Erdoğan aklını başına topla kendi bindiğin dalı kesme

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel , partisinin ilk TBMM Grup Toplantısında konuştu.

Özel’in konuşmasından satır başları şöyle;

Cumhuriyet Halk Partisi’ni, Atatürk gençlere emanet etmiştir. Bu partiyi siz iktidar yapacaksınız. Değerli arkadaşlarım, bizi dinleyen ve izleyen halkımız hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Kongremizde delegelerimiz Atatürk’ün partisini en kısa zamanda iktidar yapma görevi vermiştir; bu görevi alıyoruz, kabul ediyoruz.

CHP, liderine demokratik yollardan rakip çıkılabildiği, demokratik bir yarışın yapılabildiği bir parti olduğunu, kendi içinde demokrasi olduğunu gösteren bir partidir. Çok önemli bir kurultayı geride bıraktık. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne karşı ciddi bir mücadele vermiş, Artvin’de bir şehit verdiğimiz acı olayı yaşadığımız, Çubuk’ta linç girişimi yaşamış genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nu saygıyla selamlıyorum. Emekleri unutulmaz, kendisinin önünde saygıyla eğiliyorum. Kaybedeni olmayan bir kurultayı geride bıraktık.

Kurultayımız CHP’nin ve Türkiye’nin kazandığı bir kurultaydır. Bunu da yakın zamanda Türkiye görecektir. Türkiye siyasi tarihinde ilk kez bir gölge kabine görevlendirmesi yaptık. 18 genel başkanı yardımcımızın görevlendirilmesiyle, onların her yaptığını dakika dakika izleyecek, etkin, yapıcı ve kararlı muhalefet yürütecek 18 arkadaşımız var. Cumhuriyet Halk Partisi’nin gölge kabinesinin 9’u kadın, 9’u erkek. Bunu bize öğreten, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.

Kurultaya 43 il başkanıyla girip, 81 il başkanıyla çıkacağımı söyledim ve ekipçilik yapmadım, 81 il başkanıyla birlikte kurultayın hemen ardından sabah kahvaltı yaptık. Hatay milli meselemizdir. Hatay’da hala enkazın yüzde 25’i duruyor.

“Hatay milli meselemizdir”

Hatay’a yaptığım ziyarette deprem enkazının ancak yüzde 25’inin kaldırılmış olduğunu öğrendim. Hatay’a yapılması gereken konutun çok az bir bölümü yapılmış durumda. İnşaatı süren 32 bin konut hemen bitse 10 Hataylı’dan 9’u yine sokakta kalacak. Yıkımın yüzde 44’ü Hatay’da, can kaybının yarısı Hatay’da. Atatürk’ün söylediği sözü tekrarlıyorum, Hatay benim kişisel meselemdir. Hatay milli meselemizdir.

Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin, Lütfü Savaş’ın neler yaptığını belirten sunumlar aldım. Deprem bölgesindeki ve deprem bölgesinden göç alan belediyeler için düzenlemelerin hızla yapılması gerekiyor.

CHP, Atamızın vasiyeti gereği kimsesizlerin kimsesidir. Geçtiğimiz günlerde Anayasa’ya yönelik darbe girişimine karşı barolar birliği bir eylem yaptı onları destekledik. Şimdi DİSK, İstanbul’dan Ankara’ya yürüyor. Örgütlerimiz Eskişehir’de onlarla yürüyecek. Ankara’ya ulaştıkları cuma günü DİSK ile birlikte Ulus’a yürüyecek. Değiştireceğiz bu ülkenin kaderini.

Bundan sonra emek ile sermaye karşı karşıya gelmişse emeğin yanındayız. Kadın ile erkek karşı karşıya gelmişse kadının yanındayız. Emekliye 7 bin 500 lirayı reva görüyorlar. Bunu asgari ücret seviyesine çıkarmalarını söyledik. Seyyanen yaptıkları zammı şimdi çalışan emekliye vermediler. Çiftçiye de bu 5 bin lirayı çok görmüşler. Biz bunun herkese verilmesini savunuyoruz. En düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesine çıkartılmadan da bu işin sonunu bırakmayacağız.

Geçtiğimiz hafta durduk yerde, uygulamalar ortadayken, Hataylıların seçtiği milletvekili Can Atalay ile ilgili önemli bir gelişme yaşandı. Anayasa Mahkemesi buna hak ihlali dedi. Önce alt mahkeme sonra Yargıtay, Anayasa Mahkemesi’ne kafa tuttu. Tehditler içeren bir karar yazdı. Kararda küstahlık var, milli iradeyi tanımamazlık var. Kararda ayar verme var. Biz dedik ki bu karar bu Meclis tarafından ele alınmalı. Sayın Kurtulmuş’a aradım ancak özel bir gündemle toplanılmadı.

Uçaktaki açıklamadan anlaşıldı ki Erdoğan, Yargıtay’a verdiği destekle, ömrümde gördüğüm en hadsiz darbedir. 15 Temmuz gecesi elbette darbe sana yapıldı. Ama herkes dönüp ana muhalefetin gözüne bakar. Ben o gün kapalı olan Meclis’i açtıran, kürsüye çıkan kişiyim. Darbe kimden gelirse gelsin karşısındayız demişiz. O gün demokrasinin arkasında durmuş birisi olarak diyorum yine darbeye kalkışırlarsa tankın üzerine çıkarız. Ama darbe girişimde meydanı Erdoğan’a bırakmayız haddini bilsin.

Yarın kandırıldım falan der, öyle bir işin içindeki, Anayasa’nın 153. Maddesi açık ve net. Karar resmi gazetede yayınlanır ve yasamayı, yürütmeyi, yargıyı da bağlar. Gerçek ve tüzel kişilikleri bağlar. Diyor ki, ben bunu yok sayıyorum. Sen bunu yaparsan başkası da kalkıp 104. Maddeyi yok sayar. Nedir o, Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri.

O günden beri Meclis’teki direnişimiz sürüyor. Anayasa’nın bir maddesine karşı çıkan kendi meşrutiyetine de karşı çıkar. Erdoğan aklını başına topla kendi bindiğin dalı kesme. Sende Anayasa’yı değiştirecek bir sayı yok. Anayasayı hiçleştirecek bir göz bizde yok. Seninle Anayasa’yı çiğneyecek bir göz varsa gözüm çıksın.

Anayasa her doğan çocuk için yapılır. Bu Anayasa her doğanın değil, Erdoğan’ın da Anayasası’dır. Ben hakem görevi üstleneceğim diyor. Buna kim inanır kim güvenir. Bu devletin güçlü bir parlamentosu olana kadar Erdoğan ile mücadele etmeye devam edeceğiz. Biz Cumhuriyet’in kurucu partisiyiz.

Bu partinin 6 okuna sarılacağız ve sosyal demokrat anlayışın evrensel değerlerine de sonuna kadar sahip çıkacağız. Yarın KKTC’nin kuruluşunun 40. yıldönümü. Yarın ilk ziyaretimizi KKTC’ye, ikinci ziyaretimizi de Azerbaycan’a gerçekleştireceğiz. Azerbaycan’da CHP’ye yönelik bir kırgınlık ve mesafe var. Tek millet, iki devlet diye baktığımız Azerbaycan’la CHP’nin ilişkileri de olması gerektiği gibi olacak. Ardından da 25 Kasım’da Bosna Hersek’te olacağım. O tarafların da bir evladı olarak Bosna Hersek’te, Üsküp’te olacağız. Her ilişkiyi taze ve diri tutacağız.”