinde güç kazanan sömürünün ve sosyal yaşamdaki istismarların temsilcisi tarikat ve cemaatler sayesinde en başta laikliği yok etti.
Toplumsal kalkınma, örgütlenme ve dayanışmayı yok ederek aile çevreleri ve belli bir çıkar grubuyla kendi zenginliklerini inanılmaz boyutlara getirirken halkların büyük çoğunluğunu açlığa mahkûm ettiler.
Dış politikada liyakatsiz ve kendilerine biat etmiş kadrolarla ve kişisel beklentilerden dolayı sürekli hatalar yaparak itibarımızı yok ettiler.
Ülke sınırlarını kalbura çevirtip Ortadoğu’nun özelikle suçlularının ve kontrolsüz göçüne ev sahipliği yaptılar
Bu kontrolsüz göçler birçok ilimizde demografik yapı değişimine sebep oldu.
Artık ülkede hak ve hukuk yok olduğu gibi iflas eden bu iktidarın keyfi anlayışı sonunda akıl ve mantığın dışında uygulamalar başladı.
İktidar sayesinde haksız hukuksuz varsıllaşanlar başka ülkelere yatırım yapıp devlet destekli özellikle tarımda ithalatla yerel üreticileri bitiren uygulamalarla ülkenin iflasını sağladılar.
Ülkemizde kaybeden bu ihtiraslı yetersizler varlıklarını devam ettirebilmek için otokratik bir uygulama ile yeni bir emperyalist işgale zemin hazırladılar.
Bu kadar olumsuzluk ve hukuksuzluk karşısında sonunda makarna ve kömürden usanan ve çocuklarının karnını bile duyuramayan halkımızın kendi seçip güvendikleri yönetici ve başkanlarını iktidara getirip CHP’yi birinci parti yaptılar.
Seçilen başkanlar başarılı oldukça iktidar çıldırdı ve akıl sağlıklarını kaybettiler.
Başkanları görevden alıp kayyımlar atadılar.
Halklar gerçek karşısında uyanıp desteğini bu iktidardan %75 oranda çekince Cumhurbaşkanlığına aday olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 35 yıl önce alnının akıyla aldığı diplomayı atadıkları görevlilere yok saydırdılar.
Yetmedi dedesinden kalan mirasa ve babasının yıllarca çalışıp kazandığı mallara şirketlere çöktüler.
Bu kadar haksızlığa vicdan sahibi, yurtsever, sol/sosyal demokratlar ve tüm demokrasi özgürlük ve insanca yaşamak isteyen yurttaşımız isyan ederek meydanları doldurdu.
İktidarın yaptığı despot ve faşist sivil darbeye karşın CHP Genel Başkanı Özgür Özel, adeta bir mucize yaratarak verdiği onurlu ve yürekli mücadele ile tüm ulusa lider olmuştur.
Hiçbir haksızlığa susmayan ve siyasi tutsaklara yapılan adeta sosyal işkence olan uygulamalara karşı halkları toplayıp gece gündüz onurlu ve halkı bir mücadele yapmaktadır.
Dün akşam CHP’nin İstanbul Beyazıt Meydanı’nda düzenlediği “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinginde tüm üniversiteler başta olmak üzere sendikalar ve halkımız bu haksız diplomaya el koyma saçmalığına tavır koymuşlardır.
Dün gece Üniversitenin önünde toplanan halkımızın sesini kısmak ve sabote etmek için meydanı karanlığa mahkûm etmişlerdir.
Hatta kendilerinin aydınlatmasına engel olmak içinde getirilen jeneratörler bile alana sokulmamıştır.
Ancak inanmış ve bu yola baş koymuş yurttaşları ve özellikle gençleri engellemek mümkün olmamış ve telefonlarla yüzbinler karanlığı aydınlığa çevirmişlerdir.
Bu kararlı ve onurlu yurttaşlar ve gelecekleri karatılmak istenen gençlerimiz ve üniversitelerimiz daha fazla bu faşist ve soygun düzenine, despotizme, saray saltanatına izin vermeyecekler.
Artık bıçak kemiğe dayanmayı geçmiş ve delmiştir.
En son olarak Ekrem İmamoğlu’nun X hesabı yasaklanmıştır.
Asla kabul edilemez.
Bunun için tüm siyasi tutsaklar ve Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu için; mesleğini tutsak olmadan evrensel hukuka bağlı olarak yapan yargıçlardan bu komediye son vermelerini istiyoruz.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün bu anlamlı sözleri yolumuzdur ve yönümüzdür.
“Efendiler ve ey millet iyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru ve en hakiki tarikat, tarikatı medeniyedir. Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak insan olmak için kafidir.”
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.
GLER BUĞDAY
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ