SEVMEK, SAYMAK, TAKDİR EDİP ÖZLEMEK İÇİN TANIMAK VE YAKIN OLMAK ŞART DEĞİLDİR.

Geçmiş dönem Parti Meclis Üyesi Güler Buğday makalesinde; “Bugün, daha doğrusu dün yapılan İstanbul İl Kongresini hayret ve şaşkınlıkla baştan sona konuşmaları dinleyip sonrada hiç uyumadan geçirdiğim bir gecede yaşadığım yoğun duygulardan dolayı çok doluyum.
Bu duygulara birde ömrünü sol ideolojiye adamış bir insan olarak hepimizin gönlünde yeri olan, değerlimiz ve kıymetlimiz olan ve mutlaka ona olan sevgi ve takdirimizi her koşulda dile getirdiğimiz Devrimci Ernesto “Che” Guevara 9 Ekim 1967’de Bolivya’da kurşuna dizildiği gündü.
Bu nedenle ilk önce dünyadaki tüm devrimcilerin, emperyalizme karşı hala mücadele edecek yüreğe ve dürüstlüğe sahip olanlarların mutlaka andığı ve özlediği bu devrimciyi anmak yazmak şart oldu.
Dünkü konuşmalarını dikkatle dinleyip izlediğim, hem utandıran hemde umut olan İstanbul İl K0ngresini objektif ama yüreklice değerlendirip yazacağım.
Ernesto “Che” Guevara ya da el Che veya bilinen adıyla Che Guevara, Arjantinli Marksist-Leninist biriyasetçiydi.
Hepimizin sevdiği, saydığı ve özlediği CHE, Küba gerillaları ile Enternasyonalist gerillaların lideri ve komünist bir devrimciydi.
Guevara 9 Ekim 1967’de Vallegrande yakınlarındaki La Higuera’da Bolivya Ordusu’nun elindeyken öldürüldü.
“Hasta la victoria siempre”
(Zafere kadar, daima) sözleriyle tarihe kazınan ve tam ismi Ernesto Guavera de la Serna olan dünyaca ünlü sosyalist bir insandır.
14 Haziran 1928 tarihinde Arjantin Rosario’da dünyaya geldi. Astım hastalığı yüzünden zorlu bir çocukluk ve gençlik dönemi geçiren Che, tıp eğitimi aldığı esnada arkadaşı Albetro Granadas ile Latin Amerika’da motosiklet turuna çıktı.
Yolculuğu esnasında gözlemlediği sosyal adaletsizlik ve yoksulluk, Che’nin sosyalist fikirlerle tanışmasına sebep oldu.
Önce Guatemala’da devrimci faaliyetler içerisinde bulunan Che, Guatemala’dan Meksika’ya geçtiğinde ise o esnada sürgünde bulunan Fidel Castro ve arkadaşlarıyla tanışarak Küba devrimine dahil oldu.
Benim yaşamımda dünya liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra en önemli ve saygı duyduğum iki devrimci insan Fidel Castro ve Ernesto Che Guevara’nın önemi vardır.
İşte bu gün bu devrimci kahraman CHE’nin ölümsüzlük yıl dönümü.
Yaşamımızı ve insanlığı kirletenler, dünyayı kana bulayanlar, ülkelerini soyup halkları açlığa ve yoksulluğa mahkûm edenlerin iktidarında çile çekerken bu güzel devrimci insanların ölüsü bile umut olabiliyor.
Başta Atamız Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ülkeleri daha doğrusu dünyadaki tüm halkların insanca, özgür ve hak ettikleri yaşamaları için mücadele etmiş tüm devrimcilere rahmet dilerken Ernesto Che Guevara’ya da iyiki bu dünyadan geçti ve bizlere umut olarak yaşıyor diyorum.
Hiç birisini yattığı yer incitmesin.
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.